Kitabın yorumu için tıklayınız!
*****
"Sana iki şans verecek kadar cömerttim ama sen yanlış olanı seçtin. Daha önce söylediğim gibi bana kafa tutman, yalnızca inatçılığını içinden söküp atmama sebep olacak. Bana meydan okuman akıntıya karşı yüzmen demek. Şunu kafana sok, meydan okumayı ben yaparım, tersi mümkün değil. Bunu öğrenme vaktin geldi."
*****
"Baba?" Jeremy durdu, başını kaldırıp babasına baktı.
"Efendim?" Oğluyla konuşurken Adrian'ın sesinin daha nazik olduğunu fark ettim. Hala o yoğunluğa sahipti ama onu Jeremy'e yöneltmiyordu.
"Annemi alabilir miyim?"
Adrian'ın kül rengi gözleri bana kaydı sonra tekrar oğluna odaklandı. "Zaten aldın ya."
"Şimdi değil. Geceleri. Annemin benimle uyumasını istiyorum ama bunun için sana sormam gerektiğini söyledi."
Alevler yavaşça yanaklarıma yükseldi. Çocuk, bu öneriyi ciddye almıştı.
"Demek öyle dedi." Adrian, beni nefessiz bırakan küçük bir gülümseme ile bakışlarımla buluştu. Kahretsin. Tam bir gülümseme bile değildi ama saldırı altındaymış gibi hissediyordum.
"Evet," dedi Jeremy. Havada yayılan gerilimden habersizdi. "Yani, onu alabilir miyim?"
"Zaten gündüzleri onunlasın, yani hayır."
"Lütfen, baba."
"Benim tamamen yalnız olmamı mı istiyorsun, Malysh?"
"Hayır."
"O zaman geceleri anneni bana vermen gerek."
"Senin de mi anneme ihtiyacın var, baba?"
Adrian sakin, keskin bir tonla cevap vermeden önce durakladı. "Evet, var."
*****
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder
Kitap ya da yazı hakkındaki görüşünüzü bizimle paylaşın