28 Aralık 2024 Cumartesi

0 Neva Altaj - Sessiz Yalanlar (Perfectly Imperfect #8)



~~~*~~~
İnsanların görmeyi bekledikleri şeyi görmelerine izin verdiğimde bu kadar kolay sonuca varmaları beni hep şaşırtıyordu.
~~~*~~~ 


 Ara vermeden serinin 8. kitabı Sessiz Yalanları'da okudum. Çıktığını öğrenince ön siparişle almıştım ve geldiğinde de zaten Yanmış Hayalleri okuduğum için sıcağı sıcağına hemen bu kitaba başladım. 

Bu seriyi cidden seviyorum. Çok mükemmel değil ama her şeyi o kadar tadındaki okurken sevmemek imkansız. Serinin her kitabı için bunu dile getiriyorum yine getireceğim mafya kurgusu olmasına rağmen mafya detayları asla dark romans denilecek yoğunlukta değil. Asla mafya detaylarının hakkını veren kurgular değil, kıyıdan köşeden yakalıyorlar bazılar daha fazla yakalıyor gerçi ama genelinde hep detaysız görünüyor. Bunun yanı sıra içeriğindeki yetişkin içerik, şiddet kesinlikle yetişkin okurlara ve bu türü sevenlere tavsiye edebileceğim bir seri olmasına neden oluyor. 

Smut içerik var, diğer kitaplara nazaran daha az ama sonucunda birkaç sahnede var. Şiddetli içerik de var dolayısıyla bunları bilerek okuyun. 

Bir de... bu kitap Kusursuzca Kusurlu Serisi'nin 8. kitabı... karakter serisi olması kitapları bağımsız okuyabileceğiniz anlamına gelmiyor. Tavsiyem sıralı okumanız. Eğer serinin hakkını vermek istiyorsanız sıralı okuyun.



~~~*~~~
İnsanlar, birini sevmenin en muhteşem duygu olduğunu söylerdi. Ama öyle değildi. Kesinlikle en kötüsüydü. Onları ne kadar çok seversen, gittiklerinde o kadar çok acı çekerdin. 
~~~*~~~ 


Kitabın kısaca konusuna değinmek gerekirse; Sırp lider olan Drago ile yaşanan anlaşmazlıklar Don Ajello'nun dikkatinden kaçmamış olup Rocco Pisano'nun yarattığı kaostan sonra ortalığı durultmayı ve anlaşmalarına devam etmeyi hedeflemektedir. Bunun içinde içlerinde yapılan anlaşmalı evlilikleri değerlendirerek sağ kolu Arturo'nun kız kardeşi Sienna'yı Drago ile evlendirmeye kararı alır. Bu durumu Sienna ile konuşup da Drago'ya sunan Ajello, ilişkileri sağlayabilmek için evliliği onaylar. Sienna, küçükken yaşadığı kayıplardan sonra kız kardeşi Asya'nın kaçırılması ve sonrasında onun evliliği ile yanından ayrılmasının sonucunda ağabeyi Arturo ile yaşamaktadır. Ancak Don Ajello'nun da dikkatini çektiği üzere bir gün Arturo kendi ailesini kurduğunda Sienna yalnız kalacaktır ve yalnızlıktan korkan, sevdiklerini kaybetmekten korkan Sienna için bu evlilik oldukça mantıklı görünür. Çünkü yalnız kalmayacaktır daha da önemlisi kocasına aşık olmayacağı için kaybetme korkusu da yaşamayacaktır. Drago ise Don Ajello'nun teklifini her ne kadar umursamasa da Sienna'nın enerjisi, neşesi ve etrafına yaydığı o aura ile ona kapılması sonucunda genç kızı hayatına kabul ederek evliliği kabul eder. Don Ajello'nun amacı Sienna aracılığıyla Drago'nun işlerinden haberdar olmaktır. Drago, Sienna'nın arada casusluk yaptığından şüphelense hatta bilse bile önemsemez. Özellikle de Drago kendi duyma yetisi konusundaki problemlerini bilmeyen Sienna'ya herhangi bir açık vermeme konusunda oldukça dikkatlidir. Ancak ikili arasında hesaba katılmayan şey ise, benzer geçmiş travmaları ve korkularının farkına varmadan birbirlerine bağlamaları... Drago, rengarenk giyinen, ışıltılı ve hep neşeli Sienna'nın göründüğünden daha fazlasına sahip olduğunu düşünerek onu çözmeye çalışırken daha fazla ona kapılmaya başlar. Sienna ise her ne kadar kocasına karşı dikkatli olsa da, kimseye açık vermemeye çalışsa da içten içe Drago'ya kapılıp içinde ona karşı bir aşk beslemeye başlar. Ancak korkuları bunu itiraf etmesine engel olur. Sevdiği herkesi kaybetmesi genç kadının travmasıdır. Bunların yanında Drago'nun yaptığı işler ortalığı iyice karıştırır. Çünkü her ne kadar Don Ajello ile çalışsa da başka bağlantıları da olan Drago, birilerinin işlerine çomak sokarak ortalığı kaosa çevirirken bu kaosun ve çatışmanın ucu evine... Sienna'ya dokunacak olması bütün korkuları gün yüzüne çıkarır. Drago ve Sienna geçmiş korkuları ile savaşıp geleceklerine bakabilmek için önce hayatta kalabilmeyi başarmaları gerekmektedir. 

