11 Aralık 2020 Cuma

0 Güneş Demirel - Nefes


~~~*~~~
Ali ile aralarında bir uçurum, bir de aşk vardı ve tüm kalbini yakmasına rağmen küle dönmüyordu.
~~~*~~~


 Güneş Demirel'in şimdiye kadar çıkan bütün kitaplarını okumuş biri olarak Nefes'i de okumadan bırakamazdım. Çıktığında aldığım ve kısa zamanda okuduklarımdan biri oldu. 

Yazarın çıkan her kitabını okumuş biri olarak kalemini sevdiğimi fark etmişsinizdir. Yormayan, sıkmayan ve su gibi akan bir kalemi var dolayısıyla kalemi beni hem çok rahatlatıyor hem de yormuyor. Bu yüzden de Nefes çıkınca okumadan geçemedim. 

Öncelikle bu kitabın diğerlerinden farklı olduğunu söylemeliyim çünkü kitabın sonu hiç de beklediğim gibi değildi ve ben baya şaşırdım o sonu okuyunca... keşke öyle olmasaydı dedim ve hatta itiraf etmek gerekirse kitabın ortalarında sonuna baktım yok yanlış görüyorumdur falan diye umutla sonu sanki değişecekmiş gibi okudum ama ikinci kez o sonu okumak anca kabullendirdi. Keşke öyle olmasaydı... 

~~~*~~~
Aşk... O öyle git deyince giden, bit deyince biten bir şey değildi ki... Ne yazık ki insanın yakasından yakmadan,  kahretmeden düşmüyordu. Bazense düşmek bir yana dursun; kalp odacıklarının en kuytularına sinip ara ara bir bakışta, bir müzik tınısında gün yüzüne çıkarak insanın canına okuyordu...
~~~*~~~

Kitabın kısaca konusuna değinmek gerekirse; halasının yanında yetişen ve küçüklüğünden beri intikam hırsı ve kötülükle baş eden, yalnız içine kapanık olan Sanem, babasının intikamını almak için eline geçen fırsatı değerlendirir. Ali ise baba olma hevesiyle mantık evliliği yapmayı kafasına koymuş hedef olarak da Sanem'i seçmişti. Her şeyi parayla satın alabileceğini düşünen Ali, Sanem'i de parayla kandırıp anlaşmalı evlilik yapıp, aşılama yöntemiyle hamile kalmasını sağlayıp baba sahibi olmayı hedeflemektedir. Ancak ne Sanem ne de Ali birbirlerine aşık olacaklarını hesaba katmamışlardı. Ama önlerinde çok büyük bir sorun vardı o da Sanem, Ali'nin babasından intikam almak istiyordur ve Ali'ye karşı hissettikleri ve anne olma heyecanı içindeki intikamı konusuna tereddüte düşürse de öğrendiği ve şimdiye kadar halasının sakladığı gerçekler gün yüzüne çıktığında her şeyi Ali'ye itiraf eder. Ali öğrendiği gerçeklerle nasıl baş edecektir? Sanem'i söylediği yalanlar ve oynadığı oyun konusunda affedebilecek mi? Aşkları ne olacak? Evlilikleri ve bebekleri ile hayatlarını nasıl devam ettirecekler onu okuyoruz. 

Aslında böyle anlatıldığında basit bir aşk romanı ve mutlu son... evli mutlu çocuklu modu gibi görünüyor. Ancak ne yazık ki öyle değil! 

Kitabı okurken Ali resmen sinir harbi yaşattı bana... Sanem'i de kollarından tutup sarsıp kendine gel be diyesim geldi. 

Ama her şeye rağmen... kitabı diğer kitaplardan ayıran şey, Ali'nin affedememesi ve kitabın bitiş şekliydi. Açıkçası alışılagelmişin dışındaydı ve bu hoşuma gitti. Tamam belki kimine göre affedilemeyecek bir şey değildi ama o güven bir kere sarsıldı mı tekrar kazanmak zor oluyor bunu çok güzel gördük Ali'yle beraber. 

Kitapta beğendiğim yerler kadar beğenmediğim yerlerde vardı. Mesela, Sanem'in suskunluğu ve sulu gözlüğü beni çileden çıkardı ve azıcık konuşsaydı Ali karşısında, güçlü dursaydı daha mu iyi olurdu diye düşündüm ki zaten kitabın sonuna doğru sesi çıkınca Ali nasıl da kuzu moduna girdi biran için de olsa... 

~~~*~~~
Sanem, Ali'yi çok sevmişti.
Hayatına ansızın girişini, tüm acılarını ve bu dünyanın tüm adaletsizliğini avuçlarında tutarak kan revan kalbiyle sevmişti hem de...
~~~*~~~


Sanem'in hamileliği boyunca yaşadıkları, Batur ile olan arkadaşlığı, Ali'yi kaybedecek olmasına rağmen gerçekleri ona açıklaması çok güzeldi. 

Ali'nin ise tavırları bazen beni sinir etse de, özellikle esip gürlemesi onun haricinde bazı şeyleri kabullenmesi, aşkından ölse de affedememesi ve kendini bilir halleri çok güzeldi. Güzel anlatılmıştı. Bir de kıskandığı zamanları daha çok sevdim ama tabi o zamanların peşinden gelen fırtına ise bambaşkaydı. 

Doğum zamanı, bebekleri ile olan durumlar, annelikleri ve babalıkları çok güzel anlatılmıştı. 

