Çıktığında hatta duyurusu yapıldığında ilgimi çeken ve ön siparişle aldığım kitaplardan biri olan Kağıt Kuğu okundu bitti... beklentimi karşıladı mı derseniz hayır... eksikleri vardı ama güzel bir kurgusu da vardı... detayları aşağıda anlatacağım ;)
Leylah Attar, birçok yabancı bloggerda gördüğüm bir yazar ve yazarın kitaplarını merak ediyordum da dolayısıyla da Kağıt Kuğu çıktığında aldım. Kesinlikle yazarın başka kitaplarına da şans vereceğim çünkü daha iyileri olacağını hissediyorum.
Kitap akıcıydı, kesinlikle sıkmadı... aslında ilk 60 sayfa biraz zorlandım ama sonrasında aşırı derecede akıcıydı ve çabucak okuyup bitirdim. Heyecanlı olan sahneleri vardı, romantik olan sahneleri de dramatik olan sahneleri de... bunun yanında hızlı olup biten sahneleri de vardı.
Kitaba dair genel düşüncem kesinlikle 2 kitaplık olması gereken kurgunun 1 kitapla hızlandırılmış son yaşamış olması nedeniyle muhteşem diyemediğim oldu.
Kitabın kısaca konusuna değinmek gerekirse; Skye, zengin bir iş adamının kızıdır. Babası aynı zamanda geçmişinde kartellerle iş yapmış ama sonrasında onlardan paçasını kurtarmış bir adamdır. Skye, tam doğum gününden bir gün önce Damian tarafından kaçırılır. Damian ise küçüklüğünde hem Skye'ın babası hem de onunla iş yapan kartel başı yüzünden annesini kaybetmiş, kimsesiz kalmıştır. Bu durum sonucunda intikam almaya yemin etmiştir. Ancak hesaba katmadığı geçmişindeki o küçük çocuğun hala içinde bir yerler yaşıyor olması ve Skye'ın bir şekilde o çocuğa dokunuyor olmasıydı.. Çünkü Skye ve Damian'ın geçmişi bir ama gelecekleri ayrı olmuştur. Geçmişten gelen bağ şimdi de kendini göstermeye başladığında ikili ya bu bağa sıkı sıkıya tutunacak ya da intikamın kara bulutu aralarına girecektir. Bu yolda alınan kararlar, seçilen yollar ve etraflarındaki insanların dahil olmasıyla Skye'ın da Damian'ın da hayatları oldukça farklı bir yola doğru çizilmektedir.
Öncelikle kitabın ilk 60 sayfasında Skye'ın kaçırılması ve sonrasında o sahnelere dair anlatılanlar biraz sıkıcı geldi bana neden bilmiyorum ama okurken umarım hep böyle gitmez dedim. Ama sonra bir açıldı tam açıldı çabucak okundu.
Damian'ın karteller tarafından acımasız biri olarak yetiştirilen iç güdüleri devreye girdiğinde çıkan intikam için yanan adam okunması en zevki sahneleri oluşturdu. Çünkü bu kurguya o adam yakışıyordu.
Skye'ın ise o şımarık, zenginlik içinde büyümüş kızın karşılaştığı zorlukları ve sonrasındaki hayatta kaçırdığı şeyleri ve ne kadar gereksiz şeylere vakit harcadığını görmesi güzel anlatılmıştı.
Damian'ın geçmişinin anlatılması, Skye için göze aldıkları ve ikilinin arasındaki aşk da güzel anlatılmıştı. Yaptıkları seçimler, seçimlerin sonuçları da güzel kurgulanmıştı.
Özellikle Damian'ın Skye'ı adaya götürmesi, orada yaşadıkları çok güzeldi. Ama babasının onları bulması ve sonrasında olanlar da soluksuz okunan sahnelerdi.
Zaten buraya kadar her şey çok güzeldi buradan sonra olanlar hızlandırılmış versiyonu gibiydi.
Damian'ın yakalanması, hapse atılması güzeldi. Ayrıca hapisteki hayatından bir kesit de okumak öyleydi. Ama şahsen o mahkeme kısımlarını hızlandırılmış okumak yerine detaylı okumak, hapis hayatını daha detaylı okumak daha güzel olurdu.
Damian'ın hapis hayatı girmesi ve çıkmasıyla 20 sayfa falandır ve o sahneler bittikten sonra adam hayatına devam etmek için doğduğu topraklara gidiyor...
O sahneleri daha fazla okumak, Damian ve Skye'ın duygularına ve neler yaşadıklarına daha fazla yer verildiğini görmeyi isterdim. Ki bence o sahneler bu kitabın en vazgeçilmez sahneleri olurdu...
Damian'ın cezası bitip de eski malikanesine geri dönmesi, orayı restore etmesi, orada Sierra ile karşılaşması ve sonrasında Skye'ı tekrar görmesi o hızlandırılmış ve geçiştirilmiş kısımlardaki güzel detaylardı. Tabi ki mutlu sonu severiz ama tam da olması gerektiği gibi olduğunda severiz. Ama bu kitapta o hızlandırılmış son olmasa çok daha güzel ve vazgeçilmez bir kitap olabilirdi.
Damian'ın Rafael ile olan arkadaşlığı ve belki de kardeşliği çok iyiydi. O detaylar kitabın en sevdiğim kısımlarıydı.
Damian'ın kendini yeterli görmediği, Skye için yeterli olmadığını düşündüğü kısımlar çok şekerdi, hatta kitabın sonlarında evde kalmaması, eski müştemilat olan yerde kalması çok güzel detaylardı.
Origami detayları çok güzeldi. Hatta Damian'ın Sierra'ya yaptıkları da öyle... zaten kitabın adı, Kağıt Kuğu'da oradan geliyor.
Çok uzatmayacağım ama dediğim gibi kitabın yarısı hatta son 100-150 sayfası hariç oldukça güzeldi ama sonu bana fazla hızlandırılmış geldi dolayısıyla her ne kadar sonu güzel olsa da o sona doğru giden yolda beni tatmin etmeyen şeyler vardı. Bu yüzden puanım 5 üzerinden 4 veriyorum. Normalde 3,5 verecektim ama spoiler olur diye giremediğim detaylar yüzünden 4 veriyorum :)
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder
Kitap ya da yazı hakkındaki görüşünüzü bizimle paylaşın