11 Mart 2025 Salı

0 Laurie Gilmore - Pumpkin Spice Kafe (Dream Harbor #1)



~~~*~~~
Ölmekten çok, hayatını yaşamayı unutmaktan korkuyordu.
~~~*~~~
 

Hakları alındığı duyurulduğundan beri ilgimi çeken bir kitabın yorumuyla karşınızdayım. Bir kasaba hikayesi olması da ilgimi çeken en büyük sebeplerden biriydi çünkü kasaba hikayeleri okumayı çok seviyorum. Birbirini tanıyan, bilen ve arkasını kollayan bir ortamı okumak inanılmaz keyifli geliyor. 

Bu arada bu kitap Dream Harbor Serisi'nin ilk kitabıydı, seri beş kitaptan oluşuyor. En güzel tarafı karakter serisi dolayısıyla da bağımsız okunup, her karakterin kendi hikayesi tek kitapla son buluyor. Bu yüzden karakter serileri candır. 

Kitabın sonlarına doğru bir tek yetişkin içerik var, onun haricinde yoktu. Genelinde romantik-komedi tadında film izliyor gibiydim. Eğlenceli, romantik, arkadaşlığı ve aile ilişkilerini çok güzel ifade eden, aşkın filizlenmesini ve karakterlerin kendi korkularını anlatırken çok güzel kurgulanmış bir kitaptı. 


~~~*~~~
"Seni sen olduğun için sevmekten çekinmesine izin verme."
~~~*~~~


Kitabın kısaca konusuan değinmek gerekirse; Jeanie, işine odaklı, çalışma hayatından başka bir hayatı kendine belirlememiş, hayatı sadece işinden oluşan bir genç kadındır. Bir gün sabah işine gittiğinde patronunu masasında ölmüş halde bulunca hayatını sorgulamaya başlar. Bunun üzerine de o döneme denk gelen bir şekilde teyzesi Dot, Dream Harbor'da yer alan kahve dükkanını Jeanie'ye bırakıp tatile çıkmaya karar verdiğinde genç kadın, kahve dükkanını işletmek için Dream Harbor'a gider. Orada kendine yeni bir hayat kurmayı amaçlamaktadır. Kahve dükkanını işletecek ve yeniden bir hayat inşa edecektir kendine. Ancak hiç bilmediği bir yerde hayata başlarken ve hiç bilmediği bir işi yaparken ne yapacağını bilemeden bocalamaktadır da. Bir sabah, erken saatlerde, kasabanın çiftçisi olan ve kahvenin meyve ve bal-su kabağı tedariğini sağlayan Logan kapısını çaldığında işler değişmeye başlar. Logan, bir yıl önce evlenme teklifi edeceği sırada sevgilisi tarafından kasaba halkının gözü önünde reddedilip, terk edildikten sonra kendini toparlamaya ve bir ciddi ilişkiye girmemeye kararlı bir şekilde yaşadığı kalp kırıklığını atlatmaya çalışmaktadır. Jeanie'nin de kasabaya gelmesi ve karşısında pijamalarıyla dağılmış halde bir şekilde görmesi Logan'ın kalbini yerinden oynatmaya yetmektedir. Çünkü Logan, Jeanie'den etkilenmiş, doğallığından ve kendi halinde olmasından çok hoşlanmıştır. Bütün korkularına rağmen de Jeanie'den uzak duramaması duygularını karman çorman yapmaktadır. Üstelik Logan, genç kadının kasabada uzun süreli kalmayacağını ve kasabada yaşamak istemeyeceğini düşünerek kendini terk edilme dramından da korumak istemektedir. Yaşadığı kırgınlıkları tekrar yaşamak istememektedir. Jeanie ise kasaba halkını, burada yaşamayı sevmeye başlamıştır. Hayatında aslında olması gereken ve eksik olan her şeyi burada keşfederken burada yaşamayı sevmeye de başlar. Üstelik Logan'dan da hoşlanmaya başlar. Ancak Jeanie'nin kahve dükkanında yaşanan bazı olaylar ortalığı karıştırır. Birileri kahve dükkanını işlerini bozuyordur. Geceleri rahatsız ediliyor, camları kırılıyordur. Bu durumda birileri Jeanie'yi kasabada istememektedir ve bu durum genç kadını tedirgin ederken Logan ile beraber bu durumu da çözmeleri gerekmektedir. Bütün bunların yanında aşklarını da yaşama cesareti bulmaları gerekmektedir.  

Yorumun başında kasaba hikayeleri sevme nedenlerimden bahsetmiştim, o nedenlerin hepsi bu kitapta da mevcut dolayısıyla bu kitabı da sevdim. 



~~~*~~~
"Uyumlu bir çift olmamanız, bunun senin hatan olduğu anlamına gelmez."
~~~*~~~


Kasaba halkının iletişimi, birbirleriyle diyalogları, etkinlikleri, birbirlerini neredeyse bebeklikten beri tanımaları ya da gerçekten bebekliklerini bilmeleri... yaşadıkları acıları, hüzünleri, mutlulukları bilmeleri ve kendilerince destek olmaları... bazen de korkup adım atmadıklarında akıllarını başlarına getirmek için çaba harcamaları çok güzeldi. Dream Harbor kasabasında yaşayabilirim. Hiç de şikayetçi olmam açıkçası. 😇

Kasabanın özellikle kitap okuma grubu çok süperdi. Onlara kocaman bir yıldız benden 😍 keşke bende aranızda olsam, bolca dedikodu yapardık, üstelik tam da benim sevdiğim türde okuyorsunuz 😉

Logan'ın alıştığımız erkeklerden olmayışını çok sevdim. Geçmişte yaşadığı olaylara rağmen isyankar, asi, kadınlarla tek gecelik ilişkiler yaşayan biri olmak yerine -ki genelde öyle oluyorlar- içine kapanık, çekingen, tereddütleri olan bir adam olması çok güzel bir değişiklikti. Bu durumu sevdiğimi itiraf etmeliyim. 

