~~~*~~~
"İster ruhta ister tende olsun, tüm büyüler bir iz bırakır. Kara büyü ise çok daha korkunç bir yara izi bırakır."
~~~*~~~
Fantastik kitapları okuyarak aya devam ediyorum resmen. Bu sefer de "Stars and Shadows" Serisi'ne başladım. Aslında bir şey itiraf etmek istiyorum. Instagram'dan bir takipçim bu seriyle ilgili bana mesaj atmış ve sevmediğini söylemişti, bende ilk kitabı aldığım için okuyacaktım her şekilde ama serinin diğer kitaplarını almadım şimdi keşke alsaydım diyorum. 😔 Bir de öyle bir bitti ki şimdi nasıl almayayım...
4 kitaplık bir serinin ilk kitabı ve seri sıralı okunması gereken serilerden. Serinin üç kitabı ülkemizde çıktı açıkçası ben böyle sonlanacağını bilseydim bütün seriyi toplar öyle okumaya başlardım diyorum. Sizlere de tavsiyem zaten okumaya niyetiniz varsa öyle yapın.
Vampirlerin ve Feylerin olduğu bir kurgusu var. Büyülü, sihirli, iyilerin ve kötülerin olduğu heyecanlı bir kurgusu var. Bilinmezliği, gizemi olan bunların yanında da tutkuyu ve duyguları da işliyor. Hatta öyle ki içerisinde yetişkin içerikli sahneleri de olduğunu söylemeliyim. Bunu da bilerek okuyun.
~~~*~~~
"Karanlığımda olanlar sadece ben istersem aydınlığa çıkar."
~~~*~~~
Kitabın kısaca konusuna değinmek gerekirse; Adara, vücudunda ve yüzünde yıldız işaretleri olan ve bu işaretlerin verdiği bir güçle doğan seçilmiş bir kızdır. Feylerin ve vampirlerin ise güçlerini daha sonsuz ve büyük yapabilmek için Adara'nın gücünden yararlanması gerekmektedir. Yıllardır gelen bu düzende Adara sıranın kendisine de geldiğinin farkındadır. Öyle ki Adara'nın sahip olduğu gücü isteyen ve vampirlere karşı güçlü kalabilmek için de o güce ihtiyaç duyan Citlali Veliath Prensi Gavril ile evlenmesi gerekmektedir. Adara kaderine boyun eğmiş bir şekilde bunu kabullenmiştir ve Citlali'ye bunun için gider. Orada hiçbir şey düşündüğü gibi değildir. Her ne kadar iyi görünse de Veliaht Prens Gavril, içinde taşıdığı güç tutkusu ve annesi Kraliçe tarafından yönlendirilmesi Adara'yı tedirgin ederken diğer tarafta Gavril'in kendisinden bir yaş büyük olan ama melez olduğu için de taht konusunda söz sahibi olmayan üvey kardeşi Evren genç kıza oldukça güven vermektedir. Üstelik Gavril'e karşı hissetmediği bütün çekimi de Evren'e karşı hissetmesi de bütün düşüncelerini ve duygularını karman çorman etmektedir. Adara, kraliyet ailesinin kendisi hakkındaki planlarını öğrenmesi ve sonucunda duyduğu endişeler de genç kızı hem kaçmaya hem de korkuya sürüklerken ne yapacağını bilememenin verdiği duygularla kapana kısılmışken nişanlısı Gavril'in zorla genç kızın kanından beslenme çabası ve kanında yıldızların Adara'ya verdiği gücü alma çabası Adara için ipleri koparan hamle olur. Bir de o an şehre yapılan vampir saldırısı ortalığı iyice karıştırır. Adara'nın sahip olduğu gücü Citlali Kraliyet Ailesi gibi Vampir Kraliyet Ailesi'de Adara ve sahip olduğu güçlerin peşindedir. Adara'yı korumak için Evren'in koruması altında daha güvenli bir yere göndermeleri de kaderin yeniden yazılmasını da sağlar. Çünkü Adara, Evren'den uzak duramayıp, duygusal olarak da tensel olarak da ona çekilirken Evren'de genç kızdan uzak duramaz. Bu yolculuk onların duygularını daha da ortaya çıkarırken arka planda saklanan sırlar da yavaş yavaş kendilerini gönderirler. Bütün bunların yanında da vampirler onların peşindedir. Adara'nın keşfetmesi gereken çok fazla sır, kontrol etmesi gereken güçleri ve büyüsü vardır. Bütün bunların yanında da kaderini de yeniden yazması gerekmektedir.
Öncelikle şunu söylemeliyim k, bazılarınız kitapların fiyatlarından dolayı tereddütte düşebilirsiniz. Çünkü kitabın sayfa sayısına ya da kitap kalınlığına bakıldığında fazla olduğunu düşünebilir ben şahsen öyle düşünüyorum. Bu yüzden indirim bekleyin derim. Ben şimdi indirim kovalayacağım sanırım çünkü devamını merak ediyorum.
Kitapta eksiklerden başlayıp sevdiğim yerlere doğru giderek sonlandırayım yorumumu bu seferlik.
~~~*~~~
Benim korkum onların gücüydü, eğer onlara fırsat verirsem bunu bana karşı kullanırlardı.
~~~*~~~
Kitapta sevmediğim şeylerden biri havada kalmışlıklar çok vardı. Mesela Adara'nın yıldızlar tarafından kutsanması, bu kutsanmışlığın neye göre, neye dayanarak olduğunu, öncesini bilmeden konuya dalmamız biraz bu kısmı havada bırakmıştı. Adara'nın annesine karşı olan tavrı veya annesinin tutumu kısımları çok yüzeysel geçilmişti. Yolculuk kısımları, Gavril ve Evren'le olan duygusal-tensel kısımlar çok çabuk gelişmişti daha alt yapısı olan, güçlü ve oturaklı olmasını isterdim.
