~~~*~~~
Bizler ileriye giden insanlarız, bu yüzden hayatımız boyunca gereksiz anılarımız yavaşça solup gider ve sonunda onları unuturuz. İhtiyacımız olanlar bizi güvende tutmak için zihnimize yerleşir.
~~~*~~~
Çıktığı zamanlarda ilgimi çekip aldığım bir kitabın yorumuyla karşınızdayım.
İkinci şans, romantik bir kurgusu olan Gelecek Yaz Bu Zamanlar, seri değil. Tek kitap. Yazarın ülkemize daha öncesinde Çat Kapı Aşk kitabı çıkmıştı.
Kısa bir kitap, hemen okunuyor ve bitiyor da. Karakterler yetişkin karakterler ve içerisinde yetişkin içerik yok. Bu yüzden bu tür detayları rahatsız edici buluyorsanız bu kitapta olmadığını söylemeliyim.
İkinci şans romantik bir kurgusunun olmasının yanında karakterlerin kendi iç dünyalarında neler istedikleri ve başkalarının isteklerine göre yaşadıkları hayatları ve bu hayatlar üzerinde kendi kontrollerini ellerine almalarını da okuyoruz.
~~~*~~~
"Eğer birini hayatın boyunca sevdiysen, sonsuza kadar sürmesi mantıklı geliyor".
~~~*~~~
Kitabın kısaca konusuna değinmek gerekirse; Sam ve Wyatt henüz küçük bir çocukken tanışır, sonrasında 15-16 yaşlarında birbirlerine karşı duygular hissetmeleri hatta sevgili olmalarının sonucunda ikisinin de aileleriyle ilgili yaşadıkları problemler sonucunda yolları ayrılmak zorunda kalmıştır. Her ikisi de bu ayrılık yüzünden birbirlerine kırgın, kızgındırlar. Dolayısıyla da iletişimleri kestikten sonra da hayatlarına devam etmişlerdir. Wyatt müzik üzerine bir kariyer yapıp o yönde ilerlemiştir. Sam ise bir İK uzmanıdır ve artık nişanlıdır. Nişanlısı Jack ile evlilik planları yapıp nerede evleneceklerine dair araştırmalar yaparlar. Nerede evleneceklerine dair kafalarında net bir yer yokken Sam'in büyüdüğü kasabaya da bakmaya giderler. Sam'in ailesi bu kasabada evlenmesine sıcak bakmaktadırlar ancak Jack de burayı görüp karar vereceği konusunda söz verince, kasabaya giderler. Orada bir hafta kalacaklar ve düğün yerine karar vereceklerdir. Ancak Wyatt'ın da kasabada olması, üstelik de Sam'in ve ailesinin komşu evinde yaşıyor olması ortalığı karıştırır. Her ne kadar Jack, Sam'in eski ve çocukluk aşkı olmasından dolayı umursamadığını düşünse de Wyatt'ı her gördüğünde takındığı küçümser hali Sam'i rahatsız eder. Ancak buna da ses çıkarmaz çünkü Jack, nişanlısı ve evleneceği adamdır. Geleceğini planladığı adamdır. Jack'de Sam'in burada şehirdeki hayatından daha farklı bir hayatı olduğunu fark eder. Belirli bir rutinde ve kurallar içerisinde yaşayan Jack, Sam'i de kendisi gibi yapma konusunda oldukça başarılıyken Sam'in aslında istemediği her şeyi yaptığını fark etmesine de sebep olur. Kasabada geçirilen bir hafta Sam'in aslında kendinden ne kadar vazgeçtiği ve hayatını tamamıyla Jack'in kontrolünde yaşadığını fark ettiğinde bir yenilik yapması, riskler alması gerektiğini fark eder. Bütün bu riskleri alırken de içinde hala sonlandıramadığı küçük bir aşk kıvılcımı vardır Wyatt'a karşı. Aldığı kararlarla bu kıvılcım büyümeye başlarken Sam'in kendi hayatının hem kontrolünü eline almalıdır hem de aşk konusunda ne yapacağına da karar vermelidir.
~~~*~~~
"Burada olması umurunda mı? Eski erkek arkadaşımın yani? Sanırım müzik işine girmek için burada ama bu hata sonuna denk geldiği için üzgünüm."
"Yani, dramayı biraz daha artırıyor, değil mi?" Jack hafifçe güldü.
"Biliyorum. Ama senin için sorun, değil mi?"
"Aptal olma. Neden umurumda olsun ki? Siz çocuktunuz."
~~~*~~~
Öncelikle şunu söylemeliyim ki ilk kitabı da sevip sevmediğime karar verememiş ve bu kitapla yazar bir şans daha vermiştim. Ancak bir daha şans vermeyip yazarla ilişkimi kesiyorum.
Üzülerek söylemeliyim ki yazarın kitapları bana hitap etmiyor. Okurken sıkıldım, kitap akmadı, duyguları hissedemedim. Neden bilmiyorum ama çok duygudan yoksun internette yayınlanan hikayeler gibi hissettirdi ve ben sevemedim. Siz sevebilirsiniz, zevk de alabilirsiniz okurken ama ben alamadım.
