Kitabın basım tarihine baktım ne zaman almışım diye 2018 yılından beri elimde olan ve ne yazık ki okumadığım bir kitap Zamansız. Neden okumamışım acaba, halbuki tavsiyeyle almıştım ve beğeneceğimi de biliyordum. Ki yanılmadım da...
Transcend Serisi'nin ilk kitabı. Seri üç kitaptan oluşuyor ve her kitap birbirinin devamı olduğu için sıralı okunması gerekiyor. Aradan başlarsanız anlamayabilirsiniz bu yüzden sıralı okuyun.
Üç kitapta çıktığı için size tavsiyem peş peşe okuyun çünkü ben şimdi ikinci kitaba başlayacağım baya merak uyandırıcı bitti kitap ve devamında ne olacak merak etmeden duramıyorum da.
Kitapta yetişkin içerik konuşmalar ve sahneler var dolayısıyla bunu bilerek okuyun. Hafiften paranormal dokunuşu da var ama genelinde bir aşk romanı olduğunu da söylemeliyim. Aslında yazar her şeyden biraz koyarak bir kurgu yaratmış ve oldukça da ilgi çekici olmuş.
Kitabın kısaca konusuna değinmek gerekirse; Swayze, 21 yaşında üniversiteden yeni mezun olmuş, öğretmen olarak iş arayan, hayatının aşkı diyebileceği bir adam olan Griffin ile güzel bir ilişki olan genç bir kadındır. Babasının ölümünden sonra annesinin de zoruyla terapiye başlayan Swayze, bir gün doktorun yanından çıktıktan sonra resepsiyonda bekleyen bir adam görür. Nate... genç adamı tanıyan ve nereden tanıdığı bilemeyen Swayze, Nate'in yanına giderek selam verir. Nate, onu tanımasa da Nate'e dair anıları olan Swayze buna bir anlam veremese de bir şekilde durumu kurtarır. Öğrencilik döneminde bebek bakıcılı yapan Swayze, henüz öğretmen olarak işe başlayamadığı için geçici olarak bir dadılık işi bulur. Doğumda karısını kaybetmiş ve bir aylık bebeğine nasıl bakacağını bilemeyen dul bir baba olan Nate'in evinde... Tekrar karşılaşan ikili aralarındaki bütün gerilime rağmen Nate, küçük kızı için en iyisinin Swayze olduğunu düşünerek genç kadını işe alır. Swayze, her ne kadar kararsızlıklar içinde kalsa da minik bebeği görünce çok sevdiği için işi kabul eder. Sonucunda da ikilinin arasındaki ne olduğu bilinemeyen olaylar zinciri başlar. Çünkü Swayze, Nate'e karşı anıları hatırlamaya devam etmektedir. Özellikle de adamın yanındayken duygularına da engel olamamaktadır. Bunun yanında da hayatında gerçekten çok sevdiği, aşık olduğu Griffin ile de ilişkisini sonlandırmamak için çaba harcaması da gerekmektedir. Aralarında 15 yaş olan Nate ve Swayze'nin ortak çocukluk anılarının olmasının mümkün olmadığı gerçeği sonucunda psikoloji profesörü arkadaşıyla iletişime geçen Nate, bunun bir reenkarnasyon olma olasılığı üzerinde durur. Ama bu sıradan bir durum değildir çünkü Swayze, direk Nate'in geçmişi olan Daisy'nin anılarına sahipken aslında kendi içinde de Swayze olduğununda farkındadır. Çünkü kendi dünyasında ve Griffin ile olan hayatında bir eksiklik, duygusal boşluk da hissetmemektedir. Nate bütün bunları çözmeye başlamış, sonuçlara ulaşmışken yaşadığı duygusal travmalar ve Swayze'nin ikilemleri, arada kalmaları ve çözemediği duygularla arada kalmaktadır. Bu sırrı çözmeli, her ikisi de hayatına devam etmelilerdir. Ama nasıl çözecekleri ve duygularıyla, akıllarını kaybetmeden bu durumla nasıl baş edecekleri ise muallaktır. Çünkü Swayze'nin ruhunda Nate'in ilk aşkı Daisy'den parçalar, anılar vardır bunun amacını, sırrını ve sonucunu nasıl çözeceklerini bulmaları gerekmektedir.
Öncelikle kitaba başlamadan önce böyle bir hikaye beklemiyordum. Ne Nate tarafından ne Swayze tarafından ne de Griffin tarafından... ama beni şaşırtan kurguları severim. Bu kitabı da bu yüzden sevdiğimi söylemeliyim.
