~~~*~~~
Her kadın güçlüdür, yalnızca içindeki gücün farkında değildir.
~~~*~~~
Kral Süiti kitabının ikincisi ve devamını okudum. Zaten elimde olunca peş peşe okuyayım dedim. Aldığım kitapları ne yazık ki okuma gibi bir huyum var ve kitap daha nasıl uzatılabilir acaba diye de merak ettiğimi söylemeliyim.
Öncelikle bu bir seri ve sırayla okumanızı tavsiye ederim. Çünkü ilk kitap yarım kalıyor ve bunda da devamı geliyor hikayenin.
Yazar kalemine dair pek bir şey kaybetmemiş, yine çabuk okunan su gibi akan, okurken sıkmayan bir anda biten bir kurgu yazmış.
~~~*~~~
"Bana, benim sana olan aşkıma inanmıyorsun ya... Şimal, bir daha sana sevgimi kanıtlamak için uğraşmayacağım."
~~~*~~~
Kitabın kısaca konusuna değinmek gerekirse; Şimal ve Ersen'in hikayesi kaldığı yerden devam ediyor. En son Ersen'in boşandığı karısı Zeynep, Şimal'in yanına gelmiş ona bir şeyler dinletmiş ve ardından da ortaya koyduğu bombanın patlamasını beklemişti. Ki o bomba da patladığında kitap bitmişti burada da kaldığı yerden devam ediyor. Şimal'in bebeğini elinden alıp Zeynep ile Ersen'in hayatlarına kaldıkları yerden devam edeceklerini Şimal'e dinleten Zeynep, iyilik meleği rolüyle Şimal ve Ersen'in hayatında yerini alırken Şimal psikolojik bir savaşa girer. Hem bebeğini kaybetmek istemez hem de Ersen'in böylesine bir oyunla onun hayatını mahvetmesini kabullenemez derken yalanların gün yüzüne çıkma huyu olduğundan Zeynep'in oyunu da ortaya çıkar. Ancak bu Zeynep'i durduramaz çünkü müttefikleriyle beraber başka planlar kurar. Ersen'in hayatı iyice zorlaşır bir yanda sevdiği kadın ve bebeği varken diğer yanda savaşmak zorunda kaldı Zeynep vardır.
Böyle anlatılınca soluksuz okunacak ve heyecanlanacak bir kurgu geliyor kulağa değil mi? Yok öyle değil heveslenmeyin ne yazık ki değil.
Zeynep'in foyası çok çabuk çıktı ortaya, hadi yalanı çıktı da sonrasındaki planı çok daha iyiyken o da çok çabuk çözüldü ve açıkçası o çözülme kısmında da çok fazla haavada kalan detay vardı, keşke daha detaylı yazılsaydı Şimal'in Zeynep'in elinden kurtulma çabası... Sercan'ın tedavi süreci falan... o kısımları çok hızlı geçmişti.
Şimdi tabi anlamadınız bu durumu hemen açıklayayım, ne oldu ki böyle dedi demeyin. Zeynep bir şekilde Şimal'i kaçırıyor ve öncesinde Tuğba'yla iş birliği yaptığından dolayı ve Tuğba'da Sercan'ı oyuna getirdiğinden dolayı Zeynep'in eline düşüyor Sercan ve Şimal. Sercan'a ölümcül bir uyuşturucu verirken Şimal'in de doğumdan sonra bebeğini alıp Ersen ile mutlu olacağına dair bir inancı var. Ne hikmetse Şimal'i kaçırıp, saklandıkları yere getirip kilitleyemeden Ersen ve ekibi başlarına üşüşüyor. Nasıl buldun bu kadar çabuk? Madem yerini biliyordun neden daha önce önlemedin soruları kafamda kaldı... o kısım havada kaldı birazcık...
Bir de Zeynep'in yardımcısı Semra vardı... ona ne oldu? Ben mi kaçırdım onu acaba...
~~~*~~~
Hissettiklerimle, hissettirdikleriyle sarhoştum. Bir adamın nasıl olup da bu kadar güzel sevebildiğine tanıklık ediyordum.
~~~*~~~
Zaten bu olaylar kitabın 150-200. sayfalarında çözülüyor ama sonrasında ise Şimal'in kaprisli hamileliği, doğumu, anne olması, sonra tekrar hamile kalması.. aradan geçen 5 yıl falan okuyoruz...
Şahsen bu kitap olmasa da olurdu gibi geliyor... İlk kitabı yap 450-500 sayfa tek kitapla bitir bütün kurguyu ama ikiye bölmüş yazar.
Kitaba dair en sevdiğim şey kitabın sonunda Caner ve Atakan'ın aşkına dair olan satırlardı. Cidden çok güzel yazılmıştı. Çok çok beğendiğimi söyleyebilirim. Zaten ilk kitapta da söylemiştim onlar için fazladan puan veriyorum diye bunda da veririm. Cidden Caner ve Atakan'ın aşkı çok iyi anlatılmıştı, özellikle içlerinden geçenler... Can deyişler... Kumralım deyişi... kumralım kelimesi hiç bu kadar güzel gelmemişti valla...
Uzun lafın kısası Caner ve Atakan haricindeki kimsenin duyguları çok iyi aktarılmış diyemezdim. Ah bir de hakkını yemeyeyim Ersen'in babalık olarak hissettikleri de çok güzeldi. Babalık demişken çocuklarının diyalogları da çok hoşuma gitti. Özellikle küçük kızları Şiir'in babacı olması bunun yanında ikizler Ali ve Aras'ın annesi olması çok güzeldi. Hele Ali'nin annesi ile babasını ayırma söylemleri, babasıyla paylaşamamasını çok eğlenerek okudum.
Yorumu çok uzatmayacağım, kitap ne yazık ki benim nazarımda eksiklerle doluydu ama ilk kitaba nazaran daha çok eğlendiğimi de söylemeliyim. Caner ve Atakan'ın hatırına ve küçük çocukların beni eğlendirmesi hatırına ne yazık ki 5 üzerinden 2 veriyorum. Keşke azıcık duyguları daha iyi aktarılsaydı ve detaylandırılsaydı da daha yüksek verebilseydim.
~~~*~~~
"Yüreğine dokunsam acır mısın sana aşık bu zavallı ya?"
~~~*~~~
~~~*~~~
"Sen buradan hiç gitme olur mu kadın. Hep burada ol ve bu adamı hayata bağla. Bağla ki yaşamak için birden çok nedeni olduğu hep aklında olsun."
~~~*~~~
Kral Süiti Serisi
Kitabın adı : Kral Süiti - 2
Yazarı : Kerime Şimşek
Yayınevi : Müptela
Sayfa sayısı : 384
Kitabın tanıtım yazısı:
"Ben heyecanı, sabırsızlığı, emri, şaşkınlığı bildiriyorum da sen her şeyin bittiği yersin Şimal. Aynı sen, bu hayattaki bitiş çizgimsin."
Kral Süiti'nde başlayan aşk; kör kalınan gerçeklere, salt acıya ve yalanlara karşı kendini savunabilecek mi, yoksa aldığı ilk darbede yıkılacak mı? Ya ulaşılmaz olana kavuşanlar... Sevgiliye deliler gibi âşık olmanın yanında anne-baba olmayı, "yuva" denilen çatının altında bir aile olmayı, öğrenebilecekler mi? Onların sınavı yaşam denilen olguyu tüm acımasızlığıyla göğüslemekti. Peki, bu acımasızlığın içinde sevgi dolu yaşayabilecekler mi?
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder
Kitap ya da yazı hakkındaki görüşünüzü bizimle paylaşın