Hep kitabın adının neden nefes olduğunu düşünmüştüm ama Ali ve Sanem'in kızları doğunca fark ettim ki bu kitap bir yer de küçük Nefes'in hayata başlangıç hikayesiydi. Çünkü onların kızının adı Nefes. Annelik ve babalıkları çok güzeldi. 

Turgut'un eşi Filiz'in yaptıkları... o kadını elime geçirsem bir kaşık suda boğardım. Turgut iyi dayandı ama sonunda da gerçek aşkı buldu bence... 

Ali ve Sanem'in tekne maceraları, Ali'nin dairesinde yaşadıkları çok güzel anlatılmıştı. Ali'nin içindeki yaşadıkları, Sanem'in içinden yaşadıkları çok güzel anlatılmıştı. 

Nurdan Hanım ve Cevdet Beyle ilgili geçmiş detaylar... fenaydı ama ben olsaydım Cevdet Beyi o kadar kolay affetmezdim şahsen. Gerçi ben olsaydım Sanem'i bile tanımazdım ya... sanırım fazla kinciyim. Bu konuda hep Ali'nin arkasında olacağım. 

~~~*~~~
Çok kadın girmişti hayatına... Ama kimse Sanem değildi. Olamazdı. O, kalbinin diğer yarısıydı.
~~~*~~~


Kitapta en sevdiğim kısım, Ali'nin Sanem'in intikam planıyla ilgili hissettikleri. Çünkü ben olsam ben de öyle hissederdim. Hani ne yardan vazgeçiliyor ne serden derler ya... öyleydi Ali'nin durumu. Affedemiyor, içindeki öfkeyi ve güvensizliği susturamıyor ama Sanem'in aşkından da vazgeçemiyor onun aşkıyla kavruluyordu. Tam olarak Ali gibi olurdum. Sanırım bu yüzden Ali'yi çok sevdim. 

Bir de kitabın sonu çok fenaydı ya... belki spoiler olacak ama yazmazsam içimde kalır. Böyle bir ayrılık beklemiyordum. Severken sevdiğine hoşça kal demek... Çok fenaydı... tam her şey yoluna girdi derken bir de... yine ortalığı karıştıran Cevdet Bey olmuş ya. Geçmişte yaptığı yetmemiş ölürken de gol attı resmen... hayır çok mutlu oldun mu Ali ve Sanem'in hayatını mahvettin. 

Kitaptaki aile ilişkileri, arkadaşlıklar ve aşk güzel anlatılmıştı. Zaten Güneş Hanım bu tür detaylara önem veriyor. Kitaplarında hep bir arkadaşlık, aile ilişkisi detayı oluyor ve ben bunu okumayı seviyorum. 

Eleştireceğim bir şey var ki o da kitapta okuyanlar da fark edecektir, karakterlerin yani Ali ve Sanem'in duygularına dair olan detayları italik olarak birinci kişi tarafından yazılmıştı kitabın geneli de üçüncü kişi tarafından anlatılmıştı. Okurken acaba o detayları da üçüncü kişiler tarafından anlatılarak gitseydi nasıl olurdu diye düşünmeden edemedim açıkçası. 

Bir de söylemezsem içimde kalır Batur'un yani Ali'nin en yakın arkadaşı ve aynı zamanda Sanem'in doktoru Batur'un Sanem'e olan aşkı işte bu dedirtti. Ayrıca keşke Sanem Batur'la beraber olsaydı da Ali de ölseydi kıskançlığında dedim. Demezsem içimde kalırdı ama dedim. Çünkü her ne kadar Ali gibi davranırdım desem de Ali'ye kızdığım çok anlar oldu. 

Neyse çok uzatmayayım da bitireyim yorumumu. Genel olarak sevdim kitabı, yoğun iş dönemimde çok iyi gitti ve dinlendiğimi hissettim okurken ama keşke o son olmasaydı ya :( 


~~~*~~~
"Kalbine güven Sanem... Hislerine güven. Gerisini boş ver.
"Sonunda acı çekeceğimi bile bile mi?"
"O acıya değecek şeyler yaşayacaksan, neden olmasın."
~~~*~~~




Kitabın adı       : Nefes
Yazarı              : Güneş Demirel
Yayınevi           : EphesusYayınları
Sayfa sayısı      : 456

Kitabın tanıtım yazısı: 

"Ucu belli olmayan bir tünelin yolcuları gibiydik biz.

Tüm karanlığa rağmen âşık olduk ve zifirînin bizi yutacağını hesap edemedik…"

Sanem, güzelliğiyle etrafına ışık saçarken kalbine nefret ve intikam yüklemiştir. Bu intikam duygusuyla girdiği evde hiçbir şeyin kolay olmayacağının farkındadır. Ancak Ali ile yaşayacakları belki de onun için hayatının sınavı olacaktır.

Sanem, Ali’nin tüm ukalalığı ile yapmış olduğu teklifi kabul edecek midir? Kendisine bir nefes borçlu olduklarını düşünürken onlara bir “Nefes” bırakabilecek midir? Peki ya aşk? Hiç bilmediği bu duygu, onu hangi yanlışların içine sürükleyecek, hangi doğrularla yüzleştirecektir?





Hiç yorum yok :

Yorum Gönder

Kitap ya da yazı hakkındaki görüşünüzü bizimle paylaşın