0 ALINTILAR // Falon Ballard - Aşk Sözleşmesi

Kitabın yorumu için tıklayınız!

Ellerimi, kollarımın içine sokarak pamuklu sıcaklığı hissettim. Bir taraftan kazağın üzerine sinen kokuyu içime çektiğimi çaktırmamaya çalışıyordum. Kahve ve kağıt kokusu... "Umarım bunu geri vermeyeceğimi biliyorsundur."

Dudağının kenarı seğirdi. "Brooklyn'de Captain America kazağıyla dolaşmayı mı planlıyorsun?é

"Sayılmaz. Bir daha gün yüzü göremeyeceğinden emin olabilirsin," dedikten sonra kötü kalpli kadın kahkahası attım. 

Ocağı söndürüp makarnayı süzgece aktardı. "Muhtemelen senin için sürpriz olmayacak, ama bir sürü kazağım var, o yüzden sende kalabilir."

"Eh, o zaman hiçbir eğlenceli kalmaz ki?"

"Yani geri verecek misin?"

"Tabi ki hayır."

 

*****

"Çok uzun zamandır içim bomboştu." 

Elimi kavrayıp başparmağıyla parmak eklemlerimi okşamaya başladığında, Jack'in acı içinde yapayalnız yaşadığını, destek alacak kimsesi olmadığını düşünürken yüreğim sızladı. "Hala için boş gibi mi hissediyorsun?"

Sonunda tekrar gözlerimi birleşti. "Hayır, artık hissetmiyorum."

"O durumdan nasıl çıktın?"

En sevdiğim gülümsemesiyle gözlerinin kenarları kırıştı. "Terapistim bir ev arkadaşı aramamı önerdi."

*****

Yanaklarımı avuçlayıp dudaklarımı zorla ger çektim. "Yavaştan almayı istesem çok mu iki yüzlülük etmiş olurum?"

Jack soran gözlerle bana bakıyordu. Arada bir yerde gözlüğünü çıkarmıştı. Şimdi yemyeşil gölgeli bir ormana bakıyormuş gibi hissediyordum. "Her şeyimi vermek istiyorum derken her şeyimi kastediyordum, Sade. Sen nasıl istersen. Sen nasıl uygun görürsen."

Kaşlarımı oynattım. "Yanlış anlama, hem istiyorum hem de ihtiyacım var." İstediğimi ve ihtiyacımı kanıtlamak istercesine kasıklarımı kasıklarına yapıştırdım. "Ama öte yandan mahvetmek de istemiyordum."

Parmaklarımız kenetlendi. "Mahvetmeyeceğiz."

"Ben her an mahvedebilirim."

Yanağımdan öptü. "Buna izin vermem."

*****

"Ateşli bir anında verdiğin sözleri tutman için sana asalak gibi yapışmayacağım."

Bir an sessizce bakakaldı. "Hakkımda gerçekten böyle mi düşünüyorsun?"

Sesim çıkmıyordu. "Dünya bir yana, sen bir yana, Jack. Tanıdığım en iyi adamsın. Tam da bu yüzden benim gibi biriyle birlikte olmayı asla istemeyeceğini biliyorum." Dudağımı ısırarak ağzımdan çıkabilecek söz selini bastırmak için elimden geleni yaptım. Yalvarmayacaktım. 

Yanıma gelip elimi tuttu. Parmaklarımız yine kenetlenmişti. "Söz söyleme hakkım var mı, yoksa bütün kararları sen mi veriyorsun?"

Dudaklarımı büzüp başımı iki yana salladım. Bir şey söylemekten korkuyorum, çünkü her an ağlamaya başlayabilirdim. 

Beni kendine çekip sımsıkı sarıldı. Başım çenesinin altındaydı. "Her şeyimi vermek istiyordum sözünün ne anlama geldiğini bildiğinden emin değilim, Sade, ama benim açımdan ertesi sabah uyanıp aşık olduğum kadından uzaklaşmak anlamına gelmediği kesin."