6 Blogger Röportajları Konuğu: Son Sayfası Hayat Blogu Admini

 

Merhaba, Nurhayat 😀

 

Blogger röportajlarımda bana vakit ayırdığın için teşekkür ederim, artık bloggerların sahalara dönme zamanı ve açıkçası buna da bu şekilde destek olup reklamlarımızı kendimiz yapmalıyız ve bence biraz da tanıtmalıyız sanırım kendimizi. Bu yüzden bana vakit ayırdığın ve kendini anlattığın için şimdiden teşekkür ederim.

 

Bu arada arkadaşlar Nurhayat, Son Sayfası Hayat blogunun admini aynı zamanda da instagramda @sonsayfasihayat sayfasının admini.

 

 

Detaylı sorulara geçmeden, bize biraz kendinden bahseder misin? Kimdir, nasıl biridir bu blogger? 

Haziran ayında hayata merhaba demişim ben, 90 senesinde. Öyle haylaz yaramaz bir velet olarak büyümüş ne olacağım acaba sorusunu çok düşünüp bir baltaya sap olurum inşallah düsturuyla muhasebe eğitimi almış ama aradığını bulamayan, bulduğu kitaplarda aradığına denk gelen bir kitap kurduyum. Okumayı yazmayı seven hayaller kuran kurduğu hayallerin gerçek olmasını dileyen biriyim. İsmimi yansıttığımı düşünürüm çoğu zaman, hayata bir ışık olabilirim bir gün umarım. Yazdığım kitaplarla da günün birinde sayfanın sonundaki aşkı satırlardan ulaştırıp son sayfası hayat olduğunu gösterebilirim.

 

Klasik soruyla başlıyorum, nereden geldi bu blog açma fikri?

2014 yılı, o zamanlar tabi canım ablalarım sizleri takip eder okurken kitaplara da bu kadar yorum yazıyoruz tanıtım yapıyoruz Facebook da dedim ki neden kendi adıma bir blogum olmasın. Bana ilham olan bloggerlerden birisin canım benim. 🖤

 

Hiç açtığına pişman olduğun ya da artık uğraşmak istemediğin için veya başka bir sebeple bırakma noktasına geldiğin oldu mu?

Şöyle ki yaptığım çoğu şey çalındı benim, fikirlerim başta olmak üzere... Çektiğim fotoğraflarım (o zamanlar amatörüm tabi çok da güzel çekmiyor olsam da çalındı), yorumlarım, yazdığım kitaplar, sahneler, konular... Blog için bir anı defteri kanıt somut delil diyerek devam etmeye kendimi zorluyorum. Ara ara yorulduğumu hissedip ara veriyorum ama bunlar kısa süreli oluyor. Pişmanlık hissetmedim tüm bunlara rağmen, aksine daha erkenden keşfedip neden geç kaldım derim. O görkemli blog turlar zamanı hatırlıyorum da çok eğlenceli çok güzel olurdu, onları yaşamak bile iyi ki dedirtiyor.

 

 

Blogu sende benim gibi olabildiğince aktif kullananlardansın. Ama aynı zamanda Instagramı da aktif kullanıyorsun. Hangisi daha kolay senin için? Ayrıca hangisinde daha çok kendin gibi hissediyorsun?

Blog kesinlikle. Instagram da uzun yazıları üçe ayırıp paylaşırken ki yorumlara kadar bazen taşıyorum ama orada spoiler vermemeye özen gösteriyorum, blogda ise böyle bir kısıtlama olmuyor. İstediğim uzunlukta kitaptan ya da konu her neyse ondan bahsederken ekleyeceğim tonla gif, fotoğraf, video vs oluyor. Kendim gibi hissetme konusunda her ikisinde de kendimi yansıtıyorum diye düşünüyorum. Blogda daha dazla gevezelik ettiğimi kabul edebilirim ama. 🤭

 

 

Blogunun teması çok güzel, sen mi yaptın yoksa biriyle beraber mi yaptınız? Ayrıca neden Son Sayfası Hayat olarak bir isim buldun?  

