10 Ocak 2021 Pazar

0 Amy A. Bartol - Kefaret (Öngörü Serisi #5)


~~~*~~~
"Seni bu yerde görmeyi hiç istemezdim. Sana cenneti göstermek isterdim."
"Oraya gittim. İşimiz bittiğinde, cennet senin olduğun yer olacak."
~~~*~~~


 
Öngörü Serisi'nin son kitabını da okumuş ve seriyi bitirmiş bulunuyorum. Resmen Evie'nin ve Reed'in hikayelerini bitirdim. Sonucu ise oldukça güzeldi ve sürprizlerle doluydu. Özellikle bu kitapta hepsinin amacı ortaya döküldü tabi ben bunu size yorumumun devamında söyleyeceğim ;)

Amy A. Batrol bütün seride Evie'nin hatırlamadığı şeyleri yaşayarak öğrenmesini yazarak kurgulamış kitaplarını ama son kitapta bütün amacı, geçmişi, yaşadıkları, hayatındaki insanlarla tanışmaları falan hepsi açıklanacak şekilde yazmış. Kitap ilk sayfadan son sayfaya kadar çok akıcı ve merak uyandırıcı bir şekilde gitti. Çünkü bu kitapta daha büyük sürprizler vardı ve bu sürprizler Evie'nin hayatının amacına dair detaylardı. 

Savaş sahnelerini eksik bulsam da genelinde güzeldi. Su gibi aktı ki zaten bir oturuşta 250 sayfa falan okudum.

~~~*~~~
"Ruhu olan bir melekle karşılaşırsan ne yaparsın Reed?"
Gülümsemedi ama bakışlarında nazik bir ton vardı. "Başka biri olsaydı Simone, bilmiyorum ama sen olacağın için bir yıldız ışığını incitme şansım daha yüksek. Seni korurum. Bana güvenebilirsin."
~~~*~~~


Kitabın kısaca konusuna değinmek gerekirse; Evie, Reed'i ve arkadaşlarını bir şekilde Brennus'un elinden kurtarmıştı, çok ciddi yaralansa da hayatta kalmayı başarmıştı. Oradan devam ediyor... peşinde babası Tau ve koruyucu meleği olan Xavier, diğer bir tarafta da kraliçesi olduğunu söyleyen Brennus varken daha büyük bir belaya bulaşıyor. Evie'nin yeniden doğumuna, hatırlamadığı geçmişi ve neden böyle yarı insan yarı melek yani Serafim olduğuna dair bütün detaylar Evie'nin yavaş yavaş zihnine doluyor. Ve... Reed ve Evie'nin daha öncesinde tanıştığı ortaya çıkıyor. Evie başka bir yaşamdayken ve adı Simone iken tanışıyorlar...
 Evie, aslında büyük bir savaşın bir parçası ve bu savaşta yanında olan kişilerle beraber ya Sheol'dan gelen Emil ve Byzantyne ölecek ya da Evie ölecek sonsuza kadar Sheol'da kalacak... Bütün yaşam amacı ve bütün savaşını hatırlayan Evie'nin şimdi tek yapması geken Gancanagh orduları, Xavier'ın orduları ve Tau'nun ordularıyla beraber bir lider gibi onlara karşı savaşacak. Çünkü Emil, elindeki Evie'nin ruhunu öldürecek olan bıçakla Dünya ve Sheol arasında bir yırtık açarak şeytani ruhları Dünya'ya çekmektedir. 

Sheol ile büyük savaş başlamıştır ve sonucu herkesin hayatını etkileyecektir. 

Açıkçası bu kitabın son kitap olmasından ve büyük savaşın yaşanacağı kitap olmasından dolayı daha büyük beklentim vardı ama bana göre çok güzel gitti beklenti karşılanmayacak bir savaşla beklenti düşürüldü sonrasında ise güzel sonlandı diyebilirim kısaca. 

Evie ile Brennus arasındaki bağ ve Brennus'un ona yardım etme çabaları, onu bir çok konuda ayakta tutma başarısı çok güzeldi. O detayları sevdiğimi söylemeliyim ki Brennus ve Fin olmasaydı bence bi hiçlerdi de... 

