Bir kitabın film uyarlamasının değerlendirmesi ile karşınızdayım. Bu sefer de nadir anlardan biri olarak filmi kitabından daha çok sevdiğimi söylemeliyim. Cidden bu kitabın filmi daha akıcı, merak uyandırıcı ve nefes kesiciyken filmi çok yavaş ve sıkıcıydı. Sonucunda da yarım bıraktığım nadir kitaplardan biri oldu ama filmi öyle mi? 3 kere izledim o kadar sevdim düşünün. Zaten böyle devasa büyüklükte, türlerinin tek örneği olan canlıların hikayelerini izlemeyi çok severim bunu da belki bu yüzden çok sevdim. Ama efektler ve kurgu çok iyiydi bence.
Kitap hakkında kısaca bilgi vermek gerekirse; Panama Yayınları tarafından ülkemizde yayınlanan kitap Meg Derinlerde Dehşet, serinin ilk kitabı ve seri 6 kitaptan oluşuyor. Korku, gerilim, gizem türünde olduğunu söylemeliyim. Ama filmi daha çok aksiyon, macera ve bilim kurgumsu gibiydi.
Kitabın yorumunu okumak isterseniz, tıklayınız.
Filmin türü, aksiyon, bilim kurgu, gizem ve gerilim türlerinde kategorilendiriliyor ama benim için gerilim ve gizem yoktu. Direk aksiyon ve bilim kurgu türündeydi.
Filmin süresi : 1 saat 53 dakika
Benim puanım : 7/10
IMDB puanım : 5.6/10
Filmin konusu, Uluslararası araştırma programında görev alan derin sulardaki bir deniz altı mürettebatıyla beraber, nesli tükendiği sanılan fakat Pasifik okyanusunun en derin noktalarından birisinde tam da karşılarına çıkan devasa bir yaratık tarafından saldırıya uğruyor. Zaman daralırken derin deniz kurtarma uzmanı dalgıç Jonas Taylor (Jason Statham), mürettabatı kurtarmak ve bu tarih öncesinden gelen Megaladon isimli 22 metrelik köpek balığından kurtulmak için kızı Suyin (Li Bingbing) isteğine rağmen vizyon sahibi Çin’li deniz bilimci (Winston Chao) tarafından işe alınır. Kimse hayal bile edemezken yıllar önce Taylor bu ürkütücü yaratıkla karşı karşıya gelmişti. Şimdi bu gelmiş geçmiş en büyük yırtıcıyla tekrar yüz yüze gelecek ve korkularının önüne geçip hayatını riske atarak kapana kısılmış herkesi kurtarmak için Suyin ile bir takım oluşturacaktır.
Dalışlar, o deniz altı tesisi, keşifler çok güzel anlatılmıştı. Meg'in keşfi ve onun deniz üstüne çıkması ve sonrasındaki koşuşturmaca da çok güzel anlatılmıştı. Meg'in akıllıca hareketleri, deniz altı tesise saldırması, oradaki ekibin kaçışı her şey nefes kesici detaylarla çekilmişti ve izlerken çok keyif aldım.
Bazı sahnelerde nefesimi tutarak izlediğimi de itiraf etmeliyim.
Ancak... Meg'in denizaltı tesisin haricinde sahildeki insanlara saldırma kısmı ise klasik köpek balığı filmlerine dönmüştü ve o sahneler de filmdeki o heyecan vericiliği klasik hale getirmişti.
Ben filmi ilk vizyondayken izlemiştim ve 4DX salonda izlediğim için ekstra keyif aldım ama internetten izlediklerimde fark ettiğim şeydi klasik köpek balığı senaryosuna bağlamasıydı.
Jason Statham'ın filmlerini çok severim ve bu filmde de oynaması benim için çifte şanstı çünkü hem izlemekten keyif aldığım kurgu hem de sevdiğim bir oyuncunun filmiydi.
Ben sevdiğimi söylemeliyim. Her ne kadar kitabını sevmemiş ve yarım bırakmış olsam da filmini sevdiğimi söylemeliyim.
Bu arada filmi Netflix'de de izleyebilirsiniz birçok internet sitesinde de izleyebilirsiniz.
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder
Kitap ya da yazı hakkındaki görüşünüzü bizimle paylaşın