Lily, Atlas ve Ryle üçlüsünün hikayesi Bizimle Başladı Bizimle Bitti kitabının devamı olan kitabın yorumuyla karşınızdayım.
Öncelikle ilk kitabı okumayan bu kitabı okumasın derim. Çünkü onun devamı olarak yazılmış bir kitap. Tabi açıkçası yazılmasa olurdu da bence ama yazılmış madem okudum, okudum madem bir de yorumlayayım dedim. Neden böyle dediğimi ilerleyen sayfalarda anlatacağım.
Yazarın şimdiye kadar okuduğum kitaplarını çok sevmiştim, değişik bir şekilde her çıkan kitabını konusuna bile bakmadan aldığım yazarlardan kendisi ama keşke bazen tadında bıraksa dediğim bir kitabı çıktı ortaya o da bu kitap.
Yoruma başlamaya çok hevesliyim o yüzden kısaca konusundan bahsedip yorumuma geçeceğim.
İlk kitap Ryle'dan boşanan Lily'nin bir gün Atlas ile karşılaşması ve ayak üstü sohbetleriyle bitiyordu. Bu kitap da o sahneden başlıyor. Atlas, Lily'nin kocasından boşandığını öğrendiğinde ve kendisine kızıyla beraber bir hayat kurmaya çalıştığını gördüğünde geçmişte kaybettiği şansları bu sefer yakalamak adına ve Lily'i bu sefer hak ettiği gibi sevebilmek adına şansını denemeye ve genç kadınla iletişim kurmaya çalışır. Lily ise belki de tek gerçek aşkı olan Atlas ile bir şansı olduğunu düşünmektedir. Çocukluk aşkları kalplerinden hala yanarken ikilinin bir şansı olduğunu düşünürler ama Lily'nin eski kocası, kızının babası Ryle ise... hala öfke sorunları yaşarken Lily'nin özellikle de Atlas ile bir ilişkisi olmasını hoş karşılamaz. Bu nokta da sorunlar çıkarken Atlas ile Lily aşklarını yaşamak için çaba gösterirken aynı zamanda kendi özel problemleriyle de savaşmak zorundadırlar. Ancak bu kez aralarına engellerin girmesine izin vermeyi düşünmezler.
Aslında ilk kitap öyle bir kurgu için müthiş bir son yapmıştı. Hepimizin isteyeceği bir sondu. Bu durumu yaşayan, kocasından hem fiziksel hem de psikolojik şiddet gören her kadın için isteyeceğimiz bir hamleyle bitmişti.
Zaten Lily, Ryle'dan boşanıp da kendi hayatına devam ederken düzenini oturtmaya çalışırken okumak çok güzeldi. ilk kitabın sonunda tekrar Atlas ile karşılaşmaları bizim hayal gücümüz onların mutlu sonunu yazmıştı. Hatta ilk kitapta Atlas ile daha fazla sahne isterdim demiştim ama birkaç sahne kesinlikle 300 küsürlük bir kitap değildi.
Öncelikle kitabı okurken kesinlikle gereksiz uzatma hissinden kurtulamadım. Neden bilmiyorum ama hep olmasa da olurdu ilk kitapla bu kurgu son bulmalıydı modunda oldum.
Bunların yanında Atlas'ı okumak çok güzeldi. Çok güzel sevdi, bu kez sevdiği için çok uğraştı ve kazandı da... bu yüzden sanırım bütün puanlarım Atlas'a gidecek.
Atlas'ın kendi ekibiyle olan diyalogları, Josh ile ilişkisi hatta Theo ile ilişkisi çok güzeldi.
Kitaba dair çok detaylı bir yorum yapmayacağım. Konuşulacak ya da anlatılacak çok fazla şey yok bence.
Dediğim gibi olmasa da olurdu açıkçası Atlas'ı çok sevdiğim için okumak istediğim bu kitabı da...
Kitaba dair puanım 5 üzerinden 3 yıldız. 🌟🌟🌟
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder
Kitap ya da yazı hakkındaki görüşünüzü bizimle paylaşın