O kadar büyük strateji uzmanı falan filan dediler de Tau tam bir fiyasko çıktı benim gözümde... o kadar da korkulacak bir tarafı yokmuş yani bir savaşa bile zamanında gelip adam akıllı yardım edemediler bence. Yine Evie yatıp kalkıp kendi arkadaşlarına ve Gancanaghlar'a dua etsin. 
Aynı sözler Xavier için de söyleyebilirim. 

~~~*~~~
"Senin iliklerine işledim mo chroi. Sen de benim. Sen korumak için hayatımı feda ederim."
~~~*~~~


Yok efendim Evie'yi güvende tutacakmış falanmış filanmış diye Reed ile Evie'yi ayrımaya çalıştılarda ne oldu yine sonunda Evie'ye yardım eden Reed oldu, yine onun koruyucusu olan Reed oldu. 

Tau ve Xavier tam bri fiyaskoydu benim nazarımda... Egoları yüksek ama hiçbir işe yaramayan meleklerdi benim nazarımda.

Reed'in Crestwood'daki evinin orada Emil ile ilk karşılaşma çok iyi anlatılmıştı, hatta sonrasında tekrar geldi ve Brennus'un yardımıyla kurtuldular onun elinden bizimkiler, o kısımlarda çok iyi anlatılmıştı. O kısımlardaki savaş sahneleri çok iyiydi. 

Evie'nin Detroit'te Emil ile tekrar karşılaşması, Reed ve Xavier'ın meydan okuma sonucunda dövüşmeleri ondan sonra gelen sahneler de çok güzel anlatılmıştı. 

Hatta Evie'nin rüyalarında yavaş yavaş geçmişin parçalarını öğrenmesi ve sonrasında ise Reed'in yardımıyla bütün gerçeği öğrenmesi çok güzeldi. O geçmişte Reed ve Evie karşılaşmışlardı... O geçmişte kalpleri birbirine doğru ilk aşk tohumunu ekmişti... o geçmişte birbirlerine beraber olacaklarına söz vermişlerdi... Kaderlerini yazmışlardı zaten... 

Geçmişinden parçalar görürken burada Reed ile başka bir yaşamdayken tanışması çok güzeldi. Tabi o daman adı Evie değil Simone... tam da ölmek üzereyken karşılaşıyorlar... Evie'nin Reed'in hayatı için yaptığı pazarlık ve sonrasında olanları da bu 5 kitapta okuyoruz.

Büyük savaşta Reed'in Sheol'a yaptığı hamle, Evie'nin peişnden gelmesi falan çok güzel anlatılmıştı. Hatta orada Brennan, Fin ve diğer Gancanaghların ruhlarıyla karşılaşmaları falan çok iyiydi. Ama Emil çok karambole gitti. Çok kolay öldü. Byzantyne'de aynı şekilde kolay öldü. 

~~~*~~~
"Dünya güneşten ne kadar kopabilirse, ben de senden o kadar kopabilirim. Beni her daim kendine geri çekeceksin."
~~~*~~~


Bütün bu savaş kısmında Evie'nin görevi neydi derseniz... oturup izlemek, ahlanmak vahlanmak, ağlamak falan filan... kızım bütün kurgu senin üzerinde döndü iki elini kana bulayamadın bir de şok oldu triplerine girdi... 

Büyük savaşa dair daha büyük beklentilerim vardı. Sonuçta bir yerde en iyiyle en kötünün savaşıydı. Yani Cennet ile Sheol'un savaşıydı neredeyse... ama bu olmadı...

Bu savaşın sonrasındaki en güzel detay ise, Gancanaghların bağışlanarak Sheol'dan ruhlarının alınması ve tekrardan peri olabilmeleri oldu. Ve tabi ki de Evie onların kraliçesi.. 

Savaş sonrasında olanlar çok güzeldi. Brennus'un ve Fin'in peri olması, ruhunu hak eden diğer Gancanaghlar için de ruhlarını getirme çabalarını hedeflemeleri falan çok iyiydi. 

