~~~*~~~
"Gülmeyi seven birine benziyorsun. Ve benim hayatımda biraz kahkahaya ihtiyacım var."
~~~*~~~
Telif hakları alındığında ilgimi çeken ve çıktığında da hemen okuduğum bir kitap oldu Aşk Sözleşmesi. Aslında itiraf etmek gerekirse çok daha farklı bir kurgu hayal etmiştim ama karşıma daha farklı bir kitap geldi. Ve beklediğimden daha farklı bir kitap olmasını da çok sevdim. Çünkü ben daha klişe bir kurgu hayal etmiştim bu bana oldukça değişik ve güzel geldi.
Arkadaşlık, aile ilişkileri, insanların kendi içinde hissettikleri güvensizlikler ve buna rağmen hayattaki hayallerini gerçekleştirme çabaları, hayata tutunma çabaları ve aşkı hissettiklerinde verdikleri tepkiler... hepsi çok müthiş anlatılmıştı. Aslında zaman zaman birçoğumuzun içinde yaşadığı tereddütleri ve korkuları okumak da çok gerçekçi hissettirdi. Bu yüzden de sanırım sevdim kitabı.
~~~*~~~
Duygularım sadece platonikti. Jack benim için yanlış seçim olurdu. Daha da önemlisi ben onun için en kötü seçim olurdum.
~~~*~~~
Kitabın kısaca konusuna değinmek gerekirse; Sadie, finans uzmanı olarak çalıştığı iş yerinde beklediği terfinin patronunun damadına verilmesi ve işin içinde torpil olmasından sonra sinirlerine hakim olamayarak tepkisini ortaya koyar. Sonunda da işsiz kalır. Bunun için arkadaşlarıyla buluştuğu barda sarhoş olmasından sonra bir randevu uygulaması açmak yerine ev arkadaşı uygulamasını açar ve sonucunda da bir randevu ayarlar. Randevu zamanı gittiği kafede Jack ile karşılaşan ve aslında bir ev arkadaşı randevusu olduğunu öğrenen Sadie, şaşırsa da kira fiyatını duyduğunda ve evi gördüğünde bu teklifi kabul eder. Jack ile ev arkadaşı olarak yeni hayatına başlayan Sadie, şimdi kendi hayali olan çiçekçilik içinde adım atmaya karar verir. Ufak ufak başlayıp da hem hayalindeki işi yapıp hem de hayatına devam ederken bir yandan da ev arkadaşı, iletişim pek kurmayan ama aslında çekingen de olan Jack ile arkadaş da olur. Bu arkadaşlık zamanla aşka dönüşmeye başladığında Jack'in geçmişten gelen sırları, anlatmadığı şeyler ve Sadie'nin içindeki çocukluktan kalma korkular bir araya gelince ikilinin aşkı bu sınavlardan geçmek zorunda kalır.
Önccelikle Sadie'nin arkadaşları çok tatlıydı. Harley, Nick ve Gemma ile olan arkadaşlığı çok güzeldi. Birbirlerine destek çıkmaları, her an birbirlerini dinleme modunda olmaları, desteklemeleri çok güzel anlatılmıştı. Bunu çok sevdim ve okurken kendi arkadaşlıklarım aklıma geldi. Gerçekten çok şanslıyız Sadie. 😃
~~~*~~~
Duygularıma karşılık verip vermeyeceğini ve sonunda benimle birlikte olmak isteyip istemeyeceğini görecektim. Ve Jack'in beklemeye değeceğini ummaktan başka çarem yoktu.
~~~*~~~
Jack'in yaşadıkları kolay değil cidden. Kendimi onun yerine koyup neler hissettiğini anlayamadım ve anlayamam... bazı şeyler cidden yaşamadan anlaşılamaz. Çok yakın arkadaşımı kaybettiğimde baya bocalamıştım psikolojik olarak ailemden biri olsa düşünemiyorum bile... Bu yüzden Jack bence güzel baş etmeye çalıştı. Bir de bu şartlarda Sadie'ye de çok şans verdi ve cidden denedi. Üstelik dürüst olup zaman da istedi. 😇 dostum sevdim seni.
Sadie, bitmeyen enerjisi, konuşması ve bütün tereddütlere rağmen... bocalamasına ve korkularına rağmen... bir şeylere cesaret etmesi cidden şahaneydi. Bu konuda onu çok takdir ettim. Üstelik oldukça da dürüst olmasını da çok sevdim. Tamam geçmiş, çocukluk travmalarını anlatması veya saklaması kendi tercihi ama yine de bunlarla baş etme şekli çok iyiydi.
Kitaptaki grup mesajlaşmaları bence kitabın en eğlenceli satırlarıydı. Hatta çok eğlendim o satırlarda.
Bunların yanında kitapta en sevdiğim şey de kesinlikle ergen tripleri, kıskançlıklar ya da entrikalar yoktu. Çok temiz bir kurgu ve resmen su gibi bir olay döngüsü vardı.
Ancak şunu da bilin ilk sayfada görüp ikinci sayfada inatlaşıp sonraki sayfada aşık olup sonra ayrılıp sonra barışıp mutlu son gibi bir kurgu değil. Resmen her şey ince ince anlatılmıştı. Bu yüzden ben okurken çok gerçek hayat hissiyle okudum ve bu yüzden de sanırım sevdim.
Ayrıca kitap çok umut vaat eden bir kitaptı. Düşünsenize gece gündüz çalıştığınız işten kovuluyorsunuz ama bu kötü durum size hayallerinizi gerçekleştirmek için bir işaret oluyor. Resmen umut... 😇
Kitaba dair puanım ise 5 üzerinden 5 oldu. 🌟🌟🌟🌟🌟
~~~*~~~
"Bu işe gireceksek bütün benliğimle yanında olmak istiyorum, Sade. Sana her şeyi vermek istiyorum. Sadece henüz o noktada değilim. Ama elimden geleni yapıyorum."
~~~*~~~
Kitabın adı : Aşk Sözleşmesi
Orijinal adı : Lease on Love
Yazarı : Falon Ballard
Çevirmen : Uğur Mehter
Yayınevi : 368Kitap
Sayfa sayısı : 416
Kitabın tanıtım yazısı:
Biz, yaşam tarzlarının asla kaynaşamayacağı iki ayrı dünyanın insanıydık.
Sadie Green, öğrenci burslarını ödeyebilmek için sabırsızlıkla beklediği terfi başka birine gidince hayatını kökünden değiştirmeye karar verir. Yeni bir iş, bütçesine daha uygun bir daire ve çiçekçi dükkanı açma hayallerini gerçekleştirmek için sonsuz motivasyona ihtiyacı vardır. Kız arkadaşlarıyla dışarı çıkıp dağıttığı bir gece flört uygulamasıyla ev arkadaşı uygulamasını karıştırır ve kendisini, evinin bir odasını ona çok ucuza kiralamaya hazır olan Jack Thomas’ın muhteşem kırmızı tuğlalı evinin kapısında bulur. Sadie’nin gözü, hayalleriyle arasında duran bu adamı başlarda pek tutmasa da çok geçmeden onun yumuşak mizacından, hayallerini desteklemek için duyduğu heyecandan ve geçmişinde aldığı yaralara rağmen ayakta kalışından etkilenmeye başlar.
İkisi de hayatlarının anlaşmasını yaptıklarından ve aslında aynı hayalin peşinde koştuklarından habersizdir.
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder
Kitap ya da yazı hakkındaki görüşünüzü bizimle paylaşın