Logan'ın geçmişinde yaşadığı aşk acısı, Lucy'nin yaptıkları, Logan'ı kullanması ve bunun genç adam üzerinde yarattığı etkiler güzel anlatılmıştı. Zaten Logan'ın bütün tereddütlerine de bu sebep vermesi, her sözünde ya da davranışınca bunu ifade eder halde olması güzel detaydı. Her şeye rağmen kasabanın yaşlılarının genç adama destek olması, koruması... arkadaşlarının da onun yanında olması çok güzeldi. 

Jeanie'nin ise, yaşadığı hayattan sonra Dream Harbor Kasabası tam da ihtiyacı olan değişiklikti. Zaten ona da tam bir yeni başlangıç oldu. Yabancısı olduğu bir iş olan kafe işletmeciliği, bunun yanında yabancısı olduğu insan-arkadaş iletişimi ve aşk... genç kadın için hayatın asıl şimdi başladığının göstergesiydi. 

Bitmeyen enerjisi, olumlu bakış açısı, sorunları ele alış biçimi, herkesin iyi niyetini sorgulamadan kabullenmesi de aslında tam da Logan'a göre bir kadın dedirtti. 



~~~*~~~
Logan hızlıca kendini kaptırır, kalbi kırılırdı. Jeanie birinin kalbinden sorumlu olacak durumda değildi. Hele Logan gibi tatlı birinin.
~~~*~~~


Kafede karşılaştığı sorunlarla baş etme şekli de sorunların sebeplerini dikkate alıp harekete geçme şekli de çok güzeldi. Bu konuda çok detay vermiyorum çünkü kitap içeriğine girer... gerek yok... o kısımda merak uyandırıcı olsun.

Jeanie'nin erkek kardeşiyle olan iletişimini de çok sevdim. İki kardeşin arasındaki bağın güçlü olması birbirlerine en büyük desteği sağlamaları çok güzeldi. Seviyorum böyle ilişkileri.

Kasabadaki etkinlikler çok eğlenceliydi. Kasabanın dedikodu ağı ise... süperdi. Işık hızı gibiydi 😂

Kitabın tadında kalması, duyguları ifade ederken çekingenlikleri olsa da bunu dile getirmeleri, gereksiz ayrılıklar, tripler olmamasını da çok sevdim. 

Tam tadında yazılmış bir kitaptı. Yazar gereksiz uzatmalardan da dramlardan da kaçınmış. Hatta belki Logan'ın geçmiş ilişkisini iyice drama bağlayıp acındırma modu yaratabilirdi yazarımız ama bunun yerine geçmiş adı üzerinde geçmiş üstünden geçip anlat üstünkörü yeter modunda olmasını çok sevdim. 

Logan, Mac, Noah, Hazel, Annie çocukluk arkadaşı ve aynı zamanda kasabada büyümüş gençler olmaları, birbirlerini tanımaları süperdi. Hatta serinin ilerleyen kitaplarında onların da hikayeleri var ve ben heyecanla onları da bekliyorum. 

Kitaba dair puanım 5 üzerinden 4 veriyorum. 🌟🌟🌟🌟


~~~*~~~
Mükemmel bir küçük kasaba hayatı hayalindeki gibi olmayabilirdi ama bulduğu hayat onun için oldukça mükemmeldi.
~~~*~~~



Dream Harpor Serisi

  • Pumpkin Spice Kafe
  • The Cinnamon Bun Book Store
  • The Christmas Tree Farm
  • The Strawberry Patch Pancake House
  • The Gingerbread Bakery



Kitabın adı     : Pumpkin Spice Kafe
Orijinal adı     : The Pumpkin Spice Cafe
Yazarı            : Laurie Gilmore
Çevirmen        : Gizem Toy
Seri Bilgisi      : Dream Harbor #1
Yayınevi         : Juno Kitap
Sayfa sayısı    : 288

Kitabın tanıtım yazısı: 

Jeanie stresli iş hayatından sonra kendini birden Dream Harbor’ın huzur dolu sokaklarında, teyzesinin ona bıraktığı Pumpkin Spice Kafe’yi işletirken bulur. Kasabanın sıcakkanlı insanları ve tarçın kokulu kurabiyeleri, onu âdeta yeni bir başlangıç yapması için davet etmektedir.

Logan, Dream Harbor’da yaşayan ve kasabanın dedikodularından kaçan bir çiftçidir. Fakat Jeanie’nin gelişiyle birlikte Logan’ın tüm dengesi altüst olur ve sinir bozucu derecede neşeli olan bu kadından uzak durmaya çalışsa da kendini bir şekilde onun cazibesine kapılırken bulur.

Pumpkin Spice Kafe, tutkulu bir romantizm yaşamak isteyenler ve “yeni başlangıçları” sevenler için muhteşem bir hikâye.

USA Today, New York Times ve Sunday Times çoksatan listelerinde zirveye tırmanan Pumpkin Spice Kafe, uzun zamandır İngiltere ve ABD’deki kitapçıların vitrinlerini süslüyor. Kitap kısa sürede küresel bir fenomene dönüştü. Bu büyüleyici hikâye onlarca dile çevrilerek dünya çapında okurların kalbini fethetti.





Hiç yorum yok :

Yorum Gönder

Kitap ya da yazı hakkındaki görüşünüzü bizimle paylaşın