Facebook da tanıdığım bir kardeşim var, Mert. Wattpad yazma serüveninde kitap tanıtım vs yapıyorduk. İşte ben o zamanlar blogdan bahsedip yardım istedim, tabi abla diyerek kırmadı beni, hemen bu güzel hâline kavuşmayı sağladı. Ondan beri böyle kullanıyorum. Tam tarihi hatırlamıyorum ama üç aşağı beş yukarı 4-5 senedir böyle. Beğendiğin için de çok mutlu oldum bu arada ablam 🖤

 

 

Çevrende kimler bloğundan haberdar? Ailen, akrabaların, arkadaşların biliyor mu?

Tabi tabi, herkes farkında. Blog sahibi olduğumu okuduğum kitaplar, webtoonlar, izlediğim dizi ya da filmler, animeler hakkında orada yazdığıma hâkimler. Bununla kalmayarak yazdığım kitapları da biliyorlar. Çok bookstagram hesabında daha fazla vakit geçirirken ve paylaşırken tüm herkes öğrendi, öğrenmemiş olsalardı galiba davulla zurnayla benim neyim var bak derdim. 🤭

 

 

Eski blog hayatıyla şimdiki blog hayatı hakkında ne düşünüyorsun? Bir zamanlar çok popüler ve güvenilir bir platformdu ancak Instagram bu yönden çok fazla kişinin hevesini kırdı, sen bu durum hakkında ne düşünüyorsun?

İçimdeki yaşlı kadının gözleri doldu şu an. Valla özlüyorum ben o zamanları. Blog takip etmeleri çok seviyorum, hoşuma gidiyor. Hele o blog turlar acayip bir heves etmiştim. Ona da ucundan bulaşmıştım hatırlarsın muhtemelen ablam, Geveze Kalemler. Hey gidi günler hey, ne güzel zamanlardı...

Sorudan çok sapmadan, yanıtıma devam edeyim. Şimdiki blog hayatı hâliyle sönük, insanlar uzun yazı okumayı sevmiyor ki bu çok acı. Kitap okuyan insanlar olsak da uzun yazı görünce verilen tepkiler okunmadığı yönünde. Instagram çıktı çıkalı, hele son zamanlarda bu daha da arttı. Artık her şey görsel şölen, ne yazıldığından çok ne gösterildiği ilgi çekiyorken bloglara ilgi daha da azalmış durumunda. İşte üç beş kişi dediğim gibi kanıt ya da anı diye kendilerine ayırdıkları sayfada yazıyor.

 

Blog yazarlığında en çok hoşuna giden şey nedir? Ayrıca blogger olmakla booktagram olmak arasında nasıl bir fark görüyorsun? Sen her ikisinde de varsın 😉

Filtresiz olmak. Blog yazarlığında en hoşuma giden kısım bu benim, düşünceyi eğip bükmeden dile getirmesi orada daha özgürce ve bu bir gerçek. Instagram ise daha farklı, okuduğun bir kitabı beğenmedin mesela ve bunu dile getirdin, dile getirirken yazarın radarına takılıp okurların dikkatini çektiysen hayırlı olsun linçin. Bundan yedik, yemedik demesin kimse🤭 belki de bundan sebep çok popüler olan kitaplardan yazarlardan uzak duruyorum. Her ikisinde de aynı paylaşımı yapıyorken pek bir fark yok sanırım.

 

Sence bookstagramlık ile bloggerlık arasında nasıl bir fark var?

Hm, biraz düşündüm de blogda yazmak ile bookstagram hesabında paylaşım yapmak arasında bariz farklılık paylaşımsal olabilir. Birinde daha fazla materyal kullanarak yazıyı daha uzun da tutabilirsin, diğerinde ise görseli dikkat çekici şekilde seçmek gerekir ki algoritma ile yukarı tırmanıp keşfete düşsün. Ve böylece bir farklılığı da ortaya çıkarmış olduk, keşfete düşünce daha fazla kitleye ulaşabiliyor hesap ve dikkatini çekenler bir şekilde hesaba uğruyor. Blog ise hususi arak aratılıp bulunması gerekiyor.

 

Blogger olmayı bir kenara bırakırsak, bu derecede kitap aşığı olmaya nasıl başladın?