Ayy kitapları peş peşe okumak çok güzeldi. Keşke elimde diğer kitaplarda olsaydı da peş peşe okuyabilseydim dedim. Sıradaki kitap Kai peşine de Arturo gelecek ve Arturo'nun kitabına dair imalar yapılması daha da merak etmeme neden oldu. Tıpkı Kai'nin hikayesini merak etmem gibi... 

Sanırım seri bittikten yıllar sonra peş peşe okurum ben bu seriyi... 


~~~*~~~
"O odaya girdiğinde gözlerinin payladığını biliyor musun? Öne doğru bir adım attı. "Yıllarca kendini işine gömmeni, giderek daha da içine kapanmanı izledim. Bir şeyin... Birinin seni kendini kapattığın karanlık çukurdan çekip çıkarabileceğine dair umudumu kaybettim. Sienna bu eve taşınana kadar yarı ölü gibiydin. Ve şimdi, sanki sonunda yaşayanların dünyasına geri dönüyorsun."
~~~*~~~ 


Öncelikle detaylı yoruma geçmeden önce kitabın sonu çok iyiydi. Drago ve Sienna'nın yıllar sonraki hallerine özel bölüm müthişti. Sırıtarak okudum... Bunun yanı sıra Drago ve Don Ajello ile olan sahne de öyle... dünyaya baş kaldırıp acımasız olan iki adamın söz konusu eşleri, sevdikleri kadınlar olunca süt dökmüş kedi olması... süpersiniz... hayaller kurdurtuyor... 😇 Bir de Sergei ile ilgili bir bölüm vardı... resmen en büyük sürpriz oydu. Spoiler olabilir belki ama Sergei'yi baba olarak okumak ve çocuğu için yapacakları süperdi. 😂

Sienna'nın kıyafetleri, renkli kişiliği, neşeli resmen kitabın en canlı sahneleriydi. Drago'nun da dediği gibi parıltısıydı resmen kitabın. Tabi o görüntünün altında yatan sebepler, içinde sakladığı korkular, insanlara yansıtmadığı duyguları ile aslında ne kadar güçlü olduğunu da gösteriyordu. Tabi bunu da bir tek Drago görüyordu. Bu yüzden de sanırım genç kadından uzak duramadı. 

Drago, Sienna'yı daha kulübünde görür görmez etkilenmesi, ilgisini çekmesi, onun sakladığı kimseye göstermediği tarafını keşfetme arzusu çok iyi anlatılmıştı. Hatta öyle ki genç kadını izlemesi, hep yeni bir şeyler öğrenmesi de çok iyiydi. 

Drago ve Sienna arasındaki diyaloglar, tepkiler zaman zaman çok eğlenceliydi, hatta çoğunlukla eğlenceliydi. Çünkü Drago'nun verdiği tepkiler bazen öyle ilkeldi ki gülümsetti okurken hep. Hatta karısına bakanları kıskanması, karısı kulübüne geldiğinde bakanların gözünü çıkarmak tehdit etmesi... adamım yavaş... okurken resmen manyak bu adam dedim. 😂

Hatta en çılgınlığın zirvesi sırf karısı ışıltılı ve renkli şeyleri seviyor diye renkli taşları, elmaslar, zümrütler, safirler, yakutları önemsiz bir şeymiş gibi Sienna'ya hediye etmesi ve Sienna'nın onları kalemliğin içerisine, vazolara ya da akvaryuma koyması... zirveydi. 

