~~~*~~~
Bir uçurumun kıyısında, toprağa tırnaklarıyla tutunmaya çalışıyormuş gibi hissettiğini, aşağıda onu tutacak hiçbir şey olmadığını söylemeliydi.
Alexios'tan başka hiçbir şeyin...
~~~*~~~
Poseidon Savaşçıları serisine devam ederken sıradaki kitabım serinin 4. kitabı savaşçıları arasında Vampir Tanrıça'nın elinde iki sene kalan ve yaralı yüzüyle kaçmayı başarabilen Alexios'tu. Diğer üç kitapla tanıdığımız ve yaralı yüzü dolayısıyla herkese itici geldiğini düşünürken kendini hep geri çeken Alexios'u okudum bu kitapta.
Öncelikle tekrardan diyeyim, araya başka kitaplar sokunca bu serinin diğer kitapları biraz altlara kaldı bu yüzden belirtmek isityorum. 8 kitaptan oluşan Poseidon Savaşçıları Serisi, fantastik aşk türünde ve paranormal romans, vampirler, biçim değiştirenler, Tanrıça torunları, büyücüler ve daha da önemlisi mitleri kapsıyor... yani aklınıza ne gelebilirse bu kitapta vardı. Hatta bu seri de... Bu yüzden kelimenin tam anlamıyla fantastik türün hakkını veriyor.
Alyssa Day'in bu kitapta da oldukça akıcı, aşk ve tutku dolu, heyecanlı, olayların zirvede olduğu ve nefessiz okunan bir kurgusu vardı. Okurken kesinlikle sıkılmıyorsunuz ve ne olacağını da merak ediyorsunuz.
~~~*~~~
"Hakkımda bilmen gereken bir şey var, Alexios. Hedeflerimi çok dikkatli seçerim ve nişan aldığımda asla ama asla ıskalamam," dedi fısıltıdan biraz yüksek bir sesle. "Şimdi de sana nişan aldım."
~~~*~~~
Kitabın kısaca konusuna değinmek gerekirse, Atlantis'i yükseltmek için Trident'in kayıp taşlarından biri olan "Vampirin Felaketi" adı verilen elmasın peşine düşen Alexios, aralarına katıldığı asi gruba hem kendi arayışında hem de onların vampirlerle olan savaşlarında yer alır. Ancak hesaba katmadığı şey, asi grubun lideri Grace'e karlı hisleri. Çünkü Vampir Tanrıçası Anubisa'nın yanında iki yıl kapalı kaldıktan sonra yüzünün bir tarafında yaralı olan ve hep bu yara yüzünden itici geldiğini düşünerek hareket ederken Grace'in bunu önemsememesi, buna rağmen kalbini açabilecek olması Alexios'un da kalbini çalar... Hatta ikili arasına gerçekleşen ruh birleşmesi olayları ikisi arasında çözerken içlerindeki tereddütler için daha fazla iletişime gerek duymaktadır. Ama bunlara zamanları yoktur çünkü vampirler bir şekilde güçleniyorlardı ve biran önce Vampirin Felaketi elmasını ele geçirmeleri gerekmektedir. Birbirlerine güvenmeleri, kalplerine inanmaları ve sevgilerini dile getirmeleri haricinde yapabilecekleri tek şey inandıkları şey uğruna savaşmaktır.
Detaylı yorumuma geçmeden önce söylemek istiyorum ki ilk üç kitapta hep Poseidon boy gösterirken burada Av Tanrıçası Diana'yı görmek çok güzeldi. Özellikle Alexios'un Diana'nın soyundan gelen Grace ile birlikte olmak için Tanrıça'dan izin alması çok tatlıydı. Tabi bu talebinin karşılığında da baba olabilecek olmasıyla aldı :D ayy şu an spoiler veriyor olabilirim ama Alexios'un baba olacak olmasına verdiği tepki çok şekerdi :D
Neyse spoiler verdikten sonra ben yorumuma geri döneyim. Grace ile Alexios arasındaki çekim ve bu çekime verdikleri tepkiler süperdi. 3. kitap Atlantis'in Kurtuluşu'nda zaten Grace ile Alexios tanıştığını görmüştük ve kitabın o sahnenin devamından başlaması çok iyi oldu.
~~~*~~~
Eğer bir kitabın sayfaları arasındaki bir şiir hayata gelip hançer ve kılıç kuşansa bu görünüşüyle, hareket halindeki Alexios'u tarif etmeye yaklaşabilirdi belki.
~~~*~~~
Grace'in savaşçı kişiliği ve bundan ödün vermemesi çok güzeldi. Diğerlerinden bir tık daha farklıydı çünkü neyin ne olduğunu biliyordu bununla da kalmıyordu neyle karşı karşıya olduğunu bilerek savaşıyordu. Bu yüzden onun güçlü kişiliğini sevdim.
Alexios'u ilk kitaplarda da sevmiştim ama özellikle merak ettiklerimdendi diyemem ama bu kitabı okurken aslında merak edilmesi gereken bir karakter olduğunu gördüm çünkü yaşadıklarından sonra neler hissettiği, diğerlerinin aksine güvensizliğini okumak aha zevkli oldu. Diğerleri gibi mükemmel Atlantisli görünüşünün aksine sahip olması ve ona göre tereddütlerini okumak hem farklı geldi hem de çok hoş bir değişiklik oldu.