Şey, aslında bu bende ters ilerledi. Ben yazmaya meyilliydim. Esasen ilkokulda Türkçe öğretmenim bendeki bu yazma eğilimini fark etti bunun peşine düşmem gerektiği telkininde bulundu. Okumaktan çok film aşığı biriydim izlemesi hoşuma giderdi ki geneli kitaptan uyarlanan filmler dikkatimi çekerdi sonra da kitaba dönüp bakardım. Lisede şiir yazardım, kompozisyonda iyiydim ama lisedeki edebiyat hocası hep sınavdan düşük verirdi, sebebi de uzun yazmalarım 🙈 sonra Alacakaranlık serisi hayatıma girdi, filmleri izledim, bir gün Facebookda kitabın bölümleri yayınlanıyor diyerek okumaya başladım, meğer hayran kurgu yazımı imiş. Ben de dedim, ee yazarım ki o kadar hayal dünyası ee kelimelerle de aram iyi derken ben bir dahil oldum, sonrasi tarihi aşk romanları ile zirveye ulaştı. Yazdıkça çok güzel dostluklar edindim bunu kitap okumalarım da dahil oldu derken birbirinden değerli ablalarım oldu, iyi ki yazmaya atılıp okumayı ilerletmişim ve cesaret bulup sosyal medya da paylaşım yapmışım.

 

Sence kitap okuma alışkanlığı nasıl kazanılır?

Bunun öğüdünü verecek sanırım en son insan benimdir. İlkokulda kitap okuyup özet çıkarma ödevlerini babasına yaptıran o çocuktum ben. İlgisini çekmesi gerek ve etrafında bir okuyan olmalı, rol model çok önemli. Ve asla baskı kurtulmamalı çünkü ne kadar yap dedikçe insanın yapası gelmiyor, kendimden biliyorum.

 

Bir blogger olarak günümüzde çıkan kitapların fiyat politikaları hakkında ne düşünüyorsun?

Kitap fiyatları korkunç. Açıkçası suistimal edildiği kanısındayım. Çünkü 200tl etiket fiyatı ile satılan kitabı bazı sitelerde o kadar komik fiyatlarda kampanyalarda görüp alıyoruz ki, şey dedirtiyor bana, madem bu fiyatta satılıyor neden etiket fiyatı yüksek bunun? Ekonomik olarak krizde olduğumuzun farkındayım, dolar her gün daha da yükselirken ve Türk Lirası değer kaybederken her şeyin fiyatı haliyle artıyor artan maliyet sebebiyle. Fakat orijinal dildeki kitap fiyatına denk fiyatlar görmek bu işin üzerine tüy dikilmesi. Alıcı kitle zaten kendinden ödün vererek kısarak okuma sevdası olan kişiler, öğrencisi asgari ücretle ya da o fiyata yakın çalışan insanlar. Ben sanmıyorum bir kitapçıdan içeri girerek 500 TL fiyatla multi milyarderler kitap alsın. O yüzden yayıncıların şapkayı önlerine koyup düşünmesi gerekiyor. Eskisi gibi kaliteli basılmıyorken kitaplar neden fiyatlar eskisinden daha pahalı?

Ayrıca yine bir blogger olarak, çıkan kitapların türleri hakkında ve PR ekiplerinin yaptıkları reklamların ardında kalan kitaplar hakkında ne düşünüyorsun?

Yeni çıkan her kitap türüne konusuna kurgusuna bakılmadan övgü alması beni işkilendiriyor. Çünkü bazısı gereksiz övgü alıyor ve okurken bu ne diyor acaba diyerek kitapla bakışıyoruz. Bazı kitaplar için de tersi söz konusu, kitapta fark mesajlar veriliyorken tutup erotik kısmı öne itilerek linçlenen kitaplar da oldu. Kitabın türünü bilerek okunması gerekiyor diye düşünüyorum ben. Eğer ki fantastik okuru değilse biri, bu türden okuması onun için külfet olurken zevk alamaz hala geliyor, bu erotik kitap için de geçerli. Bu arada da tanıtım yapanlar devreye giriyor, tanıtılan kitabı iyi şekilde sunmak gerekir yoksa verilen bilgi kırıntıları ile yanlış yönlenme olabiliyor.

 

Severek takip ettiğin bloglar var mı? Bizimle paylaşır mısın? Ayrıca o blogları takip etme sebebini de söylemeni rica ediyoruz.

Var tabi, İlle Kitap başı çekiyor mesela. Sonra Fightingblog var, Hayat Kitapla Güzel var. Yeppuda Kitaplık var. Aklıma ilk gelenler bunlar. 🖤

 

Sana göre bir blogger olmanın en zor, en kolay, en güzel ve en kötü yanları nelerdir?

