Bu kadının kitaplarına bayılıyorum. Bu kitapla birlikte yayınlanmış bütün kitaplarını okumuş biri olarak söylemeliyim ki historical romans türünü seviyorsanız mutlaka bu yazara ve serilerine el atmalısınız.
Özellikle bu serisine... Highland Guard... yani Highland Muhafızları serisi...
Serinin 12 kitabından 9 kitabı ülkemizde yayınlandı eğer hiç başlamadıysanız bence başlamak için harika bir zaman siz bitirene kadar yayınevi hızla seriyi bitirir. O kadar başarılılar bu konuda.
Evet serinin 9. kitabı ve Gregor MacGregor'un hikayesiydi. Her kitap başka bir karakteri anlatıyor olsa da olay döngüsü bakımından sıralı gidilmesi gerekiyor bu yüzden mutlaka sıralı okuyun diyerek sizleri alıntılarla baş başa bırakıyorum.
Ama öncesinde kitaba dair yorumum için TIKLAYINIZ! Yazarın kitaplarına dair seri bilgisi için TIKLAYINIZ!
"Birilerinin tek seferlik seviştiği adam olmanın seni belli ettiğinden daha çok rahatsız ettiğini biliyorum. Kusursuz yüzünün altındaki kusurlu erkeği kimsenin göremeyeceğini düşünüyorsun. Belki haklısındır ama bir şans verip duygularına güvenmediğin sürece bunu asla bilemeyeceksin. Bunları hissettiğini biliyorum, Gregor. Tıpkı bir gün benim başka bir adamla evlenmemden pişman olacağını bildiğim gibi... Ama o zaman kendinden başka suçlayacak kimsen olmayacak."
Gregor ona dikkatle baktı. "Tanrım, Cate, ben..."
Ne söyleyeceğini bilemiyordu. Bu çok açıktı. Cate'in duyguları ani bir fırtına gibi ortaya savrulmuştu. Geriye sadece anlamsız ve umutsuz bir his kalmıştı. Belki biraz da intikam alma isteği olabilirdi. "Beni kiminle evlendirirsen evlendir, Gregor. Benim için fark etmez. Hiçbiri sen değilsin. Ama bu gece karanlıkta yatağa girip uyumaya çalıştığında senin bedenin de benimki gibi sızlayacak. Bir dahaki sefere birlikte yatacağım adam eşim olacak ve o, senin aksine geri çekilmeyecek."
Gregor'un çenesinin altındaki kas seğirmeye başladı ve dudakları bembeyaz kesilene kadar kasıldı. Cate, onun kendisine uzanacağını sandı ama Gregor'un kolları yanlarında kaskatı kesilmişti.
"Tabii ki senin için hiçbir şey ifade etmediğini kanıtlayıp başka şekilde kendini rahatlatabilirsin ama bunu yapacağını sanmam. Bence başkasını değil, beni istiyorsun. Git ve bana yanıldığımı kanıtla... Tabi bunu yapabilirsen."
*****
Gregor, onun imkansız olduğunu düşündüğü şeyi başarmıştı. Ona olan aşkına zarar vermişti. Kalbini söküp parçalamış ve parçalarını yerlere savurmuştu. Geriye hiçbir şey kalmamıştı. Sadece donuk ve hissiz bir boşluk vardı. Sanki hayatta kalmasını sağlayan bir parçası eksik gibiydi. Onu neşe ve umutla dolduran sevgi gitmişti.
*****
"Benden ne yapmamı bekliyorsun? Beni sevdiğini söylediğin için minnetle kollarına atılmamı mı?"
Belki minnet duymayabilirdi ama bunu takdir etmesi yeterliydi. Gregor bu sözleri daha önce kimseye söylememişti ve bu sözlerin yok sayılması canını yakıyordu. Cate'in ondan bu kadar dürüst olmasını beklemediğini düşündü. "Belki öyle yapmazsın ama bana işkence etmekten bu kadar zevk almazsan daha iyi olur."
Cate'in kızaran yanakları, flörtleşmelerinin Gregor'u ne kadar rahatsız ettiğinin farkında olduğunu gösterdi. Ama Cate başını dikleştirdi ve asil bir ifadeyle ona baktı. Tanrım, Cate doğuştan soyluydu. Belli ki asalet kanında vardı.
"Yaptığım şeyin seninle bir ilgisi olduğu kanısına nasıl vardın?"
"Çünkü beni seviyorsun," dedi Gregor kısaca.
*****
Gregor elini tutup narin parmaklarını dudaklarına götürdü. Cate, elini geri çekmeyip dudaklarını parmaklarına bastırmasına izin verdiğinde Gregor'un göğsündeki düğüm biraz olsun gevşedi. "Ama benim sana ihtiyacım var. Sen olmadan bunların hiçbir anlamı yok. O kadar uzun zamandır başkalarının benim hakkımda düşündükleri uğruna savaştım ki olmak istediğim adamın nasıl biri olduğunu unuttum. Sen bana kim olmak istediğimi hatırlattın. Bana güvenebilmeni istiyorum Cate. Klanımın bana güvenebilmesini istiyorum. Ve çocuklarımın bana güvenebilmesini istiyorum. Bana inan Cate. Yemin ederim bu sözümden dönmek yerine ölmeyi tercih ederim."
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder
Kitap ya da yazı hakkındaki görüşünüzü bizimle paylaşın