İlk olarak kitap geçmiş ve şimdiki zaman olarak bir bölümle başladı. Sam ve Wyatt'ın geçmiş ilişkisine değinirken bazı bölümlerde de şimdi zamanda Sam, Jack ve Wyatt ilişkisini anlatıyordu. Geçişler bir kere çok kötüydü. Sırayla bölümleri okurken bir bakıyorsunuz çocuk Sam ve Wyatt okuyorsunuz, bir bölümde Sam tarafından bir bölüm genel anlatıcı olarak anlatılıyor sonra bir bakıyorsunuz mevcut zamanı yetişkin kişileri okuyorsunuz. O geçişler çok habersiz, saçma olmuş. Bölüm başına Wyatt yazmak bir şey ifade etmiyor bunun daha net belirtilmesi gerekiyordu. Üstelik bir iki sayfalık bölümler de olmamalıydı. Geçmiş hatırlatması olacaksa bununla ilgili olan diğer kitaplarda görüyoruz nasıl olduğunu, o şekilde yapılabilirdi bence. O geçişleri hiç sevmedim.
İkinci bölüm zaten tamamen yetişkin halleri ve gelecekleri ile ilgili kararlar almalarıyla ilgiliydi. O kısımlarda bir problem yoktu ki o kısımları daha detaylı, daha duygu düşünce ifade edilen şekilde olsaydı bence kitabın ilk bölümdeki bütün kusurları kapatabilir, görmezden gelebilirdik.
Kitapta öncelikle duygu konusunda çok büyük eksiklikler vardı. Kitap akmıyordu, incecik olmasına rağmen okurken sıkıyordu. Sanki ne amaçla okuduğunuzu bilmeden ve ne okuduğunuzu hissedemeden okuyor gibisiniz.
Şahsen Sam'in Jack'in manipüle edilerek hayatını yaşadığını fark ettiği kısımlar çok üstün körü geçilmiş, ayrılmaları aynı şekilde. Wyatt ve Sam'in tekrar aşklarını yaşamaya başlamaları da öyle...
Bilemiyorum... benim için zaman kaybıydı kitap. Sevemedim. Okumasam da olurdu bence. Ki ben kasaba hikayelerini severim bilirsiniz ama bu ne yazık ki sınıfta kaldı benim için. Tercih sizin okumak isterseniz deneyebilirsiniz ama ben size illaki okuyun da diyemem.
Normalde kitaba 5 üzerinden 1 verirdim ama emeğe saygı diyerek 2 veriyorum. 🌟🌟
~~~*~~~
"Gerçek olmadığını düşünmek, aptalca bir ergenlik saplantısıymış gibi davranmak atlatabilmemin tek yoluydu."
~~~*~~~
Kitabın adı : Gelecek Yaz Bu Zamanlar
Orijinal adı : Same Time Nect Summer
Yazarı : Annabel Monaghan
Çevirmen : Kardelen Genç
Yayınevi : Nemesis Kitap
Sayfa sayısı : 272
Kitabın tanıtım yazısı:
Sahil Kuralları:
Kumsalda uzun yürüyüşler yapın.
Her kokteyle bir şemsiye koyun.
İlk aşkınıza RASTLAMAYIN.
Görünüşte Sam’in hayatında her şey yolundadır. Jack adında mükemmel bir nişanlıya ve harika bir işe sahiptir. Ailesinin ısrarı sonucu, Jack ile birlikte Long Island'a, onların sahil evine yakın bir yerdeki düğün mekânına bakmaya giderler. Sam’in ailesinin sanata düşkün ve renkli yaşam tarzı, Jack’in düzenli ve katı kurallarına tamamen zıttır. Ancak bu, Sam için önemli değildir; çünkü çocukluk aşkı Wyatt’tan ayrıldıktan sonra güvenli ve istikrarlı bir ilişkiye sığınmıştır. Long Island’a vardıklarında Sam, eski komşusu ve çocukluk aşkı Wyatt’ın da orada olduğunu öğrenir. Bu karşılaşma, onun içinde gömülü olan duyguları yeniden canlandırır. Yıllar önce konuşulmamış şeyleri konuşarak Wyatt ile arkadaş kalmayı amaçlayan Sam, bir süre sonra hayatını ve aldığı kararları sorgulamaya başlar. Anılar yeniden canlanır; Sam, Wyatt’ın teninin onun tenine dokunuşunu, ağaç evdeki unutulmaz geceleri ve ayrılıklarının ardındaki gerçeği hatırlar. Bu süreçte, aralarındaki bağın hâlâ ne kadar güçlü olduğunu da fark eder. Şimdi Sam, geçmiş ve geleceği arasında bir seçim yapmak zorundadır.
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder
Kitap ya da yazı hakkındaki görüşünüzü bizimle paylaşın