~~~*~~~
"O şarkı sözlerinin hepsini hayallerimle yazdım ve benim hayallerimden başka hiçbir şeyim yok."
~~~*~~~
Uzun zamandır merak ettiğim seriyi sonunda okumaya başladım. Öncelikle kitabın kapaklarının ilgimi çektiğini söylemeliyim. Çoğunlukla yabancı kitaplarda gördüğümüz kapaklarda olduğu için konusunu merak etmeme neden oldu.
Sonra konusuna baktım ve Rockçıları anlattığını gördüm. Rockçılar... gençliğimde diyesim geldi :D lise zamanlarında çokça dinlediğim türün kurgularına ayrı bir şekille severim durum bu olunca da, bu seriyi radarıma aldım. Kesin almalıyım dediğim dönemlerde bir baktım serinin 4. kitabı çıktı ve sonrasında kitapyurdu.com'da da indirim denk geldi... Bu kesinlikle almam için bir işaretti ve seriyi komple aldım.
Normalde seri almam, çünkü sevmezsem devam etmem, dolayısıyla da devam kitaplarının elimde olması da sevmeden bir seriye devam etme zorunluluğu doğurur içimde diye ilk iki kitabı alır sonrasında ise beğenip beğenmeyeceğime göre alırım kitapları. Ancak bu seride 4 kitabı da aldım ve seriyi tamamladıktan sonra okumalıyım diye düşündüm. İçgüdüsel hareket ettim ve şuan iyi ki almışım diyorum. Öyle sevdim yani :D
~~~*~~~
"Benim bokta hayallerim hep pembe ve senin zihnime girerek onları siyaha boyamana izin veremezdim."
~~~*~~~
Aşkın Nur Karataş'ın daha öncesinde Soğuk Serisi'nin okumuştum ve açıkçası nasıl bir kalemi olduğunu biliyordum dolayısıyla kalem olarak beni ne bekliyordu biliyorum tek farklı gelen konusuydu ki zaten kurgusu olarak ve kurgunun anlatışı beni oldukça tatmin etti.
Ah bir de söylemeliyim ki yazarımız oldukça cüretkar. Cidden yabancı yazarlardan alışık olduğumuz cinsel içerikli sahneleri bir Türk yazarın yazması... vay canına dedirtti. Soğuk Serisi böyle değildi bu seri tam anlamıyla... vaov... fazla ateşliydi... tıpkı rockçıların hayatları gibi. Bu yüzden şahsen böylesine cüretkarlık beni rahatsız etmedi, kurguya gitmişti. Karakterlere de... kitabın temasına da...
Ancak kitap kelimenin tam anlamıyla +18 değil +20 ya da +21 bile olabilir bence :D dibine kadar yetişkin okurlar için :)
Kitabın kısaca konusuna değinmek gerekirse; Luz, uyuşturucu bağımlısı annesinden kaçarak Los Angeles'ta kendine bir hayat kurar. Önceleri garson olarak çalıştığı barda sahne alan grupta solistliğe başlayarak bateristi Daemon ile aşk yaşar ve bu süre zarfında grubun çocuk şiirlerine benzettiği söz yazarlığını da gizliden gizliye devam ettirmektedir. Daemon tam bir şerefsiz olduğundan ve bir bağımlı olduğundan dolayı zor zamanlar geçiren Luz, adamın kendisine yaptıklarından sonra bir gece bardağı taşıran tartışmalarından sonra grupla kaldığı evi terk eder. Ne yapacağını bilemeden çalıştığı barın kapısında otururken hayatının fırsatı ayağına gelir. Yanına gelip ona yardımcı olamaya çalışan genç adam, Orlando Hard, meşhur Rock Grubu Araf'ın bataristidir ve tesadüfi olarak Luz'un karaladığı sözleri görünce genç kızla anlaşır. Kendi grubunun solisti ve söz yazarı olan Luke, sevgilisi Allison tarafından terk edildikten sonra tek bir kelime bile karalayamamış ve iki senedir yavaş yavaş çöküşe başlayan grubu Luz'un sözleri tekrardan diriltecektir. Orlando ile anlaşan Luz'un ise şartı, sözlerini ona verecek ama bir kere sahneye çıkacak ve şarkısını söyleyecektir. Daha önce sesini dinleyen ve hayran kalan Orlando bunu kabul eder. Zor da olsa grubuna da kabul ettirip Luz'u bir senelik sözleşmeyle gruba aldırır. Geçici süreliğine Luke'un evinde kalmaya başlayan Luz ile Luke arasında ateş harlanmaya başlarken ve bu ateş yerini güçlü bir aşka bırakırken ikili arasındaki cinsel çekim doruk noktasında ve aşk ile alevlenirken, geçmiş ikisinin de yakasını bırakmaz. Ne Luke'un terk edildiği eski sevgilisi Allison ne de Luz'un terk edip kaçtığı eski sevgilisi Daemon onların peşini bırakmaz. Ayrıca grubun da turnelerinin başlaması bütün bunların yanında yeniden yükselişe geçmesi de olayları patlama noktasına getirir.
