15 Ekim 2024 Salı

0 Lisa Kleypas - Ben Böyleyim (Wallflowers #2)


~~~*~~~
"Sevmek için onun çok kolay bir adam olmadığını biliyorum. Ancak onunla orta yolda buluşursanız... buna pişman olmayacağınıza inanıyorum."
~~~*~~~ 

 Bu ayın ikinci historical romans kitabı oldu... Bu seriyi atlamadan her ay bir kitabını okuyarak bitireceğim. Serinin ikinci kitabı da okundu geriye iki kitabı kaldı. Bu yıl bitmeden seriyi bitireceğim bu gidişle ve bu kız bu durumdan mutlu olacak.


Keşke daha fazla bu türde kitaplar çıksa...

Wallflowers Serisi'nin ikinci kitabıydı, 4 kitaptan oluşan ve karakter serisi olan bir seri. Kurgusal bütünlük açısından sıralı okunması gerektiğini düşünüyorum. Çünkü ilk kitapta tanıdığımız karakterler burada da boy gösteriyor ve o kitaptaki bazı olaylara imalar var... kurgunun oturması ve olayı anlayabilmek için sıralı okunması önemli bence. 

~~~*~~~
Marcus bunu inkar etmeyi çok istese de Lillian Bowman'ı görme ihtimaliyle içi mutlulukla doluyordu. 
~~~*~~~ 


Kitabın kısaca konusuna değinmek gerekirse; Lillan, zengin Amerikalı bir babanın büyük kızıdır. Londra'ya gelerek soylu biriyle evlenerek unvan sahibi olacak ve Amerika'da unvansızlıktan, sonradan zengin olmalarından dolayı dışlanan ailesi de yer edinmiş olacaktır. Bunun içinde etkinliklere katılan her ne kadar İngiliz Aristokrasisinin kurallarını saçma bulsa da ve tamamen uyamasa da onların arasında kendini göstermeye çalışmaktadır. En yakın arkadaşı Anabelle'in kocasının en yakın dostu olan Westcliff Kontu Marcus'un davetine katılan ve arkadaşlarıyla beraber orada eğlenmeyi hedeflerken de kendisine bir koca bulmanın amacındadır. En azında annesi aşk evliliğinden çok unvan için yapılan bir evlilik için kızını sıkıştırmaktadır. Lillan'dan sonra küçük kızı Daisy'e sıra gelecektir. Bütün bunların yanında ev sahibi Westcliff Kontu Marcus ile ansızın gerçekleşen bir yakınlaşma genç kızın aklını bulandırır. Marcus, genç kız ile bahçede gizlice öpüşmelerinden ve ondan etkilenmesinin sonucunda genç kızı ilk gördüğü andan beri ilgisini çekmesine rağmen onun asiliği, başına buyrukluğu, inatçılığı ve dik kafalılığı ile bir eşte istediği özelliklere sahip olmadığı gerçeğiyle de ondan uzak durmayı hedeflemektedir. Ancak genç kıza karşı da karşı konulmaz bir çekim hissetmekte ve bazen onu kıskanmaktadır. Bütün bunlara anlam verememeden genç kızdan uzak durup onu uzaktan izlemeye kafasına koyar. Ancak benzer duygularla boğuşan Lillian da ne yapacağını bilemez. Çünkü Marcus'tan hoşlanmamakta ve ondan nefret etmektedir. Zaten genç adam onunla da evlenmeyi düşünmediği için ona karşı hissettiği bütün çekimi yok saymaya çalışır. Bir de bütün bunların yanında Marcus'un annesi Westcliff Kontes'i de oğluna soylu bir gelin istemektedir. Soylarını bir Amerikalı'yla bozmak istememektedir. Bu yüzden de ikisinin ilişkisini onaylamayacağı bellidir. Ancak Marcus ve Lillian içlerinde tutkuya ve isteğe karşı koyamadıkları bir gecenin ardından Marcus evlilik teklifiyle geldiğinde işler karışır. Marcus uzunca bir zamandan sonra duygularıyla hareket edip kendi mutluluğunu düşünmeye karar verdiğinde annesiyle çatışır. Kontes de uslu durmaz ve bir plan yaparak Lillian ile Marcus'u ayırmaya karar verir. Ama Marcus bunu geç de olsa fark ettiğinde aşkını kaybetmemek için zamanla yarışmak zorundadır. 

Öncelikle ilk kitabı okuduktan sonra en merak ettiğim karakter Marcus ve Lillian'dı. Çünkü tam olarak nefretten aşka bir yolculuktu. Özellikle ilk kitapta kızları iç çamaşırlarıyla beyzbol oynarken gördükten sonra Marcus'un takındığı tavır düşünülünce hikayelerini merak etmemek mümkün değildi zaten. 