En zor blogda düzenleme yapmak, eklentiler kodlar inanılmaz zor. Anlamayan için kör düğüm. O yüzden pek bir şeyle oynamıyorum ki batırmayayım. En kolay, mantığını kavradıktan sonra yazması. Güzel kısmı ise görünüşü diyebilirim, düzeni tutturunca o muntazam toparlanmış hâlini çok beğeniyorum. Kötü yanı ilginin azalması diyebilirim yekten. Çünkü her ne kadar başlangıç olarak göze gönle hitap edecek şekilde kendimiz için yazsak da birilerinin görmesi gittikçe azalması görünürlük azalması kötü bir durum.

 

Hayalindeki kitaplık?

Kocaman bir oda dolusu kitaplık, yerden tavana yükselen, önünde kayar merdiveni olan her tarzdan kitabın olduğu her çıkan kitaba sahip olduğum o kitaplığı istiyorum. Insallah sahip de olurum/z.

 

Başucu kitabın? Kitapların?

Bir kitaba dadanıp başımın ucuna koyamıyorum. Geçerli bir sebebim de var üstelik, evde pamuk görünümlü bir haydut var ve gördüğü zaman affetmiyor. Ama bu soru en sevdiğin dersen listem kabarık ama birini seçersem Royce aşkımı aman Düşler Krallığı diyebilirim🤤

 

Favori üç yazarın, yerli ve yabancı ayrı ayrı söyleyebilirsin?

Yabancı yazar için; Judith McNaught, Linda Howard, Rachel Gibson.

Türk yazar için; Selvi Atıcı, Rita Hunter (Zeynep abla), Sümeyye Akarçay bir deee Meral Kır.🖤

 

Asla okumam dediğin bir tür var mı?

Korku, net yani. Asla okumam değil de, okuyamam diyeyim ben buna çünkü korkuyorum ve uyuması problem. Sonra ev ahali de benle beraber uyumuyor. Sebebi yok 🤭

 

Son zamanlarda seni çok güldüren, üzen, ağlatan, sinirlendiren ve aşk dolu yapan kitaplar hangileri?

Ağladığım Alaska'ya Giderken. Baya oturup zırıl zırıl ağladım, bazı sahneleri fena vuran bir kitaptı. Bir Kavanoz Aşk kitabında hep sırıttım acayip keyifli bir kitaptı. Sinirlendiğim Gecenin Rengi kitabındaki karakterdi, bak aklıma geldi sinirlendim. Karaktere aşık olmamı diyorsak Adrian aman Yalanın Yangını, çünkü sebebim belli bence. 👉🏻👈🏻

 

Bir ayda ortalama kaç kitap okuyorsun?

Modum yüksek ile 10 kitap okuduğum bile oluyor ve vay be diyebiliyorum. Modu yakalamam gerekiyor sadece.

 

Bir kitabı sana okutan en büyük etmen nedir?

Yazar, kesinlikle. Türk ya da yabancı fark etmiyor, bildiğim bir yazarsa daha önce kitabından okumuş isem mutlaka kitabı alırım. Yabancı ise çevirmeni önemli etken benim için, daha sonra konusu. Spoiler yemediğim takdirde alıp okurum.

 

Hiç yarım bıraktığın kitap var mı?

Olmaz olur mu? Sıkılıp devam etmediğim, sinirden cinnet geçirip kenara firlattığım çok kitap oldu yarım bıraktım. Öyle sonunda ne oldu diye merak etmedim, sonunu merak edersem ve bir ipucu bulacaksam ittire ittire devam ederim.

 

Şu ara çıkmasını en merakla beklediğin kitap?

Rita Hunter'den kitap geliyordu geldi hatta o var aklımda, sonra Meral Kır'ın gelecek olan kitabını merak ediyorum.

 

En çok okuduğun yayınevleri?

Ren Kitap, Yabancı Yayınları, Epsilon Yayınevi bir de Pegasus Yayınları

 

Blogunda sen de röportajlara yapıyorsun, yazarları neye göre seçiyorsun?

