29 Şubat 2024 Perşembe

0 Neva Altaj - Saklı Gerçekler (Perfectly Imperfect #3)


~~~*~~~
"Belki de sadece birinin onun için orada olduğunu bilmeye ihtiyacı vardır."
~~~*~~~ 

 
Neva Altaj'ın Perfectly İmperfect ya da Türkçe'deki adıyla Kusursuzca Kusurlu Serisi'nin 3. kitabı Saklı Gerçekler okundu. Kitap yeni çıkanlardan ve hemen araya aldım çünkü bu seriyi severek okuyorum.

Muhteşem, fevkalade falan diyemem belki ama okunması zevkli, aşkı ve tutkuyu güzel işlemiş, kusursuz karakterler yerine problemler olan karakterler olan, gereksiz uzatmalardan uzak her şeyi tadında bırakıldığı bir kitap hatta seri olduğu için okumaktan keyif aldığım serilerden biri. 

Serinin 3. kitabı olan Saklı Gerçekler, ilk iki kitapta adı bolca geçen, kimsenin kontrol edemediği Sergei'nin hikayesiydi. Aslında ilk kitapta tanıdığımız Roman'ın da erkek kardeşi aynı zamanda Sergei. 

Her kitap başka karakteri anlatıyor seride ama size tavsiye sıralı okuyun çünkü kurgusal bütünlük açısından bu gerekli. Mesela bu kitabın başlangıç noktası 2. kitabın sonunda verilmişti gibi... Olay bütünlüğü ve kurgu için sıralı okunmalı. 


~~~*~~~
Bilmeden beni incitebileceğinden korkuyordu ama gerçek şu ki en son ne zaman kendimi Sergei'nin kollarındaki kadar korunmuş hissettiğimi hatırlamıyordum.
~~~*~~~ 


Kitabın kısaca konusuna değinmek gerekirse; Sergei, bir operasyon sırasında patlatacakları tırın içinde bulunan Angelina'yı dışarı çıkarır ve kızı koruma içgüdüsü ile kendi evine götürür. Angelina, Meksika Karteri olan babasının Diago tarafından öldürüldüğünü görür ve Diago şimdi evlerini sahiplenmiştir, babasının büyün bağlantılarını da kendisine koşulsuzca gelebilmesi için Angelina'yı kendisiyle evlenmeye zoralar ancak genç kadın bu evliliği istememektedir. Ya kendisini öldürecek ya da buradan kaçacaktır. Kaçarken ölme riskini de göze alarak bir sevkiyat tırının içine saklanır. Tesadüfen de o tır, Sergei ve ekibinin havaya uçuracağı tırdır. Sergei ile bu şekilde tanıştıktan sonra genç adamla kalmaya başlayan Angelina, her şekilde kaçmanın yolunu arar ancak Roman ile yaptığı bir anlaşma sonucunda Sergei ile kalır. Çünkü Sergei'nin girdiği travma sonrası stres bozukluğu krizlerinden bir tek Angelina, genç adamı kimseye zarar vermeden kendien getirebilmekte, bu krizlerin geçmesi konusunda bir tek Angelina iyi gelmektedir. Sergei bir şekilde Angelina ile kontrolünü daha rahat sağlayıp krizlere girmemektedir. Krize girdiğinde yanına yaklaşan herkesi öldürürken veya zarar verirken bir tek Angelina'ya vermemektedir. Bu yüzden Roman, Angelina ile yaptığı anlaşma sonucunda Sergei'ye iyi geleceğini düşünerek genç kadının kardeşinin yanında kalmasını sağlar. Ama... hesaba katamadığı bir şey vardır. O da, iki gencin her geçen an birbirlerine daha da bağlandıkları ve aşık olmaya başladıklarıdır. Ama Sergei'nin krizlerinden daha önemli bir dertleri de vardır. Diago, Angelina'nın yerini bulmuştur. Şimdi aşkları için bir savaşa girmeleri gerekiyor. 

Öncelikle, Travma Sonrası Stres Bozukluğu kurgusu okumayı seven biriyim tıpkı Çoklu Kişilik Bozukluğu yaşayan karakterleri okumayı sevdiğim gibi. İlk kitaptan beri Sergei'nin problemini okuyorduk burada daha da detaylandırılmış bir şekilde okumak çok güzeldi. 

~~~*~~~
Gözlerindeki bakışı asla unutmayacaktım. Bana sanki hayattaki gayesi can almak olan bir adam değil de bir çeşit kurtarıcıymışım gibi bakmıştı.
~~~*~~~ 


İlk iki kitapta devamlı çılgın, deli, kaçık Sergei olan karakteri bu kitapta tanıyınca aslında diğer insanların yargılarına göre nasıl da karar verdiğimizi ve tanımadan yargıladığımızı bir kere daha gördüm çünkü öncesinde bende diğerleri gibi düşünüyordum ama bu kitaptan sonra Sergei'nin evet bazı problemleri olduğunu kabul ediyorum ama sevdiği şeyler içinde nasıl bir aslana döndüğünü, onları korumak adına yapamayacağı şeyler olmadığını da gördüm.