Adara'nın Evren ile olan duygusal kısımları çok hızlı gelişti, damdan düşer gibiydi bu yüzden bu kısımların daha ağır ve sağlam olmasını istedim. Çok hızlıydı, aşırı hızlı.
Gavril ile olan kısımlarda, onun aslında iyi görünen yüzünün altında neler olduğu, iç yüzünü çok hızlı geçiştirilerek gördük. Bu kısımlarda da daha detay ve sağlam bir şey isterdim. Mesela Adara'dan şüphelendikleri kısımlarda daha sağlam ve daha ürkütücü ilerleyebilirdi çok bodoslama gitti o kısımlar.
Gavril'in Adara'dan beslenme kısımları çok güzeldi sonrası geçiştirilmiş hissettirse de oradaki kurgu güzeldi. Ama Evren'in Adara'dan beslenme kısımları daha iyiydi. Sanki yazar Gavril kısmının üzerinde çok durmak istememiş ama Evren'e daha detaylandırılmıştı ama olsundu yine de o kısımları sevdim.
Adara'nın kaçtığı kısım biraz hızlı olsa da sonrasında olan olaylar daha güzeldi. O kısımlar güzeldi. Adara'nın yaralanması, Evren'in onu iyileştirmesi güzeldi.
Evren'in Adara'ya zarar verenleri cezalandırma kısmını çok sevdim. İşte bu, bu kitaptan beklediğim bir şeydi. Sevdim o detayları...
Evren ve ekibinin Adara'yı koruma çabası ile götürdükleri yolculuk, orada yaşananlar, saldırılar çok güzeldi. O kısımlar zaten bence kitabın en güzel kısımlarıydı. Aslında kitabın en güzel kısımları Gavril'in Adara'dan beslendiği kısım ve sonrasıydı.
~~~*~~~
"Sen onların kurtarıcısısın ama benim sonum olacaksın. Benim her parçamı mahvedeceksin."
~~~*~~~
Beslenme kısımlarında sevdiğim şeylerden biri de şuydu ki yazar yumuşatmaya gerek duymamasıydı. Olması gerektiği gibi yazmasını sevdim. Daha bir önceki kitabımda vampir kurgusu okudum ve orada da benzer bir durum vardı. Kanını içtiğinde duyduğu cinsel arzu detayı bunda da vardı ve bu kısımları olduğu gibi okumak güzeldi.
Bütün bunların yanında Evren'in sakladığı sırları ise... tahmin ettim. Bekliyordum o detayları açıkçası çünkü bir şey olmalıydı ve Evren sadece melez prens, üvey evlat olmamalıydı daha fazlası olmalıydı ve öyleydi de. Özellikle de sonu çok güzeldi. O sondan sonra nasıl ben devamını okumayayım şimdi dedim.
Sevdiğim sevmediğim şeylerin yanında kitabı en çok ciddi olarak eleştireceğim şeylerden biri ve bence en önemlisi yetişkin içeriklerdi. Bu kadarını 400-500 sayfalık kitaplarda okumak rahatsız etmez belki ama 240 sayfalık bir kitapta sanki onlardan başka sahne yokmuş hissi veriyor. Bunu sevmedim. Bir de Evren ve Adara'nın ilişkisi, büyü-güç bağı, kaderi önem arz etmeliyken birbirlerine duydukları cinsel çekim daha ön plandaydı en azından böyle hissettiriyordu.
Genelinde kitap ortalamaydı. Çok büyük beklentilerle okunacak bir kitap değildi ne yazık ki ve açıkçası şu kurgu daha iyi olabilirdi, daha güçlü yazılabilirdi.
Kitaba dair puanım 5 üzerinden 3 veriyorum. 🌟🌟🌟
~~~*~~~
"Yıldızlar tarafından kutsanmış olabilirsin, prenses ama benim için yaratılmışsın. Kadere lanet olsun."
~~~*~~~
Stars and Shadows
- Yıldızlar ve Gölgeler Krallığı
- Kan ve İhanet Krallığı
- Zehir ve Yemin Krallığı
- A Kingdom of Fire and Fate
Kitabın adı : Yıldızlar ve Gölgeler Krallığı
Orijinal adı : A Kingdom of Stars and Shadows
Yazarı : Holly Renee
Çevirmen : Beyza Bozsu
Seri Bilgisi : Stars and Shadows #1
Yayınevi : Lapis Kitap
Sayfa sayısı : 240
Kitabın tanıtım yazısı:
Kader mi, arzu mu?
Sadakatin hangisine?
Bana veliaht prensle olan birlikteliğimin krallığın kaderini belirleyeceği söylenmişti. Oysaki aklımdan çıkmayan kişi nişanlım değil, onun tarafında yer alan melez prensti.
Karanlık ve günahtan ibaret olsa da kulağıma şeytani
vaatlerini fısıldadığında, asla sahip olamayacağım
o adamı arzulamaya başladım.
Her düşüncem bir ihanetti.
Ona dokunmak için ellerimin can çekişmesi aldatıcıydı.
Rüyalarım bile korumaya yemin ettiğim krallığa karşı beni hainliğe sürüklüyordu.
Ancak krallık saldırıya uğradığında, hiç hazır olmadığım seçimlerle karşı karşıya kalmıştım. Yalanlarımız ve aldatmacamız, yıldızlara ve gölgelere dolanmıştı. Onlarla birlikte benim kaderim de çözülecekti.
YA BİR KRALLIĞA İHANET EDECEKTİM YA DA KALBİME…
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder
Kitap ya da yazı hakkındaki görüşünüzü bizimle paylaşın