~~~*~~~
Düşünmeye başlarsa umut edecekti. Umut ederse kırılacaktı. Ve o yeteri kadar kırılmıştı.
~~~*~~~
Yazarın daha önce Şahzade kitabını okumuştum ve ona dair detaylı yorumumu paylaşmıştım ki benim nazarımda ortalama bir kitaptı. Genelde de öyle düşündüğüm yazarların kitaplarına devam etmem ama bazen bir delilik yapıp tekrar şans veririm. Arzu Khayal da öyle yazarlardan biri oldu benim için. İtiraf etmek gerekirse neden aldığımı bilmediğim ama buna rağmen okurken 1 günde bitirdiğim bir kitap oldu :)
Arzu Khayal'ın ilk kitabındaki gibi bunda da akıcı bir dili vardı, çabuk okunuyor, sıkmıyordu. Detaylı yorumuma girdiğimde bahsedeceğim ama yine de gereksiz gördüğüm detaylar vardı ve olmamasını tercih edeceğim detaylarda vardı en azından ben okurken öyle düşündüğüm detaylar. Bütün bunlara rağmen çabucak okuduğum kitaplardan biri oldu.
Kitabın kısaca konusuna değinmek gerekirse; Azra beş yıl önce çok sevdiği nişanlısı düğün günü bir kazada kaybeden ve onun yasıyla geçirdiği beş yıl içinde hiçbir şekilde kaldığı yerden devam edemez. Babası kısının bu duruma artık müdahale etmesi gerektiğini düşündüğünde olaya el atar. Arkadaşının oğlu olan ve küçük birer çocukken Azra ile evlenmek istediğini söyleyen bunun süregelen devamında da yüreğinde tamamlanmamış bir aşk olan Rahşan'ın kızı ile evlenmesini sağlar. Azra her ne kadar buna karşı koymaya çalışsa da bir şekilde kabul eder ve olaylar evliliklerinden sonra başlar. Hayatı Rahşan'a zehir etmeye karar veren Azra ve Azra'nın aşkıyla tutuşan yüreğine rağmen yaralı kadına bir şekilde kendini sevdirmeye çalışan Rahşan'ın hikayesi başlar...
~~~*~~~
"İnsan elindekinin kıymetini kaybedince anlıyor diyorlar. Ben seni gerçekten kaybettim mi Rahşan?"
~~~*~~~
Öncelikle her ne kadar geçerli sebepleri de olsa başka bir adama da aşık olsa hala onun yasını da tutuyor olsa Azra'nın Rahşan'a yaptıkları, dedikleri ve tavırlarının hiçbirini genç adam hak etmedi. Hele ki böylesine her şeyi alttan alıp da ona sessizce aşkını sunarken hiç hak etmedi! Oralarda Azra'ya çok kızdım... Ki her şeye rağmen, bütün yaptıklarına rağmen Rahşan'ın yaptıkları çok güzeldi.
Rahşan ise... her ne kadar Sevgi ile olanlara kadar arkasında olsam da Sevgi ile olanlardan sonra Azra'nın tarafına geçtim çünkü arkadaşım ne olduğun belli değil kadınla ama yine de seviyorum aşığım dediğin karını bu kadın için hırpalıyorsun. Ben nazarımda bir erkeğin aldatması sadece yatması değildir, Rahşan'ın Sevgi'ye verdiği toleranslar, tavırlar, ilgili bile bir yerde Azra'yı aldatmasıdır. Her ne kadar karına karısı ile ilgili gerçekleri anlatsa da... Onun Sevgi ile olan ilişkisine rağmen Azra'nın tavırları ise... ahh Rahşan kendi kendine kaybettiriyorsun dedirtti.
Kerem ile Yasemin'in hikayesi yarım kaldı keşke onları da mutlu sonlarını görebilseydik. Açıkçası okumayı çok isterdim çünkü bence her ikisi de geçmişlerinde yaralılardı ve hem birbirlerinin yaralarını sarıp hem de aşkla mutlu olabilirlerdi.