Genelde sohbet ederken kendimi rahat hissettiğim kişiler ile röportaj yapıyorum ki başta kendim keyif alayım ki sonucu keyifli olsun. Özellikle karakter röportajı yapması acayip eğlenceli oluyor, en son Duvarların Ressamı kitabından bayıldığım karakterden telefon numarası aldım ve çok gülüp eğlendik. Keyifli oluyor tanıdık iletişimi tatlı olan yazarlarla röportaj yapması. 🖤

 

Bazen, hatta bazı röportaj teklif ettiğim yazarlardan öğrendiğim şu ki… bazıları ciddi olarak egolu ve eleştiriye kapalılar bu durumla karşılaştığın oldu mu? Türk yazarların – genelleme yapmıyorum, hepsi değil çünkü – egoları ve eleştiriye kapalı oluşları hakkında ne düşünüyorsun?

İlla ki vardır fakat ben denk gelmedim, dediğim gibi o elektriği yakalamak enerjinin uyması sohbetin sarması derken kasıntı cevaplar hiç almadım. Genelde gevezelik edip sohbet havasında olduğu için sanırım öyle bir ortam oluşmadı.

Eleştiriye kapalı olmakla alakalı konudan bağımsız bir iki şey söyleyebilirim. Oldukları yerde kalıp kendi etrafında pohpohlayanlarla kalmayı istiyorlarsa eğer gelen olumlu olumsuz fikirlere kulak tıkayabilirler. Ama ilerleyip gelişip daha iyi olmaksa amaç eleştirisiz asla olmaz. Bu da küpe olabilir kulağa. 🤭 (Ay sözlerim ukalaca gelmesin öyle anlaşılmasın, sadece düşündüğüm şeyi olanı olduğu gibi söylüyorum.)

 

Wattpad’de yazdığın hikayeler var. Henüz okumadım, çok nadir okuyorum oradan ama çok sık görüyorum, hiç hayalinde yazar olmak var mı?

Yazmaya başladığım ilk andan itibaren elimde tutmak istediğim kendime ait bir kitap olsun çok istiyorum fakat bunun için doğru bir yerden kitabın çıkmasının önemini de biliyorum. Kendime güveniyorum kalemime de keza güvenim tam, birilerinin ilgisini çekip kitapların eski zamanlarda olduğu gibi ( 2008 itibariyle yazıyorum) ilginin alakanın olması gerekiyor. Hayalim bir gün gerçekleşir umarım. 😊

 

Hikayelerini kitaplaştırmayı, yayınlamayı düşünüyor musun? Bu konuda bir adım atma gibi bir niyeti var mı?

Teklifler almıştım çeşitli yerlerden. Benim sorunum sonuca ulaşınca harekete geçmekte oyalanmam. Zira çoktan kitaplarım basılmış da olabilirdi fakat iyi bir yerden olsun istiyorum. Kitaplaşma konusunda adım atacağım dosya yollamadan önce okutmam gereken kitaplarım. Önden bir görüş almam lazım ki tereddütsüz gönderebileyim.

 

Hikayelerini yazarken karakterlerini, isimlerini neye göre belirliyorsun?

Hayatımda olan insanların isimleri olabiliyor ya da otobüste metroda duyduğum isimler de olabiliyor. Anlam yükleyip o ruhu yansıtan isimleri arayıp bulduğum da çok oluyor. Kurgudan kurguya değişiyor.

 

Okur olmak mı daha kolay, yazar olmak mı?

Sanırım okuması, kolay olanı bu. Yazarken her şeyi düşünmek gerekiyor. Etik olarak özellikle, birine kötü örnek olma fikri ürkütüyor. Yanlış olanı yanlış olarak göstermek, suç varsa cezası adaletle bulması gerektiğini vurgulamak gerekiyor. Yazar olması zor bir şey kısaca.

 

Hikayelerini kaleme almaya başladığında kurgular, olay döngüsü kendiliğinden akıyor mu yoksa öncesinde düşünüp mü yazıyorsun?

Öncesinde rüyamda görüyorum ben, çok ilginçtir ki karakterler kendileri ortaya çıkıyor. Sonra kurgu oluşurken olaylar kendiliğinden spontane gelişiyor. Kurgunun iskeleti belliyken davamı daha kolay geliyor. Öncesinde araştırıp ekleyeceğim mekanlar olaylar varsa öğrenmem gereken bilgiler de oluyor tabi.

 

Biraz da kitaplar, hikayeler ve okurluktan uzak konular hakkında konuşalım. İzlemekten keyif aldığın film / dizi türleri nelerdir? Mesela en son neleri izledin?

