Daemon uzun bir süre sessiz kaldı. "Luc ve ben, sevdiğimiz insanları korumak için her şeyi yaparız."
Erkek Luxen'e bakarken nefes almaktan başka bir şey yapamayarak öylece durdum. Buna nasıl cevap vereceğimi bilmiyordum.
"Kat'i korumak için yalvarır, yakarır, feda eder ve öldürürüm," diye devam etti. Sesi kısıktı ama her kelimesi bir gök gürültüsü gibi yankılandı. "Bu dünyadaki hiçbir şey beni durduramaz ve yapamayacağım hiçbir şey yoktur ve söz konusu sen olunca aynısı Luc için de geçerli."
*****
"Zoe zarar görmedi." Luc gömleğimin kolunu çekince ona baktım. "Ona sahip çıkman takdire şayan bir davranış. Ve eminim Zoe de buna minnettardır..."
"Öyleyim," diye araya girdi Zoe.
"Ama gerekli değildi," diye bitirdi Luc. "onun ne olduğunu biliyorsun."
"Herkes bilsin diye söylüyorum; eğer birisi değer verdiğim birinin kafasına sandalye fırlatırsa araya girebilirim," dedim. "Ve gireceğim. Bir kenarda durup izlemeyeceğim."
"Şeftali..."
"Sen hariç," dedim ona. "Senin kafana çarpmasına izin vereceğin çünkü kalın kafalısın."
Luc'un dudağının bir kenarı yukarıya kıvrıldı. "Bana uyar."
Gözlerimi devirdim. "Her neyse."
Elini belime koyarak öne eğildi. "Eğer zarar görmeni engelleyecekse kafama bin sandalye yemeye razıyım," diye fısıldadı.
*****
Masaya yaklaştığımda, Luc başını kaldırıp bakmadı. Telefonunda bir şeye odaklanmıştı. "Şeftali," dedi. "Yağ kokularının arasında bile şeftali kokusunu alabiliyorum."
Kaşlarımı çatarak karşısına oturdum ve çantamı yanıma bıraktım. "Şeftalilere olan düşkünlüğünün ne kadar garip olduğunun farkında mısın?"
"Şeftalilere düşkün değilim. Şeftali'ye düşkünüm. Sana. Bu ürkütücü mü?"
"Evet," dedim ama derinlerde yaratn korkunç bir parçamın keyiften başı döndü.
"Garip olması urumda değil. Resmen hayatımı yaşıyorum." Sonunda başını kaldırdı ve... Tanrım, nefesim kesildi. O gözler. Menekşe rengi gözlerini kaç kez görmüş olursam olayım yine de sarsıcıydı. O...
"Olağanüstü derecede yakışıklıyım. Öyle ki kendini, böylesine mükemmel birinin karşısında nasıl oturabileceğini merak ederken buluyorsun."
Sıcaklık yanaklarıma nüfuz ederken ağzım açık kaldı.
"O kadar seksiyim ki neredeyse gerçek olduğuma inanamıyorsun," diye devam etti. "Biliyorum. Ben de gerçek olduğuma inanamıyorum."
"Öyle..."
Luc çenesini avucunun üzerine koyarak öne eğildi. Dalgalı saçları alnına dökülerek kaşlarına değdi. "Düşündüğün bu değil mi?"
Keskin bir nefes aldım. Tam olarak öyle düşünmüyordum ama evet, onu gibi bir şeydi. "Kafamdan çık Luc."
Sessizce kıkırdadı.
*****
"Sana istediğini verirsem, bunun geri dönüşü yok. Buna hazır mısın?" Eli belimden yukarı kayarak göğsümün tam ortasında durdu. "Çünkü bunun için... senin için yeterince bekledim zaten. İzleyip beklemekten başka bir şey yapmadım ve bu kez çekip gitmeyeceğim. Seni öpersem, sana tekrar dokunursam, hiçbir şey eskisi gibi olamaz." Aldığı bir sonraki nefes en az benimki kadar titrekti. "Her şeyim değilmişsin gibi davranamam."
Nefes alamıyordum.
"Bana her zaman sahip olacaksın. Her zaman benim olacaksın," diye devam etti ;konuşması hızlı ve hararetliydi. "Buna hazır mısın? Çok zor bir insanım. Başa çıkılması zor biri olduğu mu düşünüyorsun? Henüz hiçbir şey görmedin Şeftali. İlgiye - senin ilgine - muhtacım ve kurt gibi açım."
Ben de ona açtım.
"Bu yüzden söyle bana, lütfen, Evie. Bunu gerçekten düşündün mü, yoksa dikkatini dağıtma ihtiyacından doğan geçici bir an mı yaşıyorsun?"
Ben de bu seriye başlamak istiyordum ama hadi ilk kitabı geçtim de bu kitabın fiyatı haddinden pahalı geldi bana, ciltli bile değil, Dex ne düşünüyor bilmiyorum :(
YanıtlaSilNe yazık ki öyle cidden, fiyatları çok yüksek, belki ilerleyen zamanlarda indirime girer ya da ikinci el olarak zebramo ya da dolap gibi uygulamalarda uygun fiyata bulabilirsiniz.
Sil