Vee bir gecede okuyup bitirdiğim En Güzel Hatam ile ilgili alıntılarla geldim size. Çok severek ve zaman zaman eğlenerek zaman zaman da aşka iç çekerek okuduğum bir kitap olduğundan dolayı birkaç alıntıyı sizlerle paylaşmadan geçemeyeceğim.
Her ne kadar aşk romanı olarak tanıtsam da yetişkin okurlar için olduğunu dile getirmeliyim. O yüzden +18 sahnelerden rahatsız olacak olan okurların okumamasını tavsiye ederim.
Yazarın ülkemizde yayınlanan birçok kitabı var ancak hiçbiri seri değil, bağımsız o yüzden rahatlıkla okuyabilirsiniz.
Kitaba dair yorumumun linkini sizlerle paylayıp alıntılara geçiyorum. Yorum için TIKLAYINIZ!
Kocaman, siyah bir labrador son sürat koşarak beni karşıladı ve neredeyse yere devriliyordum. Selam vermek için diz çöktüm. "Selam koca adam. Çok tatlısın sen. Adın ne bakalım?"
Caine cevap verdi. "Murphy." Sert bir sesle konuşmaya yeltendi. "Otur oğlum." Köpek onu tamamen görmezden geldi ve vücudumla bütünleşme çalıştı.
O beni deli gibi koklarken Murphy'nin kulaklarının arkasını kaşıdım. "Seni çok iyi dinliyor."
"Senin suçun. Sen öyle kokarken beni asla dinlemeyecek."
"Korkarken?" Bunu nasıl yorumlayacağımdan emin değildim.
"Bir köpeğin koku duyusu insanlarındakinden bin kat daha iyidir."
"Peki ben tam olarak nasıl kokuyorum?"
Caine köpeğin hala tepeme çıkmaya çalıştığı yere doğru yürüdü ve tasmasından sertçe çekti. "Hadi Murph. Kıza rahat ver ahbap."
En sonunda köpek ayağa kalkmama yetecek kadar geriye çekildi. Caine eğildi ve gözleri kapalı halde boynumu abartıyla kokladı. "Yaz. Her zaman yaz gibi kokuyorsun." Geri çekildikten sonra göz kırptı. "En sevdiğim mevsim."
*****
"Hiç ilk defa duysan da ve sözlerini bilmesen de müziğin gerçekten tanıdık geldiği bir şarkı duydun mu?"
"Tabii ki. Kid Rock'ın 'All Summer Long' şarkısında 'Sweet Home Alabama' ve 'Werewolves of London' şarkılarından kısımları kullanması gibi mi?"
"Hayır. Tamamen orijinal bir şarkıyı ilk defa duysa da müziği bildiğin bir şarkı?
Dönüp ona baktım. "Sanırım. Yani bütün şarkıların ortak noktaları vardır. Bir ritim, bir akort, bir sıra, ortak bir ses perdesi ya da tını. Beynimiz o küçük şeylerin hepsini kaydediyor gibi görünüyor, o yüzden bir şey duyuyoruz ve aşinalık hissediyoruz, buna rağmen nereden geldiğini çözemiyoruz. Niye sordun?"
"İşte sen o şarkısın. Sözlerinin hiçbirini bilmiyorum ama melodi öyle tanıdık ki."
*****
Bir şeyin bu kadar doğru hissettirdiği en son zamanı hatırlayamadım. Caine sersem gülümsememi fark etti. "Ne oldu?"
"Bu bana... doğru hissettiriyor."
Gözleri benimkileri araştırdı. "Öyle. Ne kadar mücadele etsem de işteki her kurala ne kadar karşı olsa da uzun zamandır hiçbir şey bu kadar doğru hissettirmedi. Belki de seni kafamdan çıkaramamamın sebebi zaten orada olman gerektiği içindir."
*****
"Adamın kalbinin hala sende olup olmadığını bilmek mi istiyorsun? Adamın aklında, göğsünün içindekiyle çelişen bir saçmalık olduğunu mu düşünüyorsun?"
Başımı salladım. "Sanırım öyle."
"Pekala, bırakıp giden bir adamın seni gerçekten sevip sevmediğini öğrenmenin bir yolu var."
"Neymiş o?"
Charlie gözlerimin içine baktı. "Yoluna onsuz devam et. Artık onu beklemediğini düşündüğünde bir erkeğin aklı başına hızlıca gelir.
*****
"Senin geri gelme olasılığına karşı bir ay boyunca her cumartesi kiliseye gittim. Oraya gidip de senin orada olmadığın her seferde bir şe eksikmiş gibi hissettim."
"Eksikti. Kalbinin küçük bir parçası." Gülümsedi. "Onu ben aldım ve sana geri getirdim."
"Hayır, getirmedin Rachel. Kalbim daima senin ve onu geri istemiyorum."
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder
Kitap ya da yazı hakkındaki görüşünüzü bizimle paylaşın