Romantik komedi, fantastik. Okuması da izlemesi de en sevdiğim iki tür. Hayatın kendisi dram trajedi çok ağlamayı sevmem korkmayı zaten sevmem, ben buradan devam. Bu arada kdrama sevdam var ki ohooo hele hele aşık olarak okuduğum webtoon uyarlaması serilerin dizileri izlemesi ayrı keyif. En son yine bir Kore yapımı bir dizi izledim,  Rowoon'un dizisiydi, Destined with You.

 

Hayallerinde gidip görmeyi istediğin 5 yer neresi?

Tüm Türkiye’yi gezdikten sonra, İtalya’nın her yeri. Bir de İrlanda, Dublin, sebebi malum.😏

 

Elinde bir sihirli değnek olsa ve bir kitap dünyasını yaşamak durumunda kalsan bu hangi kitap olurdu ve yanına hangi kitap severleri alırdın?

Bu ne zor soru ama yaa 🙈 Mutluluk kitabına gitmek isterdim, yanıma da kimi alsam? 🤔 Özden abla gelir, sen de gelirsin bence ablam, Ümmühan diye arkadaşım var bence sever o dünyayı hmm dördümüz yeter miyiz ki 🙈

 

Şimdi azıcık çoklu seçenek sorularına geçerek “O mu? Bu mu?” diyelim.

 

Çay mı kahve mi?

Çay, Karadenizliyim çay demesem döverler.🤭

 

Erotik aşk mı tarihi aşk mı?

TARİHİ AŞK TABİKİ 🤤

 

Peki romantik mi fantastik mi?

Romantik olsun...

 

Müzik dinleyerek okumak mı dinlemeden okumak mı?

Ben aynı anda iki işi yürütemem, oturur şarkı söylerim olmaz o iş 🤭

 

Kitapçıdan kitap almak mı internetten kitap almak mı?

Fiyatlar bu haldeyken mi? Internet tabi ki.

 

Blog mu Instagram mı? (hileli bir soru :))

En fazla vakit geçirme ile cevap versem buna 🙈 Instoş ya 🤭

 

Kedi mi köpek mi?

Tavşan. (Ötemde Pamuk diş biliyor, bu tehdidi görmezden gelemem.)

 

Hiç yalan mı karşındaki üzmemek için çok hafif beyaz yalanlar mı?

Hiç yalan. Eni sonu doğruyu öğreneceksek beyaz olsa da yalan yalandır.

 

Mutlu sonlar mı gerçekçi sonlar mı?

Mutlu olalım abla ya, hayat zaten sıkıcı bari kitapta yüzümüz gülsün.

 

Okurken ağlamak mı gülmek mi?

Duygusal bir yengeç her olaydan kendine ağlayacak pay çıkarır, o yüzden gülmek.

 

Deniz kum güneş mi bilmediğin yerde doyasıya keşif mi?

Keşfetmek güzeldir. Başım belaya girmeyecekse ben keşfe çıkayım.

 

Harry Potter mı Yüzüklerin Efendisi mi?

İki seriyi de sadece izledim. Ben Yüzüklerin Efendisi serisini daha severim.

 

Yorum okumak mı alıntı okumak mı?

Spoiler yemeyeceksem ikisini de okurum, spoiler yiyeceksem ikisini de okumam. 🙈

 

Okur olmak mı yazar olmak mı?

Yazar, netim bu konuda.

 

Türk yazar mı yabancı yazar mı?

Türk yazarlara destek olup okumak gerek. Bu fikri savunan bir okurum, yaşadığım olumsuz örnekler sebebiyle çok bilmediğim yazarlara ilişememe kararımdan sebep yabancı diyorum. Olumlu olumsuz yorumda her paylaşımda dönüp beğenip teşekkür ediyorlar, ben bunu Türk yazarlarımızdan da görmek isterdim.

 

Son sorum… blogger arkadaşlara, yeni blog açmaya heveslenenlere ya da açmışlara neler söylemek istersin?

Kendiniz için bir defter tutuyor gibi düşünerek istikrarlı şekilde düşünceleri aktaracak, bunu da severek yapacaklarsa bu işe soyunsunlar, aksi takdirde külfet olacağı için tadı kaçırır. Başka keyfi kendiniz alın, daha sonra sizleri okuyacakları fikirlerinizi sunun.

 

Vakit ayırdığın için teşekkür ederim :)

Ben teşekkür ederim ablam, beni de düşünüp röportajında yer verdiğin için. 🖤