~~~*~~~
"İnsanların ne kadar narin olabileceğini unutmak çok kolay ve her zaman dikkatli olmamız gerekmesinin nedeni de bu."
~~~*~~~
My Blood Approves Serisi'nin 3. kitabı Çırpınış ile karşınızdayım. Bu ay yarım olan serilerimin kitaplarını okuyup yenilerini bekler hale gelmek için bitmesini beklemeden devam ediyorum seriye.
Bu seriyi neden ısrarla okuduğumu bilmiyordum ama artık biliyorum değişik bir şekilde hoşuma gitmeye başladı. Sinir olduğum yerler vardı evet ama genelinde sevdiğimi itiraf etmeliyim.
Yazarın okuduğum tek serisi bu, kalemini daha doğrusu kurgularını da bu seriyle tanıdım. Akıcı, merak uyandırı ve yormayan bir kurgusu vardı. Hani çoook yorgunken okuduğunuzda dinleneceğiniz bir kurgusu vardı serinin.
~~~*~~~
Onun için her şeydim, o da benim için saf mutluluktu.
~~~*~~~
Kitabın kısaca konusuna değinmek gerekirse; Jack ve Alice'in aşkı bu kitapta da devam ediyor ve bunun yanında ne büyük engelleri Peter ise hala hayatlarında... Jack, Alice'i dönüştürüp de Peter'dan kurtarabileceğini düşünmesi Peter'ın çekip gitmesine neden olur. Ancak bu çekip gitmek aynı zamanda onun intihara niyetlenmesini ve kendilerine Lycan dedikleri bir grubun hedefi haline gelmesin neden olur. Ezra, Peter'ın hayatından endişe eder ve Alice'in yardım teklifini de kabul ederek Peter'i aramaya çıkarlar. Bir şekilde Peter'ın yerini bulup hayatını kurtarmayı başaran Ezra ile Alice, sonunda rahat nefes alıp evlerine döndüklerinde olayların bitip normala dönebileceklerini düşünürler ancak çok büyük bir sorunları vardır. Çünkü kan fahişesi haline gelen Alice'in en yakın arkadaşı Jane ve Peter'ın varlığı Alice ve Jack'in ilişkisini sarsarken bir de olaya Lycan'lar dahil olur. Lycan'ların amacı Peter'ı en acılı şekilde öldürmekken ona en acı verisi şeyin Alice'in acısından geçtiğini fark ettiklerinde aralarında bir savaş başar...
Öncelikle şunu söylemek istiyorum ki Jane ve Mae beni fazlasıyla sinir etti. Neden derseniz detaylardan bahsedeceğim ama şimdi de söyleyebilirim.
Jane'in kan fahişesi olması ve neredeyse ölecek duruma geldiğinde Alice onun hayatını kurtardığında ısrarla ısırılmak istemesi ve sonunda kendini Lycan'ların elinde bulup da ölüme yakınlaşması ve bunun yanında da Alice, Peter ve Milo'nun da hayatını tehlikeye atması sonucunda keşke ölseydi dedim. Çok sinir oldum cidden. Ne kurtarmaya çalışıyorsun öl gitsin de ya... sonunda kardeşinin ve sevdiğin adamın hayatını tehlikeye attı resmen. Jane şu kitapta ölmeyi hak eden bir karakterdi.
~~~*~~~
Jack kendi başına da oldukça çekiciydi ama beni asıl etkileyen, o güzel kahkahasıydı. Şimdiye kadar duyduğum en temiz, en mükemmel sesti onunkisi.
~~~*~~~
Bir de Mae... yani sen vampir olduğunda elindekileri biliyordun. Şimdi torunun torunu ölümcül bir hastalığı varmış, onu dönüştürmek istiyordu ve henüz küçük bir çocuk olduğundan dolayı Ezra'da bu duruma karşı çıkıyordu. Düşünsenize kendi aileniz var, sizi seven bir adam var hayatınızda ve sırf o bebeğin vampir olarak yaşaması için kendi aileni dağıtıyorsun. Bir de o kadar mantıklı açılama yapıyorlar ki vampir çocuk olmayacağı konusunda bütün bunları kulak ardı ediyorsun ve kendi bildiğini okuyorsun. Bu durumda gösterilen bütün tepkileri hak ettin. Umarım bu seri boyunca pişman olduğunu ve bu aileye geri dönebilmek istemeni okuruz.
