Nicole'un masum olduğunu biliyordu. Verdiği tepki inanılmaz derecede tutkuluydu ama son derece deneyimsizdi. Duygularının onu götürdüğü yere gidiyordu, hayatın ona sunduğu her şeyi öğrenmeye hevesliydi, dünya ve kurallarının da canı cehenneme gidebilirdi.
Bunu biliyordu ve tüm geceyi bu konuyu düşünerek uykusuz geçirmişti.
Kendine sorduğu ve hala cevabını bulamamış olduğu, kafasında durmadan tekrarlanan soru şuydu: Nicole için sadece başka bir macera mı?
*****
Onun kalbi de kendisininki kadar hızlı atıyordu muydu? Zevkten sarhoş olduğunu hissediyordu. Yeniden genç olmuştu, babasının ölümünden beri hiç olmadığı kadar genç. Ve bütün bunlar o vahşi, deli kız yüzünden olmuştu ve bir anda bunlar olmadan yaşamak istemediğine karar vermişti.
*****
"Onunla dalga geçtiğimi düşünüyordum, eğlendiğimi, belki biraz da macera yaşadığımı. Ve şimdi... şimdi çok yanıldığımı fark ettim, bunun ne kadar tehlikeli olabileceğini... birini umursamanın ne kadar tehlikeli olabileceğini..." Yumruk yaptığı ellerini bacaklarına vurdu. "Beni çok kızdırıyor."
"Basingstoke Markisi," dedi Charlotte usulca. "Seni kızdırıyor çünkü onu umursaman çok tehlikeli. Ne kadar ilginç. Tehlike kimin için Nicole?"
Nicole mantıksız cümleler kurduğunun farkındaydı ama içini dökmeye başlamıştı ve artık duramazdı.
"İkimiz için de. Onu umursamam tehlikeli çünkü o tehlikeli bazı işlere girişiyor ve ben ona yardım etmeye çalışırsam her şeyin daha da sarpa saracağını biliyorum. Zaten benim yardımımı istemiyor. Ne olursa olsun bunu istemiyor."
"Ve sonra bana bakıyor, bilirsin işte bana bakıyor! Gözlerinin söylediği şeyleri gerçekten düşünmediğini biliyorum ama ben orada gördüklerimin gerçek olmasını istiyorum ve sonra hayatımda hiç olmasını istemediğim şeylerin olmasını istediği için öfkeleniyorum..."
*****
"Sana aşık olduğumu düşünmeye başladığımı söylemenin bir faydası olur mu?"
"Hayır, çünkü sana inanmıyorum, dedi dürüstçe ama bu arada bu kelimelerin içinde uyandırdığı kıpırtıları da reddedemiyordu. "Ben sevilebilir bir insan değilim. Sığım, aptalım ve çok inatçıyım. Ayrıca bencilim. Benimle öpüşmediğin zamanlarda sadece tartışıyorsun ve bunun da her zaman bir sebebi oluyor. Güzel... güzel olmam ve senin beni öpmek istemen konusunda yapabileceğim bir şey yok. Beni öpmeni istiyordum zaten. Ben... ben her şeyi istiyorum. İnsanlar sadece istekleri için evlenmemeliler, Lucas."
"Yani benim aptal ve bencil bir çocuk tarafından kandırıldığımı ve ona evlenme teklif edecek kadar aptal olduğumu mu söylüyorsun? Anlıyorum."
Ah, ona tokat bile atabilirdi. "Bu şekilde söylemene gerek yoktu ama evet aynen bunu söylüyorum."
*****
Lucas yüreğinin sevgiyle dolduğunu hissetti. Ona tapıyordu. Annesi de ona bayılacaktı. Yetiştirecekleri çocuklar da ona bayılacaktı ve annesinin kederi belki de son bulacaktı.
Geçmiş geçmişti, değiştirilemezdi ve reddedilemezdi. Ama gelecek parlaktı.
Alıntılar güzelmiş, kitaba dair bilgim olmasa da merak ettim :))
YanıtlaSil