Önce Nate'in küçük, minik bebeği Morgan ile başlamak istiyorum. Minik Morgan olduğu sahneleri yüzümde gülümsemeyle okudum. Özellikle de o sahneleri okumak, Swayze'nin bebeğe karşı hislerini anlamak şu sıralar benim için o kadar mümkün ki. Çünkü kardeşimin henüz bir buçuk aylık bebeği var Morgan'ı okurken ve Swayze'nin tepkilerini okurken kendim yaşıyormuşum gibi hissettim. Çok sevdim o satırları.
Swayze'nin Griffin ile olan ilişkisi çok güzeldi. Resmen gerçek aşkın olduğunu gösteriyordu. Özellikle de Griffin bence her kadının rüyası olabilir. 😍 Swayze'ye karşı olan tavırları, ilgisi, ilişkilerine dair çabası çok güzeldi. Hatta sorunlar karşısındaki çabası, öfkesi, sonrasında da affedici tavırları süperdi. Öyle ki bazı detaylarda evet siz olmuşsunuz dedim. Griffin sen çok mükemmel bir detaydın.
Swayze'nin sorunlarını dinlemesi, hatta yaşadığı Nate ile ilgili durumlara tepkisi, korkularını dışa vuruşu da çok güzeldi. Hele Swayze, bir hafta boyunca Griffin'e soğuk olup, bir de doğum gününde buluşma teklifini reddetmesi üzerine aralarındaki ilişkinin kırgınlığı, öfkesi ama sonrasında da aşkın gücünü gösterircesine tepkileri çok iyiydi. Griffin, adamım... sen bu kitapta benim beklediğim en son detaydın. Ama müthiş bir detaysın çok sevdim seni.
Açıkçası hep diken üstünde olup, böyle bir adamı üzer, ayrılır ve Nate ile beraber olur diye tedirgindim ama yazarın böyle bir kurgu yapmaması çok güzeldi.
Swayze ise... evet onun da tepkilerini anlıyorum. Yaşadığı şeyler aslında hiç de kolay değil. İkilemde kalmaları, aslından ruhunda Daisy'den parçalar ve geçmişinden anılara sahip olmasına karşılık yaşadığı duygusal ikilemler, tedirginlikler de çok normaldi. Zaten bu konuda boğulduğunda, yaşadığı çıkmazlarda da sığındığı yerin Griffin olması da çok güzeldi.
Düşünsenize, aklınızda henüz siz daha doğmadan yaşamış bir kızın anılarına sahipsiniz. Üstelik bu anılar da sizden 15 yaş büyük bir profesör olan bir adamla ilgili olan anılar... bunun yarattığı travmalar çok ciddi ki zaten Swayze'de çoğu nokta ben deli miyim kararsızlığında kalıyor.
Nate ise... ilk aşkı olan Daisy'e dair detayları duymak ve sadece ikisinin arasında olan şeyleri duymak, özellikle de kendisinden on beş küçük bir genç kadından duymak büyük bir duygusal karmaşaya sebep oluyor. Bir yanı karşısındaki Swayze'nin ilk aşkı Daisy olmasını isterken bir yanı da onun aslında o olmadığının bilincinde olması yaşadığı ikilemi de gösteriyor.
Nate'in Daisy ile ilgili anıları üzerine Swayze ile yaptığı konuşmalar aslında iki kez aşık olduğu kadını kaybetme korkusunu da gösteriyor. Hatta öyle ki elinde sadece küçük kızı Morgan kalıyor onu bile kaybetme korkusunda olması çok hüzünlendirici.
Böyle bir kurgu için güzel bir başlangıç kitabı oldu bu açıkçası. Birçok detayı, karmaşayı ve duygusal travmaları güzel işlemişti yazar. Karakterlerin ikilemde kalmaları, çözememeleri, kaçmaları ama yine de yüzleşmeleri de çok güzeldi.
Başka yazarların belki bitireceği bir ilişkiyi Griffin ile Swayze'nin ilişkisini bitirmemesi, birbirlerine duydukları aşkı anlatması süperdi. Hatta öyle ki kitabın en güzel kısımlarıydı da.
Ancak bu kadar çok sevdiğim bir kitapta hatalar görmek de ne yazık ki hiç hoş değildi. Kitabın çoğunluğu Swayze tarafından anlatılıyordu ama arada Nate'in de bakış açısına geçiyorduk. Ama öyle birden bir geçiş vardı ki resmen algılamak zor oluyordu. Bir paragrafı Swayze'den okurken bir anda sonrakinde Nate geçmek... damdan düşmek gibiydi. Allah'tan Nate'in küçüklüğünü belirtmişler...
Beklediğimden daha başka bir kurgu okudum, böyle bir şey beklemiyordum. Ama çok sevdim. Çok güzeldi. Çok da fena bitti hemen ikinci kitaba başlayacağım ben.
Kitaba dair puanım 5 üzerinden 4,5 veriyorum. 🌟🌟🌟🌟/🌟
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder
Kitap ya da yazı hakkındaki görüşünüzü bizimle paylaşın