Sadece Mae ve Jane'e de kızmadım zaman zaman Alice'de kızdım. Çünkü Jack'i seviyorum deyip de Peter ile öpüşmek nedir ya... Üstelik o adamın seni sevdiğini biliyorsun ve onu sevmediğini söylüyorsun... ne yapmaya çalışıyorsun. Aslında Alice'in ne Jack'in ne de Peter'ın aşkını hak etmiyor diye düşünüyorum.
Jack... adamım ya seni serinin en başından beri seviyordum ve hala seviyorum. Alice'den daha iyisini hak ettiğini düşünüyorum. Aynı şekilde Peter'ın da Alice'den daha iyisini hak ettiğini düşünüyorum.
Ezra ise... şu kitapta en çok üzüldüğüm karakterlerden biri oldu, çünkü bu aileyi kurmak için bütün çabalarına rağmen kaybediyor sevdiği insanları. En büyük vurgunu Mae'den yedi ya...
~~~*~~~
"Peter beni ısırdığında senin de evde olduğunu biliyordu. Daha önce bana zarar vereceğini sandığın zaman onunla dövüşmüştün. Aceleyle girip beni kurtarmana güveniyordu. Onu öldürecek kadar sinirli olacağını düşündü. Peter aslında beni değil kendini öldürmeye çalışıyordu."
~~~*~~~
Karakterleri es geçip olaylara değinecek olursam da Lycan'larla olayların çok çabuk çözüldüğünü düşünmüştüm kitapta. Kitap onunla başladı ve bitti bu kadarla olamaz herhalde dedim ama yazar beni sanki duymuş gibi kitabın sonuna doğru onu ekledi ve savaşın bitmediğini yeni başladığını gösterdi. Daha ne olsun dedim. O konuda açıkçası tatmin etti beni.
İnsanlardan beslenme şekilleri, bunu anlatışını sevdim. Gerek gece kulübünde gerekse evde beslenmeleri ve bununla ilgili detayları çok iyi anlatılmıştı.
Kitabın en güzel detayı Olivia oldu. Gittikleri kulübün sahibi, aynı zamanda bir vampir avcısı olarak çalışmış bir vampir olan Olivia... Lycan'larla olan savaşlarında iyi yardımcı oldu bizimkilere.
Açıkçası bu kitabı diğerlerine göre bir tık daha fazla beğendim. Zaten çabuk akması ve yormaması da en çok sevme nedenlerimden biri. Ki bir de vampirleri çok özlemişim burada da bunu görmek beni memnun etti :) Bu yüzden de puanım 5 üzerinden 4 :)
~~~*~~~
"Her şey yoluna girecek Alice," dedi sırtımı sıvazlayarak.
"Bunu nasıl söyleyebiliyorsun? Hem de bu akşam olanların ardından?" Başımı kaldırıp yüzüne baktım. Mavi gözlerinde sevgi ve iyiliğin dışında bir şey yoktu. Bana gülümsedi.
"Çünkü şu an yanımdasın," dedi. "Böyle biten hiçbir gece kötü olamaz."
~~~*~~~
My Blood Approves
Kitabın adı : Çırpınış
Orijinal adı : Flutter
Yazarı : Amanda Hocking
Çevirmen : Selin Gül Şeker
Seri Bilgisi : My Blood Approves #3
Yayınevi : Artemis Yayınları
Sayfa sayısı : 294
Kitabın tanıtım yazısı:
Bilinmeyen bir dünyada ölümsüzlük her zaman avantaj değildir.
Ölümsüz olmak alice Bonham’in hayatını kolaylaştırmıyor. Erkek kardeşinin aşk hayatı gittikçe kızışırken Alice’inki daha da... karmaşıklaşıyor. Mae dağılıyor, en yakın arkadaşı Jane vampir ısırıklarına bağımlı hale geldi ve Alice açlığını kontrol altına alamazsa birilerinin hayatını karartacak.
Alice, Ezra’yla birlikte bir kurtarma görevine gönüllü oluyor. Ama bir grup kuduz vampire karşı gelmek, Ezra’yı bile zorlayabilir. Vampir dünyasının bilmediği taraflarıyla yüzleşen Alice, soğukkanlılığını koruyabilecek mi?
New York Times çoksatarı yazar Amanda Hocking’in kaleme aldığı “Kanım Sana Ait” serisi Çırpınış ile devam ediyor. Vampir olmasıyla birlikte kendini bilinmez bir dünyada bulan serinin baş karakteri Alice Bonham için işler daha da karmaşıklaşıyor. Kendini bilmediği bir mücadelenin ortasında bulan Alice, başı dertte olan sevdiklerini kurtarabilecek mi?
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder
Kitap ya da yazı hakkındaki görüşünüzü bizimle paylaşın