Küçük dokunuşlar ve sevdiği kadını mutlu etme çabası... Bir sahne daha vardı... sabah koşusu için kıyafet almaya gittiklerinde mağazada klasik renkleri Sienna mutsuz kabul ediyor diye en ışıltılı saçma kıyafetleri istemesi... Drago adamım senden bir adet alalım biz de 😇


~~~*~~~
"Senin güneş ışığında yıkanacak tek erkek benim, Sienna," dedi kulağıma. "Başka kimse değil."
~~~*~~~ 


Sienna'nın Ajello'ya yaptığı casusluktan saçma sapan şeyleri anlatması, işle ilgili şeyleri söylememesi ve sırf Drago'ya ihanet etme hissi veriyor diye bunu yapamaması çok güzeldi. Hele ki Drago'nun telfeonunu ele geçirdiğinde de mesajları, işle ilgili şeyleri okumak yerine eski sevgilisinin resmi var mı diye galeriyi kurcalaması... 😂

Drago'nun evinde kalabalık olarak kalmaları, Sienna'nın o kalabalığa dahil olması, herkesin evde kendi  görevleri olması ama bunun yanında da aktif olarak işle ilgili konularda söz sahibi olmaları çok iyiydi. Düşünsenize evde aşçılık yapıyorsunuz ama aynı zamanda işlerin para akışını da takip ediyorsunuz. Bahçıvanlık yapıyorsunuz ama diğer yanda lojistiği de kontrol ediyorsunuz gibi... Bu detayları sevdim. Bence diğer kitaplardan daha farklı bir hava kattı. 

Bunların yanında Drago'nun kulağındaki sorunu, duyma yetisiyle ilgili yaşadığı sorunları çok güzel anlatılmıştı ve bunu kapatmak için edindiği yetenekler... Sienna'nın bunu fark ettiğinde bile umursamaması çok güzeldi. 

Sienna'nın kimseyi öldüremem dediği ama söz konusu sevdiği insanların hayatı olunca yaptıkları çok iyi anlatılmıştı. 

Kitapta Ajello'yu Milena'yı hatta bolca Arturo görmek çok güzeldi. Hele de kitabın son bölümleri çok çok büyük bir sürprizdi. 

Kitabı çok severek okudum. Hatta çok da sevdim. Serinin bence en iyi kitaplarındandı. Aksiyonu da boldu, aşkı da... Aileye verilen önemi de çok güzel anlatılmıştı. 

Kitaba dair puanım 5 üzerinden 4,5 veriyorum. 🌟🌟🌟🌟 / 🌟


~~~*~~~
"Kalp her zaman suçu üstlenir çünkü hissettiği sevginin sevdiği birini zarar görmekten kurtarmaya yetmediğini anlayamaz. Beyin bunu anladığı sürece sorun yok."
~~~*~~~ 


Perfectly Imperfect


Kitabın adı     : Sessiz Yalanlar
Orijinal adı     : Silent Lies
Yazarı            : Neva Altaj
Çevirmen        : Tuba Özkat
Seri Bilgisi      : Perfectly Imperfect #8
Yayınevi         : Artemis Yayınları
Sayfa sayısı    : 352

Kitabın tanıtım yazısı: 

DRAGO

Casuslar ve yalancılar için tek bir ceza vardır,
Yavaş ve acı dolu bir ölüm.
Ve adamlarımdan köpeklerime kadar,
Evimdeki herkesi büyüleyen tatlı, melek karım,
Gelmiş geçmiş en kötü hain.
Ama görünüşe göre ben de onun büyüsüne kapılmışım,
Her gülüşünde, her gülünç kıyafetinde,
Mücadele ediyorum,
Ve başarısız oluyorum.
Ondan nefret etmek istiyorum,
Ama nefret etmek yerine, onun o karşı konulmaz dudaklarından çıkan her sessiz yalanı
Duymak için can atıyorum.


SIENNA

Onlara sadece görmelerini istediğim şeyleri gösteriyorum,
İçeri girmelerine asla izin vermiyorum.
Ben işleri böyle hallederim.
Bu evliliği kabul etmiş olabilirim,
Ama asla onun olmayacağım,
Maskemin altını görmesine asla izin vermeyeceğim.
Ancak her geçen günle birlikte,
Görevimi yerine getirmem giderek zorlaşıyor,
Mücadele ediyorum,
Ve başarısız oluyorum.
İhanet etmeye yemin ettiğim adama,
Âşık oluyorum.

 


Hiç yorum yok :

Yorum Gönder

Kitap ya da yazı hakkındaki görüşünüzü bizimle paylaşın