Kitabın başında Rahşan'ın Azra'ya tavırlarını çok sevdiğimi söylemeliyim çünkü öyle güzel seviyordu ki... ama öyle seven bir adamın yapmaması gerekenleri yaptı bence.
Azra ise sonradan anladı genç adama aşkını ama ondan sonrada onunla olabilmek için yaptıkları da çok güzeldi aslında normalde bir kadının asla kabul etmeyeceği şeyleri etti o da güzel sevdi ama en çok da aşklarını adam akıllı iletişim kuramamaları bozdu bence. Ne Rahşan oturum adam akıllı anlattı neler yaşadığını ne de Azra adam akıllı neler hissettiğinden bahsetti... bu da ilişkilerini yıprattı aşklarını büyük sınavdan geçirdi.
~~~*~~~
Fakat aşk her şeyin çözümü değildi.
Kırılan kalbini tamir edemiyordu mesela o aşk.
~~~*~~~
Kitapta bence Rahşan ve Azra'nın mutlu sonu daha önce gelebilirdi gereksiz uzatıldığını düşündüğüm sahneler vardı. Mesela Rahşan'ın yaptığı kaza ve sonrası... o hatırlamama falan bence olmamalıydı. O kısımda Azra rahatsızlanıp hastaneye gittiğinde ya da Rahşan kaza yapıp da sonrasında her şey daha farklı olup da mutlu sona daha kısa zamanda gelebilirlerdi. Hadi yazar uygun görmüş hatırlamama durumu yapmış o kısımlarda tamam... Azra'nın sonrasında babası ile Rahşan'ın yaptığı sözleşmeyi görüp de verdiği tepki, kaçıp saklanması saçmaydı... Adam zaten hatırlamıyor neyi neden yaptığını sen tepki gösteriyorsun da adam neyi açıklasın sana... Bir de Mira detayı var... onun da son hamlesi olmasa da olurdu.
Genelde kitabı sevmiş olsam da sonları olmamıştı özellikle kazadan sonrası. Ne yazık ki o kısımlar benim için gereksiz geldi. Tabi yazar bunu uygun görmüş yazmış emeğine sağlık ama benim 5 üzerinden 4 vereceğim yerde o kısımlar fazla uzatılmışlık hissi 3 vermeme neden oldu.
Özellikle Yasemin ve Kerem'in hikayesi kitap olur mu bilmiyorum ama onu da okumak isterim çünkü cidden ilişkilerini merak ediyorum.
Bir de yazarın Şahzade kitabına nazaran kalemi bunda daha iyi geldi bana diye araya sıkıştırayım.
~~~*~~~
"Gözlerim gözlrine dokununca, ruhum seni hissedince kalbimin en ücra köşesine tozlanmaya bırakıtğım aşkın silkinerek kendine geldi ve benimle alay eder gibi kalbimin ta orta yerine kuruluverdi arsızca. Sanki hep oradaymış gibi..."
~~~*~~~
Yazarı : Arzu Khayal
Yayınevi : Parola Yayınları
Sayfa sayısı : 496
Kitabın tanıtım yazısı:
Küllerinden doğan bir aşkın hikayesi…
Bir efsundu kadın. Mor menekşe rengi gözlerdeki ışıltıya kandı adam. Daha çok küçüktü sevda tohumu gönlüne düştüğünde. Sekiz yaşındaydı beş yaşın yaşındaki kızın elinden tutarak, babasına götürdüğünde.
“Biz evleneceğiz!” demişti tüm ciddiyetiyle. O zaman büyükleri gülmüştü ama kader daha o gün örmüştü ağlarını. Küçük çocuk büyüyüp, kıza aşkını ilan ettiğinde ilk hayal kırıklığını yaşamış, “ağabey” diyerek aşkını kalbinin köşesine süpüren kıza çok kırılmıştı.
Yıllar sonra ölen nişanlısının yasını tutan kız ile evlenmesi gerektiğini öğrendiğinde, aşkı onunla alay eder gibi saklandığı yerden çıkarak tüm kalbine hükmetmişti.
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder
Kitap ya da yazı hakkındaki görüşünüzü bizimle paylaşın