~~~*~~~
Onu aramış ve bulmuştum. Sonra da ona aşık olmuştum.
Oysaki hiçbirine hakkım yoktu.
~~~*~~~
İlk çıktığında aldığım, insanın içini sıcacık edecek ve okurken keyif verecek aynı zamanda da çabucak bitecek kitaplardan biriydi.
Gereksiz uzatmalardan uzak, her şey tadında bırakılarak ve duyguları çok güzel anlatarak okuru zaman zaman hüzünlendirirken zaman zaman da sıcacık sohbetlerle ve ilişkilerle de gülümseten bir kitaptı.
Yazar kurguyu öyle kaleme almış ki sanki gerçekten yaşanmış bir hikaye de birinci elden dinliyormuşuz gibiydi. Karakterlerin aile ilişkileri, duyguları, birbirleriyle ilişkileri, iç dünyalarında yaşadıkları çok güzel aktarılmıştı.
~~~*~~~
Bir gemi limanda güvende olabilirdi, ama gemiler bunun için yapılmaz.
~~~*~~~
Kitabın kısaca konusuna değinmek gerekirse; Quinn, erkek arkadaşı Trent'in ölümünden sonra kendini toparlayamamış, Trent'in bağışlanan organlarının kimlere gittiğini öğrenmiş ve onlarla irtibata geçmişti. Ama sadece kalbinin gittiği kişi kimliğini gizlemişti. Quinn'de bu kişiyi yan Colton'ı görmek ve tanımak için araştırmaya girmiş ve onu bulmuştu. Hem Trent'e olan hisleri hem de Colton'ı tanırken hissettikleri arasında bocalarken sevdiği birini kaybetmenin acısını geride bırakıp hayata devam etme çabasını, tekrar aşık olma ve daha da önemlisi Colton'ın yaşadıklarını anlamaya başlamasını okuyoruz.
Dediğim gibi duyguları hissettiren, akıcı, sürükleyici, hüzünlendiren, gülümseten, sımsıcak bir hikayeydi.
Öncelikle Quinn'in yaşadıkları çok trajikti. Okurken zaman zaman ben yaşıyormuşum gibi hissetti. İçinde yaşadığı kaybetme duygusunun verdiği acı, ne yapacağını bilememe, Colton'ı tanıdıktan sonra hissettikleri çok güzel anlatılmıştı. Onun ikilemleri ve yaptıklarında keşke yapmasaydı dediğim tek bir nokta bile yok. Belki kim olduğunu Colton'a aralarındaki aşk iyice filizlenmeden önce söyleyebilirdi ama onun haricinde sanırım aynılarını ben de yapardım.
Colton ise... o hayatı hak etti. Bu kitabı bir de onun tarafından okumak isterdim. O zaman hüngür hüngür ağlayacağım bir kitap bile olabilirdi sanki. Onun hayata tutunma çabası, hayattan zevk alma çabası, pes etmemesi çok güzeldi. Bir de Quinn ile olan ilişkisi... çok tatlıydı.
~~~*~~~
"Dün çok... sen öyle..." Kaşlarını çattı. Sonra boğazını temizleyip yere, eve, gökyüzüne baktı. Sonunda bana döndü. "Üzgünüm, ne demeye çalışıyorum bilmiyorum. Ben sadece..." Derin bir nefes alıp yavaşça bıraktı. "Sadece seni bir kez daha görmek istedim."
~~~*~~~
Quinn'in ailesiyle ilişkisi de çok güzel anlatılmıştı. Böyle bir durumda zaten en büyük destekçi ailedir ve Quinn de buna sahipti.
Colton ve Quinn paylaştıkları anları okumak... ayyy çok romantik ve çok güzeldi. Bu kitabı daha nasıl hayal edebilirdim diye düşünemiyorum bile. Resmen bana benim istediğimi verdi.
Ben çok çok sevdim bu kitabı. Keşke biraz daha uzun olsaydı da biraz daha okusaydım diye düşündüm. Ciddi anlamda zevkle okudum ve yazarın bir kitabı daha var onu da okumayı planlıyorum. Sizlere de tavsiye ederim.
~~~*~~~
"Sen... ne biliyorsun?" diye sordum, vereceği cevaptan korksam da.
"Eh, ilk olarak, dünyadaki en iyi şoför olmadığını biliyorum." dedi sırıtarak.
"Çok komik."
"Bir düşüneli," dedi düşünürmüş gibi yaparak. "Yakın olduğun ailenle kasabada yaşadığını biliyorum."
Başımı salladım.
"Gülümsediğinde bir gamzenin çıktığını biliyorum. Bundan hoşlandığım için daha çok gülümsemen gerektiğini de."
Bu gülümsememe neden olmuştu.
"Gördün mü?" dedi. "Aynen böyle."
Boynumdan yüzüme doğru bir sıcaklık yükseldi.
"Seni korkutan şeyler yapacak kadar cesur olduğunu biliyorum. Dün kanoya binmen, bugün de burada oturman gibi." Gözlerime baktı. "Bu da hoşuma gidiyor."
~~~*~~~
Kitabın adı : Kalbinin Peşinde
Orijinal adı : Things We Know by Heart
Yazarı : Jessi Kirby
Çevirmen : Gülfem Çırak
Yayınevi : Martı Yayınları
Sayfa sayısı : 304
Kitabın tanıtım yazısı:
Kalp (i): Ritmik kasılmalarla dolaşım sistemine kan pompalayan, kastan oluşan bir organ; kişiliğin merkezi, duygu, his ya da gönül. Bir şeyin en merkezindeki, en hayati parçası.
Quinn her zaman, insanın özünün kalbinde barındığına inanan biri olmuştur. Ve ölen erkek arkadaşı Trent’in kalbinin alıcısını bulursa huzura kavuşacağını düşünmektedir.
Anılarını artık geçmişte rahatça bırakabilmek için her şeyi riske atarak organ bağış sisteminin kurallarını çiğneyen Quinn, erkek arkadaşının paha biçilemez armağanıyla birlikte hayatı tamamen değişmiş olan Colton Thomas’ı bulduğunda beklediği huzura kavuşacak mı, yoksa işler olduğundan daha karmaşık bir hale mi gelecek?
Merhaba yayınlarınızı severek okudum ve çok beğendim :) Takipteyim. Sizi de bloğuma davet ediyorum davetimi kırmaz gelirseniz çok mutlu olurum.
YanıtlaSilBlog adresim: https://yusufakmann.blogspot.com