Ama her şeye rağmen en güzeli de Evie'nin Cennet ile yaptığı anlaşma gereği, eğer Emil ile olan savaşı kazanırsa Reed'in Cennet'e yükselmesini istemişti. Bu gerçekleşti ama sonucunda Reed yine bir yolunu buldu ve Evie'nin koruyucu meleği olarak geri döndü. Büyük aşık Reed ve Evie kavuştu ama tabi daha büyük görevleri olduğu için Reed yanında tam ekibi getirdi. :) Kitabın en güzel kısmı da buydu sanırım. Bizimkilerin hepsi yine beraberler ve mutlular ve yeni amaçları var. Ahh tabi bir de Reed'in bir rakibi var. Bu sefer bir Peri... Peri Brennus :D 

Savaş kısmını saymazsak güzeldi. Savaş kısmı çok üstünkörüydü bence. Eksikleri vardı... Sheol'da Emil ve Byzantyne çok kolay öldürüldü. Hadi Byzantyne'i Reed öldürdü o konuda sıkıntı yok çünkü Reed'in bu kitapta onun hep peşinde olduğunu gördük eee yakalayınca da öldürdü ama Emil çok kolay öldü ve hiç Evie'nin parmağı olmadan öldü. 

~~~*~~~
"Artık aramızdakiler farklı bunu hissediyorsun değil mi? Beni değiştirdin ve artık kalbinin içindeyim."
Haklıydı. Kalbim hala bir bütündü... ve Brennus'u orada hissediyordum.
~~~*~~~


Savaşın bir de Dünya'da olan kısmı vardı... Mesela Russell, Anya, Buns, Brownie, Zee, Gancanaglar... onların tarafındaki savaşı hiç okuyamadım dolayısıyla da eksikti... 

Son savaşı saymazdak güzel bir sondu bu seri için ama o savaş aynı zamanda kitabın da en büyük özelliği olduğu için daha detaylı olmasını isterdim. 

Ne yazık ki benim nazarımda o savaş yüzünden 5 üzerinden 4'lük bir kitap oldu. Genelde çok sevdiğim bir seriydi ama yine de her kitabın kendi içinde bana göre eksikleri ya da olmamış dediğim yerleri vardı. Paranormal romans severlere tavsiye ederim bu seriyi. :)



Öngörü Serisi


~~~*~~~
Melek lisanında, "Senin için ve seninle birlikte son nefesime kadar savaşacağım," dedi. 
Melek lisanında konuştum. "Her şeyle beraber yüzleşeceğiz, tek vücut olarak."
"Tek vücut olarak."
~~~*~~~



Kitabın adı     : Kefaret
Orijinal adı     : Iniquity
Yazarı            : Amy A. Bartol
Çevirmen        : Merve Özcan
Seri Bilgisi       : Öngörü Serisi #5
Yayınevi          : Yabancı Yayınları
Sayfa sayısı     : 344

Kitabın tanıtım yazısı: 

“Vücudum güneşe doğru bükülen bir çiçek misali gönülsüzce ona yaslanınca iç çektim verdiği zevkle... Beni kendisine sımsıkı bastırdı. Boynumun kokusunu içine çekti. Kalp atışlarımın kükreyip hızlanmasını hissettim. Oyuncağıydım onun; enerjisi içimde dolaşıyordu. Sırtımdaki görünmez anahtarı çevirdi ve zevk, içimde kaynayıp çark gibi döndü. Tık... Tık... Tık…”

Evie, Reed ve arkadaşları, bir yanda Brennus’un diğer yanda Tau ve Xavier’ın ordularından gizlenmekteydi. Ancak çok kadim ve kötücül bir ruhun uzun zamandır Evie ile karşılaşacağı ânı beklediğinden habersizlerdi. Evie’nin unutulmuş anılarından gelen bu eski düşman, hem Evie’nin karanlık geçmişinin kapılarını ardına kadar açacak hem de cennet ve Sheol arasındaki en büyük savaşı başlatacaktı.





Hiç yorum yok :

Yorum Gönder

Kitap ya da yazı hakkındaki görüşünüzü bizimle paylaşın