2 FİLM YORUMU // Harry Potter ve Azkaban Tutsağı

2004 yılında çıkan filmi bilmem kaçıncı kez izlemiş olarak karşınızdayım. Evet doğru tahmin ediyorsunuz bu filme şuanda bir maraton gibi izleme yapıyorum ve her gün bir filmini izleyip sizinle yorum paylaşıyorum. Aslında kitaplarını okumadan filmlerini izleyerek doğru mu yapıyorum bilmiyorum ama olsun... Amacım Ölüm Yadigarları sinemalardan kalkmadan seriyi en baştan izleyip son filmi sinemada izlemek. Umarım planımı uygulayabileceğim. 

Bu arada kitaplarını hiç almamıştım şimdi dört kitabını aldım ve gelecek günlerde eksiklerimi de tamamlayıp alacağım. Sonra da bir okuma maratonu yapabilirim. Neden olmasın ama değil mi? 

Filmin Adı    : Harry Potter ve Azkaban Tutsağı (Harry Potter and the Prisoner of Azkaban) 

Süresi           : 2 saat 22 dakika

Türü             : Fantastik - Macera - Aile

Yaş Sınırı      : +13

Yapım tarihi : 2004

Oyuncular  : Daniel Radcliffe, Rubert Grint, Emma Watson, Richard Griffiths, Fiona Shaw, Tom Felton, Gary Oldman, Michael Gambon, Alan Rickman, Robbie Coltrane...

Puanım        : 8 / 10

 

Şimdi hızlıca üçüncü filmin yorumunu yapıp bu akşam 4. filmi izleyeceğim. 

Filmin her ne kadar herkes konusunu biliyorsa da ben kısaca bir anlatayım belki bilmeyen birileri vardır. 

Harry bir sonraki dönem için Hogward'a gitmeden önce ailesiyle kalırken yaşanan olaylar yüzünden evini terk eder ve dışarıda geçireceği bir gecenin sonucunda haberlerde kaçılmasının imkansız olduğu Azkaban'dan bir tutsağın... Voldemort'a Potter ailesinin ölümüne yardım ettiği için hapsedilen Sirius Black'ın kaçtığını öğrenir. Bu yüzden ekstra dikkatli olması gerektiğini fark etse de Ron babası da onu uyardığında iyice tedirgin bir şekilde dikkatli olmaya başlar. Ancak Azkaban gardiyanları olan Ruh Emicilerin Hogwards'ta görevli oldukları ve çevresinde dolandıkları gerçeği olayları daha da karmaşıklaştırır. Çünkü Harry, Ron ve Harmonie trende okula giderken Ruh Emiciler treni kontrol etmek amacıyla dolaşırken bir Ruh Emici Harry'nin ruhundan beslenmeye başlar. Bu durum Harry'nin korkulu rüyası haline gelir. Tüm bunlarla baş etmeye çalışırken de Hogwards'a bazı sırları keşfetmeye çalışırken korkuları hep karşısına çıkar. Ve Harry'den gizlenen sırlardan biri de anne ve babasının öldürdüğü sanılan Sirius Black'ın Harry'nin üvey babası olduğu gerçeği... Bunu öğrenen Harry, ailesinin intikamını almayı amaçlayarak Sirius Black'ı aramaya başlar. Ama sırların arasındaki gizlenen gerçekler, yanlış anlaşılmalar ortaya çıkarken Harry aynı zamanda en büyük korkusu Ruh Emicilerle de yüzleşmek zorunda kalır. Onun içinde içindeki en mutlu anlara odaklanmak zorunda kalmasıdır. 

Siruis Black'ın kim olduğu ve Harry'nin Ruh Emicilerle yüzleştiği sahnelerin heyecanını her seferinde aynıymış gibi hissediyor olmam normal mi? Sanki ilk kez görüyormuşum, izliyormuşum ve öğreniyormuşum gibi heyecanlanıyorum. 😇

İzleyen bilir, Harry'nin eline bir harita geçiyor ve harita Hogwards'ta kim nerede geziyor bunu gösteren bir harita... o haritayla karanlık koridorlarda dolaşmasını hala gerilerek izliyorum. Belki size komik gelebilir ama öyle bir etkisi var serinin üzerimde. 

Harry'nin Şahgaga üzerinde uçması ise... muhteşemdi. Benimde içimden vuhuuu diye bağırmak geldi. 

Harry'nin Ruh Emicilerle karşılaştığı o göl kenarı ise... bence filmin en can alıcı sahnelerindendi. Çünkü aslında "bizi kendi korkularımızdan yine kendi cesaretimiz kurtaracak" mottosunun göstergesi gibiydi. Hayatta kalmak için kendin savaşmalısın. O sahne süperdi. 

Bir de Dumbledore'un sosyal medyada çok meşhur bir sözü var. "Mutluluk her zaman vardır. En karanlık anlarınızda bile. Yeter ki ışığı yakmayı unutmayın." 

İşte bu sözü bu filmin başlarında söylüyor. Hangi filmden olduğuna dair bir bilgi paylaşmanız gerekirse Azkaban Tutsağı'nda geçiyor. 😇

Ben bu akşam 4. Filmi izleyeceğim yarın yorumlarında görüşürüz. 😀