Vee çok sansasyonel bir kitap olan Adeline'in Peşinde'nin ikinci kitabıyla karşınızdayım. Açıkçası ilk kitaptan sonra bu kitap cidden çok üst sınırlardaydı bu yüzden sevdim mi sevmedim mi emin olamadım. Neyse zaten yorumun devamında detaylı anlatırım.
Kitap Adeline'in Peşinde kitabının devamıdır ve seri bu kitapla sonlanıyor. Dolayısıyla bitmiş bir seri ve sırayla okunması gerekmektedir.
Kesinlikle ve kesinlikle +18 ibaresi az olacaktır bu kitap için +20 hatta +25 falan bile olabilir okuyucu yaşı... cidden fazla olabilecek sahneler var... hem şiddet, hem vahşilik, hem travmatik durumlar hem de cinsellik bakımından çok üst sınırlarda. Ne kadar yetişkin yaşta okursanız o kadar iyi olur diye düşünüyorum.
Kitabın kısaca konusuna değinmek gerekirse; Adeline, ilk kitabın sonunda Zade'in düşmanları tarafından kaçırılmıştı ve o şekilde de bitmişti. Ah tabi Zade'de cemiyetin ayinine katılıp orayı temizlemeye ve baştaki isme ulaşmaya odaklı olduğu için Adeline'in peşine düşmede de geç kalmıştı. Çünkü kendisi de orada tuzağa düşmüş ve ağır bir şekilde yaralanmıştı. Sonrasında ise Zade'in sevgisi olduğu bilindiği için ve onun peşinden geleceğini bildikleri için önemlerini ona göre almışlardı. Adeline ise kadın köle ticareti yapan bir topluluğun eline düşmüş, onlara satılmıştı. Orada t*cavüze, t*cize, şiddete maruz kalırken aynı zamanda psikolojik de savaş vermektedir. Çünkü yaşadıkları normalde bir kadının asla yaşamaması gereken şeylerken aynı zamanda ağır travma bırakacak şeyler. Orada sizi sahiplenecek olan adamı memnun etmek için eğitiliyorsunuz ama aynı zamanda cezalarınızda oradaki adamların merhametinden geçiyor. Adeline de yaşadıklarına karşılık aklını ayık tutmaya, Zade'in kendisini kurtarmaya geleceği inancına sımsıkı tutunurken aynı zamanda bir yandan da yaşadığı her şeye rağmen oradan kaçıp kurtulmanın ve izini Zade'e belli etmenin peşindedir. Zade ise asla Adeline'i aramayı bırakmaz her yerde her şekilde ulaşmaya çalışsa da bir yerden sonra tıkanıp kalmaktadır. Ancak ulaştığında ise intikamını fena alacaktır.
Kitapta iki bölüme ayrılmıştı ilk kısımda Adeline'i kaçırılması ve sonrasında yaşadıkları... ikinci kısımda ise Adeline'in kurtulması ve Zade ile bu yolda yaşadığı travmaları atlatması, hayatına devam etme çabası ve intikamını anlatıyordu.
İlk kısmı okurken evet bir şeyler çıkacağını biliyordum ama böylesini beklemiyordum. Evet, sapkın zihniyetli insanlar böyle şeyler yaşatıyor kendi keyifleri için ama hiç kimse kusura bakmasın bence normal şeyler değil bunlar. Hastasınız siz başka açıklaması olamaz bunun.
Adeline'in getirildiği evde yaşadıkları, orada gördüğü muamele, Rocco ve arkadaşlarıyla yaşadıkları, Francesca'nın kadın olmasına rağmen bir kadına yaptıkları yenilir yutulur cinsten değildi. Cidden bir erkek böylesine pislik olabiliyorken bir kadının bir kadına böyle şeyler yapmasını asla anlayamayacağım.
Sonrasında ise o labirent, infaz detayı... yok artık dedirtti. İnfaz cidden kızların ölüme giden yolculuğunun ne kadar vahşi olacağını gösteren bir şey sanırım başka açıklaması olamaz. O detaylar cidden sınır zorluyordu. Aslında bir çok detay sınır zorluyordu ya neyse...
Xavier ise... yemin ediyorum bu adamı benim elime verselerdi ölümü daha vahşi olurdu. Çünkü her şeyin daha kötüsünü hak etti.
Zade'in pes etmeden Adeline'i bulmak için çabalaması çok güzel anlatılmıştı. Bu konuda adamın azmine, aşkına hayran oldum. Elindeki bütün imkanları kullanmanın yanında anlaşma yaptığı insanlarda öyle bir şekilde adım atması güzeldi.
Adeline'i bulduktan sonra da onun travmalarıyla baş etme kısmı da güzel anlatılmıştı. Açıkçası öylesine sert başlayan bir kitabın böylesine yumuşamış olması çok güzeldi. Sevdim bunu.
Adeline'in travmaları güzel anlatılmıştı, yaşadıklarıyla baş etme şekilleri ve bunlara Zade'in yaklaşımı güzel anlatılmıştı. Detayların üzerinde durulmuş olması da güzeldi bu konuda.
Kitabın en güzel detayı ve bence en eğlenceli detayı da Sibby'i de olaya dahi olması lazımdı. O kısın deliliği hat safhadaydı ve okumak da çok güzel gitti. Özellikle intikamlarında yer alış şekli çok güzeldi.
Bunun yanı sıra Xavier, Francesca ve Rocco'dan intikam alma kurgusu güzeldi. O kısımları okurken içimdeki öfke soğumadı desem çok güzeldi.
Kitabın sonunda Claire detayı bana hafif kaçmış gibi geldi. Daha fazlasını beklerdim açıkçası ama geçiştirilmiş geldi.
Açıkçası kitabın başlama şekli, o sert sahneler açıkçası benim kırmızı çizgimdi. Kırmızı çizgimin bile üstündeydi... Yaşayanlar yok mu var bunun farkındayım ama yine de okumak açıkçası oldukça rahatsız etti. Asla bunu inkar edemem.
Kitabı sevdim mi bilemiyorum... ikinci kısmında sevecek çok fazla şey vardı ama ilk kısım beni o kadar kopardı ki... bilemiyorum...
Benim kitaba puanım 5 üzerinden ne yazık ki 3. 🌟🌟🌟
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder
Kitap ya da yazı hakkındaki görüşünüzü bizimle paylaşın