Sergei'nin kriz anları, o anlarda yaşananlar çok güzel anlatılmıştı. Açıkçası yazarın bunu böylesine güzel sunmasını sevdim. 

Angelina'nın kriz anlarındaki tavrı, Sergei'nin hastalığı herkesi ürkütürken genç kadının her şeye rağmen onun yanında olma çabası, korkmaması, destek olması da çok güzeldi. 

Sergei'nin geçmişine değinen detayları sevdim çünkü neler yaşadı da böyle oldu kısmı havada kalmadı. Aslında çok detaylanmamıştı ama bir konuda netleşti. Evet böyle problemli doğmadı sonrasında gördüğü eğitimler ve görevler onu bu hale soktu dedim. Kitabın başında bunları okumak çok güzeldi. Ama keşke daha detaylandırılsaydı. 

Sergei ve motoru... sanırım bir süre hayal gücümü baya süsleyecek çünkü motor seven biriyim o yüzden Sergei'yi motorunda düşünmek çok fena 😍💥

Sergei'nin köpeği Mimi... off bence kitabın en güzel detayıydı. Kocaman, devasa bir köpek ve adı Mimi... 😂 ama süper eğitimli. O detay çok güzeldi hatta karttaki sahneyi okuyacağım zamanı heyecanla beklerken kitabın sonunda o sahneyi okumak... işte bu be dedim. Çünkü Mimi hep koruyucu, sevimli bir köpekken o sahne... işte Sergei'ye yakışan bir köpek dedim. 


~~~*~~~
"Sen bana baktığında hala hayatta olduğumu hatırlıyorum."
~~~*~~~ 


Segei ile Angelina'nın arasındaki diyaloglar çok güzeldi, özellikle Angelina devamlı bir yerlerden silah aşırması ve bunun farkında olan Sergei ile olan diyalogları süperdi. 

Felix ile Sergei'nin atışmaları da çok eğlenceliydi. İkili resmen baba oğul gibiydi. Gerçi eğitmeni olduğu da düşünülürsen bu ilişkiyi anlamak zor da değil. 

Çok fazla detay vermeyeyim çünkü kitabın büyüsü bozulmasın ama şunu söylemeliyim ilk iki kitaptaki karakterlerden sonra Angelina güzel bir değişiklik oldu. Tam da Roman'ın dediği gibi Karter Prensesi, eğitimi de öyle, korkusuzluğu da öyle... sevgim kızım seni 💜 Ama seninde babanın ölümü ya da şahit olduğun şeyleri daha detaylı okumayı isterdim açıkçası. 

Bir kere daha diyeyim ben bu seriyi severek okuyorum. Uzunca bir seri... 9 kitap kadar... yanılmıyorsam çevirmen 5.kitabın çevirisini bitirdi sanki öyle gördüm diye hatırlıyorum umarım yayınevi bir sonraki kitap için çok bekletmez. Ama ben severe okumaya devam edeceğim. 

Kitaba dair puanım 5 üzerinden 4 veriyorum. 🌟🌟🌟🌟


~~~*~~~
Onu kendime doğru çektim, burnumu tekrar saçlarına gömdüm ve yıllardır ilk defa iyi olabileceğimi hissettim.
~~~*~~~ 



Perfectly Imperfect



Kitabın adı     : Saklı Gerçekler
Orijinal adı     : Hidden Truths
Yazarı            : Neva Altaj
Çevirmen        : Tuba Özkat
Seri Bilgisi       : Perfectly Imperfect #3
Yayınevi          : Artemis
Sayfa sayısı     : 264

Kitabın tanıtım yazısı: 

Sergei

Ev;
Bratva benim evim.
Geçmişten saklandığım sığınağım.
Benim gibi bir ölüm makinesinin
ait olduğu tek yer.
Bazen aklımdaki hayaletler geri geliyor.
Kontrolden çıkıyorum, öfke beni ele geçiriyor.
Kendimi tamamen kaybedecek gibi oluyorum.
Sonra dağılmış, yaralı bir kadın yoluma çıkıyor.
Koruma içgüdülerimi uyandırıyor.
Ve bütün hayaletlerimi ortadan kaldırıyor.
Tek seçeneğim onu tutsak etmek.
O giderse karanlığım yine ortaya çıkacak.
Ve bu kez kaçışım olmayacak.

Angelina

Kaçmak;
Tek yapabileceğim bu.
Ama aklını kaybeden bir katilin eline düşeceğimi kim bilirdi?
Şimdi düşmanlarımdan uzak kalmaya uğraşıyorum.
Ve istememem gereken bir adama âşık olmamaya çalışıyorum.
Ama ikimiz de gizli gerçeklerimizi itiraf edince neler olacak?




Hiç yorum yok :

Yorum Gönder

Kitap ya da yazı hakkındaki görüşünüzü bizimle paylaşın