Kitabın daha iyi olabileceğini, hatta bence 2 kitaplık bir seri yapılabilir ver her şeye doyasıya oturaklı kurgulanabilir diye düşündüğüm bir kitaptı.
Kitabı bitirdiğimden beri söylüyorum güzel başladı, heyecanlı gitti her ne kadar mutlu sonu okumuş olsak da hızlandırılmış son yaşandı diye... çünkü bence kitabın ana detayı olan yerler hızlıca geçmişti. Daha sonra karakterlerin hatırlamaları veya anlatmalarıyla öğrendik ama o satırları detaylı okumak isterdim.
Kitaba dair puanım 5 üzerinden 4 ve şimdi sizi alınlarla baş başa bırakıyorum :) Bir sürü alıntı ile hem de ;)
İntikam ancak daha fazla intikam, daha fazla kargaşa ve daha fazla karanlık doğururdu. İntikam bizi alır, hapseder, sakatlardı ve biz de acı çekerdik; ta ki emici parazitlerini etrafımıza saçana kadar.
* * * * *
İnsan psikolojisi çok kırılgan, kolayca kırılabilecek bir kabukla çevrili bir yumurta gibiydi. Bir kırıkla dışarı dökülecekti. Bir komşu intihar görevine gitti, kabileler kabileleri katletti, ülkeler yüzlerini adaletsizliklerde başka tarafa çevirdi. Her şey içten içe başlıyordu çünkü her şeyin başlangıcı orasıydı.
* * * * *
"Damian," dedim gözlerimi kapalı tutarak. "Beni kaçırdığın dünyaya geri dönmem gerektiğini biliyorum. Şimdiyle o zaman arasında ne olacak bilmiyorum ama şu anda bu yağmur, kulübe, ada ve bu anın sonsuza adar sürmesini istiyorum."
Damian cevap vermedi ama parmaklarını çekti. Sorun değildi gerçi. Aslında hiç değildi çünkü Damian Caballero, onu korkutan tek şeyle baş etmeye çalışıyordu. Benimle.
* * * * *
Silahı indirip sehpaya, tekrar katladığım origami zürafanın yanına koydum.
"Ya o ya da bu," diyerek ikisini işaret ettim. "Ya aşkı seçersin ya da nefreti çünkü biri yaşarken diğeri ölecektir."
Damian gözlerini iki nesnede tutarken aynı derecede arada kalmış gibiydi.
"Yarın sabah bu masada bıraktığın şeye göre Paza Del Mar'da yolları ayırıp ayırmayacağımız belli olacak. Neyi seçersen seç, seni her zaman seveceğimi bil Damian."
Bana karnımdan yumruk yemişim gibi hissettiren gözlerle baktı. "Seni ancak hayal kırıklığına uğratacağımı söyledim."
Yüzümü ellerimin arasına aldım. "Bana 'aşkın asla ölmeyeceğini' söyledin."
* * * * *
Birini sevdiğiniz de onu içinde taşırdınız ve ışığını en karanlık anlarınızda bile açabilirdiniz.
* * * * *
Bir kere Damian gibi bir adam tarafından sevildiğiniz zaman donuk ve sahte öpücükler sizi etkilemiyordu.
* * * * *
Alnını benimkine yaslayarak gözünü kapadı. "Çok yorgunum, güerita. Aslında hep kalbim kırılırken, sensiz de devam edebilirmişim gibi davranmaktan yorgunum. Bana bunun son olduğunu söyle. Bunun sonsuza kadar süreceğini söyle. Sen, ben ve Sierra."
Ona, bir öpücük ve dudaklarına bıraktığım yumuşak bir sözle duymak istediklerini söyledim. Vücudundaki tüm kaslar sanki üzerinden ağır bir yük kaldırılmış gibi rahatlamıştı.
"Bunu hatırlamak istiyorum," dedi beni kollarına çekerken. "Eğer bu akşam ölürsem, ellerimde kocaman bir dünyayı tutmanın nasıl bir şey olduğunu hatırlayarak ölmek istiyorum."
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder
Kitap ya da yazı hakkındaki görüşünüzü bizimle paylaşın