Grace ile aralarındaki ruh birleşmesi olmasına rağmen onun kendisini istemeyebileceğini düşünerek hareket etmesi, bu güvensizliği yaşaması ama Grace'in daha cesur olup adım atması çok güzeldi.
Asi ekibinden Tiny ve Sam'i çok sevdim. Özellikle Sam'in tavırları çok güzeldi ve zaman zaman bu ikilinin çok eğlenceli sohbetleri oldu.
Bu kitapta da Alaric'in acılarını okumak çok kötüydü. Bütün serinin en iyi kitabı Alaric olacakmış gibi geliyor ve hemen son kitaba atlayıp adamın mutlu oluşunu okumak istiyorum. Çok fena acı çekiyor adam resmen... kıyamıyorum...
~~~*~~~
Sırlar başarısızlığa neden olurdu.
Başarısızlık ise ölüm getirirdi.
~~~*~~~
Bu kitapta Riley'in doğum yapmasını gördük. Ayy Conlan'ın baba olması, diğerlerinin tepkileri çok güzeldi. Çok sevdim o satırları...
Özellikle söylemek istediğim bir sahne var ki... Alexios ve Grace iddialaşıyorlar hedefleri vurma konusunda... Grace 6 ok Alexios ise 6 hançer ile hedefi bulacaktır ve o sahnedeki sonuç 32 diş sırıtmama neden oldu. Yürü be kızım dedim resmen :D
Perilerle ilgili olan detaylar çok ilginçti. Bütün fantastik canlılar var derken perileri unutmuşum bu kitapta onlarda dahil oldu geriye ne kaldı bilemiyorum. Sanırım kalmadı hiçbir şey... bir sonraki kitabı büyük merakla okuyacağım kesin neler olabilir daha...
Serinin 4. kitabıydı ve çok sevdiğimi söyleyebilirim bu kitabı da. Seriyi şiddetle tavsiye ederim mutlaka deneyin bence. Özellikle fantastik severler ve mitolojik öğeleri sevenler kaçırmasınlar derim.
Poseidon Savaşçıları
~~~*~~~
"Seni o yara izlerini iyileştirerek ödüllendireyim mi? İster miydin?"
Grace tekrar keskin bir nefes aldı ama sonra bu tartışma esnasında dizlerinin üstünde durmak istemediğinden dolayı ayağa kalktı. Alexios onun gözlerine baktı. "Ne diyorsun Grace? Yara izleri olmadan senin için daha çekici olur muyum?"
Grace gülümsedi, sonra parmak uçlarında kalkıp yüzünün yaralı kısmına bir öpücük kondurdu. "Bu mümkün değil. Yüzüne ne lursa olsun seni seveceğim ben."
~~~*~~~
Yazarı : Alyssa Day
Çevirmen : Gülfem Çırak
Seri bilgisi : Poseidon Savaşçıları #4
Yayınevi : Martı Yayınları
Sayfa sayısı : 384
Kitabın tanıtım yazısı:
İki dünya çarpışıyor ve Atlantis'in gerçek yüzü ortaya çıkıyor.
Alexios, Vampir Tanrıça Anubisa'nın elinde iki yıl boyunca tarifsiz işkencelere maruz kalmıştır. En sonunda acımasız tanrıçanın elinden kurtulup evine döner ve güzel bir savaşçıyla birlikte hayatı boyunca karşılaştığı en tehlikeli göreve atanır: "Vampirin Felaketi"ni ele geçirmek. Bu değerli elmas olmadan Atlantis yüzeye çıkıp dünyada hak ettiği yeri alamayacak, aynı zamanda insanlık büyük bir tehlikeyle karşı karşıya kalacaktır. Şeytanın ta kendisi onları tehdit ederken, Alexios zorlu görevini yerine getirmek ile kalbinin peşinden gitmek arasında sıkışıp kalır. Atlantisli savaşçı için tercih yapmak hiç bu kadar güç olmamıştır.
"Alyssa Day'in karakterleri çok etkileyici!" -Susan Squires-
"Müthiş bir fantastik seri." -Teresa Medeiros-
"Alyssa Day'in 'Poseidon Savaşçıları' serisi büyüleyici, heyecanlı ve çok romantik." -Jayne Castle-
"Alyssa Day şaşırtıcı ve hayret verici bir dünya yaratmış." -Christine Feehan-
"Aksiyon ve romantizm dolu, doyumsuz bir fantastik roman." -Fresh Fiction-
fantastik seviyorum ama çok uçmamak kaydıyla. bunlarda periler de varmış :)
YanıtlaSilBu seride her şey var, vampirler -ki kendiler burada kötü kan emiciler -, biçim değiştirenler, büyücüler ve yunan mitlerinden tanrıçalar koruyucu savaşçılar ve bir de periler bu kitapta çıktılar ortaya ama onlarda kendi çıkarlar doğrultusunda iyi ve kötü hareket edebiliyor. Genelinde güzel ama tavsiye ederim.
Sil