~~~*~~~
"Yeterince izlediysen gözlerimi açabilir miyim?" Luke gözlerini hafifçe araladı.
"Seniz izlediğimi de nereden çıkardın?" Luz'un gülümseyen suratı genç adamın gününü aydınlatmıştı.
"Yatağında ben varım ama beni izlemiyor musun yani?"
"Bazen hangisi daha büyük karar veremiyorum. Egon mu? Yoksa evren mi?"
~~~*~~~
Öncelikle kitapta en çok hoşuma giden şeylerden biri konserler ve o zamanlarda yaşananlardı. Konser öncesi provalar, hazırlıklar, konser zamanında yaşananlar çok iyi anlatılmıştı.
Şarkıları prova etmeleri, sözlere müzik oluşturmaları falan da çok iyiydi. Bütün o turne planlamaları, oradan oraya yolculuklar ve sonrasındaki partiler falan her şey o kadar güzel yazılmıştı ki okurken sanki gerçekten bir grubun hayatını okuyor gibiydim.
Luke'un başta Luz'a karşı tepkisi, kendi içindeki korkuları çok iyi anlatılmıştı. Orlando, Rich ve JJ'in karakterleri ve Luz'a yaklaşımları da öyle. Tam bir grup ve içlerine yeni girecek olan kişiye karşı yargılar ve tavırlar olması gibiydi.
JJ'in flörtüz tavırları, sevimli yaramazlıkları, Orlando'nun ağabey gibi davranması ve liderlik vasfı, Rich'in ise o seksi, sert ve umursamaz halleri çok iyiydi. Tabi en iyisi de Luke King'di.
Luke hala terk edilmişliği kabullenememesi ve bunun etkisinden Luz ile kurtulması... onun karakteri, doğallığı, samimiyeti ve dürüstlüğünden etkilenmesi ve hiç tarzı olmayan biri olmasına ve eski sevgilisinin tamamen zıttı olmasına rağmen ona çekilmesi çok iyi anlatılmıştı.
Luz'un ise en büyük hayali olan genç adam ile yaşadıkları ise rüya gibiydi. Bütün bocalamaları, tereddütleri, elindekini değerlendirme hevesi ve karakteriyle bütün grubu büyülerken beni de okurken hayran bıraktı kendine.
Allison tam bir sürtük, Daemon ise tam bir piç çıkması ise Luke ve Luz'un aslında şanssızlığa ve kaybedişe ne kadar yakın olduklarının göstergesiydi. Allison, onu deli gibi seven bir adamı bırakıp manken olma hevesine başkasıyla evlendi ve cezasını çekti. Daemon ise Luz'u, ona muhtaç olan ve onu sevdiğini sanan böyle bir kızı kullandı yetmedi grup arkadaşlarına kullandırttı sonrasında belasını buldu.
~~~*~~~
Luke bu kadını deli gibi sevmişti, terk edilince yeteneklerini kaybedip hayata küsecek kadar çok sevmişti. Luke tek hayali, her şeyi olan müziğe küsecek kadar çok sevmişti onu. Luz bu sevgiye sahip olsa kaybetmemek için savaşırdı. Hayalleri için değil.