Kitaba dair yorumuma başlamadan önce Marcus'un annesi Westcliff Kontes'i için bir şey demek istiyorum. Kadın resmen bir canavardı. Duygusuz yaşlı kadın! Resmen oğlunun ne istediği, mutluluğu önemli değil onun için. Tek bildiği soyu... o zaman insana sorarlar sen niye kocanı aldattın, başka bir adamdan çocuk yatın da soyunu kirlettin! Hani derler ya dinime küfreden Müslüman olsa bari diye... bu kadında öyle. Lillian ve Daisy için milyon tane kusur buluyor ama dönüp aynaya bakmıyor. Üstelik kendi iki kızı da birer Amerikalı'yla evliyken Marcus'u Lillian'dan uzaklaştırmanın peşine düşüyor. Deli kadın! 😡


~~~*~~~
Ne zaman Westclii ona baksa, dokunsa veya gülse, Lillian daha önceden hiç tatmadığı duyguları tadıyordu. İmkansızı istemesini sağlayan acı bir özlem duyuyordu.
~~~*~~~ 


Marcus'un tavırları bazen beni sinirlendirse de hatalarını kabul edip düzeltme hevesi çok iyiydi. Mesela Lillian ile engelli yarışı yapacakları zaman yaptıkları tartışmanın sonucunda Simon Hunt'un ona bazı tavsiyelerde bulunması bir sonraki hamlelerde daha farklı adımlar atmasına ve Lillian'ın kalbini kazanmasına neden oldu. Adam zeki ve çabuk öğreniyor. 

Lillian ise... kesinlikle o İngiliz aristokrasisine karşı bir baş kaldırı. Çok sevdim onu. Bütün o aykırılıkları, özgürce konuşmaları, çoğu zaman soylular için hata-yanlış-kaba sayılan şeylere isyan etmesi çok güzeldi. Zaten bu tavırları tavladı Marcus'u... 

At yarışında Marcus ile iddialaşması ve sonrasındaki tartışmalar... Lillian'ın yemek sırasında fenalaşması ve Marcus'un bu duruma müdahale ediş şekli... müthişti. Hatta içten içe yaşadığı kıskançlıklar da öyle. 

Sebastian ile Lillian'ın arkadaşlığı çok güzeldi. O sahnelerde çok tatlılar ya diyerek okudum çünkü Sebastian aynı zamanda Marcus'un arkadaşı da... zararsız flörtleşmeler diye düşündüm hep ama bence bu adam resmen Westcliff Kontesi'nin tuzağına düştü... Yoksa arkadaşının aşık olduğu kadına öyle hamleler yapacağını sanmam... gerçi sebepleri vardı evet ama yine de o kadar da kötü olamaz diye düşünüyorum. Bu sorularımın cevabını 3.kitapla alacağım.

Lillian, Daisy, Evie, Anabelle dörtlüsünü beraber okumak çok güzeldi. Bu kadınlar bir araya gelince bence erkekler korkmalı. 😁 Marcus, Simon ve Sebastian'ın sohbetleri de çok tatlıydı. 

Anabelle ile Simon'ın ilişkisine değinmeleri çok güzeldi. 

Kitabın sonundaki sahne... çok fenaydı. O kısımlar soluksuz okudum en çok da Marcus'un tepkisini merak ederek okudum. Adam beni yanılmadı tabi ki... aslında tam da birbirlerine denklerdi bu yüzden de böylesine dinamik bir çift oldular bence. 

Kitabı sevdim ve bence ilk kitaptan daha iyiydi. Kitaba dair puanım 5 üzerinden 4 veriyorum. 🌟🌟🌟🌟


~~~*~~~
Onun neşeli ve heyecanlı görüntüsü, Westcliff'in önceden tatmadığı birkaç duyguyu uyandırmıştı. Lillian hatırladığından daha hoştu ve zorlu inatçılığıyla öyle eğlenceliydi ki Westcliff onun sunduğu mücadeleye karşı koyamamıştı. 
~~~*~~~ 


Wallflowers Serisi

  • O Yaz
  • Ben Böyleyim
  • Sevgim Sana Ait
  • Nisan Yağmurları



Kitabın adı    : Ben Böyleyim
Orijinal adı    : It Happened One Auntumn
Yazarı           : Lisa Kleypas
Çevirmen       : Yasemin Büte
Seri Bilgisi      : Wallflowers #2
Yayınevi         : Epsilon
Sayfa sayısı    : 380

Kitabın tanıtım yazısı: 

Rastlantılar Bahçede Devam Eder
Marcus şoke edici - ve elbette tehlikeli şekilde - onu kollarının arasına alır. Lillian hiç hoşlanmadığı bir adama karşı duyduğu tutkuya yenik düşer. Zaman durur; sanki onlardan başka kimse yok gibidir… Neyse ki kimseciklere yakalanmazlar!

Ve Aşk Bir Sonbaharda Gelir
Marcus duygularına her zaman hükmetmeyi başarmış bir adamdır ve bu konuda bir kaya kadar serttir. Fakat Lillian ile birlikteyken her dokunuş işkenceye ve her öpücük de bir baştan çıkarışa dönüşür. Ancak kendisine besbelli uygun olmayan bu kadını, nasıl eş olarak alacaktır?





Hiç yorum yok :

Yorum Gönder

Kitap ya da yazı hakkındaki görüşünüzü bizimle paylaşın