Yılın ilk kitabının yorumuyla karşınızdayım. İlk çıktığı zamanlarda aldığım bir kitaptı ancak nedense hep korku türünde olduğu izlenimine kapıldığım için okumayı ertelemiştim bari evde olduğum şu dönemlerde kısacık da bir kitap okuyayım dedim ve okudum.
Kesinlikle korku değildi... gerilim bile değildi... çok masalsı ama yetişkinlere hitap eden masalsı bir hikayesi vardı.
Kitabın zaman zaman akıcı zaman zaman da dilinden dolayı sıkıcı bulduğum yerler olduğunu itiraf etmeliyim. Yedi hikayeye bölünmüştü bazı hikayeler çok iyiydi ve bir çırpıda bitti. Nasıl bittiğini bilemedim bile...
Kitaba dair ise oldukça nötr olduğumu söylemeliyim. Yani sevip sevmediğimi kestiremiyorum bu yüzden yorumumu detaylıca anlatacağım siz okumak isterseniz kararı size bırakıyorum.
Kitapta dediğim gibi 7 hikaye var ama bu hikayeler birbiriyle bağlandı. Bu durumu kısaca size anlatacağım. Eric, bir gazeteci ve Kutsal Ada'ya orayla ilgili araştırma yapıp bir yazı yazmak için gidiyor. Ancak orada karşılaştığı tuhaf şeyler ve yaşadığı olaylar sonucunda kendini bir kilisede kurban sunağında buluyor ve ondan sonra kendiyle ilgili bazı şeyler hatırlamaya başlıyor... Ruhu yeni bedenlerde hayat buluyor ve 7 seferdir farklı bedenlerde hayat bulurken sevdiği kadının ruhu da onun peşinden geliyor... Eric, neler olduğunu yavaş yavaş geriye gidip diğer yaşamlarını hatırlayarak nasıl böyle bir sonuca ulaştığını anlatıyor. Eric'in geçmişinde yaşadığı krallık döneminde yaşadığı olayları ve sonunda da sevdiği kadının da peşinden gelerek bu şekilde devam eden hikayesini okuyoruz.
Öncelikle başlangıç kısmı değil de aralardaki 7 hayatın arasında oldukça ilginç olan kısımlar vardı ve o kısımlar yukarıda da dediğim gibi öyle bir aktı ki keşke daha uzun olsaydı dedim o hikayelere.. ama bazı hikayeler de çok havada kalmış hissi uyandırdı bana ne yazık ki.
Hikayeler kendi başlarında oldukça güzel kurgulanmıştı ama bence bu kitabın en büyük eksikliği duygulardan yoksunluğuydu. Neden böyle hissettim bilmiyorum ama bazen öyle detaylar geçiyordu ki insanı gerecek detaylar sıradan bir okunmayla gidiyordu. Bir aşktan bahsediliyordu ama o aşk sadece laftaydı hiç hissedemedim.
Yazar keşke kitabı azıcık uzun yapsaydı da hikayeleri kısacık geçmek yerine azıcık daha detaylandırıp duygulara daha fazla yer verseydi. Okurken bunun eksikliğini hep hissettim ne yazık ki.
Bir de geçmiş yaşamlar değil de şimdiki yaşamdan bahsedilirken hep şimdiki zaman ile anlatım yapılmıştı bu anlatımı bir sevmeyen ben miyim bilmiyorum ama beni içine çekemiyor bu anlatım tarzı. Kitapta da başlangıç ve sonuç o tür bir anlatımdaydı dolayısıyla da o kısmı da pek sevemedim.
Eric'in Kutsal Ada'ya gelişi değil de diğer diğer anlatılan yaşamlar çok güzeldi okurken içine çekerdi eğer duygulara daha fazla yer verilseydi.
Neyse ben çok uzatmayayım ama kitap daha iyi olabilir miydi bence olabilirdi. Hatta konuyu çözene kadar da hep ben ne okuyorum acaba diyerek okudum...
Kitabı direk beğenmedim, kötüydü diyemem çünkü sevdiğim kısımlarda vardı ama çok da güzeldi kesinlikle diyemem. Tercih sizin ama okuyacaksanız da çok beklentiye girmeyin bence. Sırf sevdiğim kısımlar için 5 üzerinden 3 veriyorum ama yine de tekrar diyorum beklentiyi yükseltmeyin ;)
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder
Kitap ya da yazı hakkındaki görüşünüzü bizimle paylaşın