5 Ekim 2012 Cuma

0 Deborah Simmons - Kalp Hırsızı


De Burgh serisinin 3. kitabı. Serinin ikinci kitabını kaçırdığım için okuyamadım ama birinci kitabı Wessex Kurdu'nun yanında biraz sönük kaldı gibiydi kitap. Heyecanlı bir şekilde başladı ve ben hep aynı heyecanla devam edeceğini sandım ama yanıldım. Aradaki bölümlerde Bethia ile Simon'ın birbirlerine sataşmaları güzeldi bunları okumakta öyle ancak başlangıcındaki heyecan yoktu. Kitabın sonundaki savaş sahnesi de güzeldi. Zaten tam bir atak ve heyecan o kısımlarda vardı. Bir de Simon'ın göçük altında kaldığı yerde...

Yazar genel olarak sanki duygulara ön plana çıkarmış hep birbirleri hakkındaki duyguları anlatmış gibiydi. Bu kısımda biraz bana sıkıcı geldi.

Simon'ın Baddersly'deki durumları ve kahya ile geçen muhabbetler kabul etmeliyim ki eğlenceliydi. Ayrıca Simon'ın savaşçı bir kız tarafından zaman zaman alt edildiğini görmek de öyle...

Özellikle sevdiğim kısım Ansquith'e De Burgh'lerin gelme zamanıydı. Simon ve Bethia onların gelişini izlemeleri... Gözümde canlandırmak bile heyecan vericiydi. Kardeşlerin bir birleri ile diyalogları alayları ama kardeşlikleri de çok güzeldi bunu da arada söyleyeyim.

Neyse dediğim gibi başı ve sonunu çok beğendim sanırım biraz da Wessex Kurdu ile kıyasladım çünkü ondaki olaylar neredeyse hiç bitmiyor hep doruktaydı bunda da onu bekledim ve onu bulamamak biraz üzücüydü. Ancak tabi ki her kitap aynı olamaz...

Çeviri kusursuzdu ve imla hatası hiç yoktu. Tabi ki yazarın kalemi de çok iyiydi bu da inkar edilemez... Zevkle de De Burgh erkeklerini okumaya devam edeceğim ve sırada Stephen olacak...

The DeBurgh Serisinin Kitapları:
Kitabın konusunu sizlerle paylaşıyorum:
"Bakire… Savaşçı… Sevgili!
Bu, Simon DeBurgh’un, Bethia Burnel’i gördüğü andan itibaren dilinden düşmeyen, devamlı tekrarladığı bir ayin gibiydi. Ödülü ise silahşörlerinden herhangi birine rakip olabilecek yiğit ve çıldırtıcı bir kadındı. O kadın, Simon’ın dünya görüşünü değiştirmiş, savaşarak kalbini kazanmıştı.Simon DeBurgh ateş püskürüyordu çünkü Bethia, onun ellerini ve ayaklarını bağlamış, ormanın derinliklerine sürükleyerek esir etmişti. Daha kötüsü, onunla alay etmiş, erkeklik gururunu incitmişti. Bethia Burnel, Simon’ın hakkından gelebileceğini birkaç kez ispatlamıştı ama yine de ilk kez eşitini bulduğunun farkındaydı. Bütün çabalarına ve direnmesine rağmen sonunda kalbini o haşin şövalyeye kaptıracaktı."

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder

Kitap ya da yazı hakkındaki görüşünüzü bizimle paylaşın