~~~*~~~
Luz'un sorunlarından ilk başta kaçması sonrasında ise karşısına dikilip konuşması ile Luke'un her şeye rağmen dürüst bir şekilde Luz'un karşısında olması çok güzeldi.
Luke'un kıskançlıkları, sahiplenmesi ve sevmesi tam da Luz'un ihtiyacı olan ve hep özlemini çektiği şeyi ona sundu.
JJ'in ilk onları öğrendiklerinde verdiği tepki çok yerindeydi ama buna rağmen susmasını beklemiyordum ama tabi o da grubunu düşündü ne de olsa grup onların her şeyiydi.
Luke ve Luz ilişkisini öğrenen Orlando'nun verdiği tepki işte bu dedim. En başından beri Luz'u düşünen genç adam kızın zarar görmemesi için Luke'a bile karşı koyması çok iyi kurgulanmıştı.
Ayrıca bütün rockçıların aşırı çapkın, bağımlı ve uçlarda yaşadığına dair oluşan izlenime de bir yerde kıran bir seri olduğunu düşünüyorum. En azından bu kitapla öyle düşündüm. Çünkü grubun solisti ve bir yerde diğerlerinden daha göz önünde olan kişi olan Luke, tek kadına sadık olan bir adam... grup uyuşturucuya ve daha doğrusu grubu aşağı çekecek her davranışa karşı olmaları falan insanlardaki o izlenimi de bence bozan bir olaydı... sevdim bunu :)
Ayrıca alışıla gelmiş o çok güzel diye tanımlanan kadınların aksine burada Luz'un tanımlanmasını da ayrı bir sevdim. Şunu demek istiyorum, mesela Luz, dolgun göğüslü, kıvrımlı, uzun bacaklı ve uzun boylu değildi. Minyon yapıya sahip, küçük göğüslü, koca popolu, kızıl saçlı bir kızdı. En azından Luz kendini böyle tarif ediyordu ve Luke'un eski sevgilisi o klasik güzel tanımlardayken Luz'un tam aksi olması çok hoşuma giden bir detaydı bunu söylemek istedim :D
Kitabın sonuna doğru JJ'in kendine bir kız bulduğunun sinyalini verdi. Evet, sonunda o da kendine bir aşk buldu diye umuyorum çünkü genç adam cidden aşkı hak ediyor. Bu kitapta anladığım bir şey varsa o da JJ'in geçmişten yaralı olduğu... bir kadın tarafından yaralı olduğu ve onu unutmak için bütün bu uçarı halleri... Şimdi onun kitabına başlayacağım ve seriyi peş peşe okumak istiyorum. Araya bir kitap sokmaya karar vermezsem de öyle yapacağım da :)
~~~*~~~
Luz kendine her sunulanı sevgi sanıyordu ve bu her defasında canını en derinden en etkili şekilde yakıyordu. Ona her yakınlık gösterene kalbini altın tepsiye sunuyor ve kalbi binlerce noktasından hançerleniyordu.
~~~*~~~
Ben kitabı çok beğendim, dediğim gibi hemen 2. kitaba başlayacağım. Benim nazarımda 5 üzerinden 5'lik bir kitaptı. Ayrıca bir kez daha uyarıyorum kitap oldukça cüretkar kurguya alınmış ve cinsellik baya gündemdeydi bunu göz önünde bulundurarak okuyun.
,Araf Serisi
~~~*~~~
"Kalbim kırıldı Luke. Benim sana sarılınca geçen kalp kırıklarım var..." Luke kollarının arasındaki kadının kafasına ufak bir öpücük kondurdu. Kokusunu içine çekerken daha sıkı sarıldı.
"Kollarım, Luz. Onlar sana sarılmak için var. İzin ver sarayım ve iyi ol... Bir daha asla kimsenin seni benden almasına izin vermeyeceğim. Bundan sonra ben senin gölgenim."
~~~*~~~
Kitabın adı : Hırçın
Yazarı : Aşkın Nur Karataş
Seri Bilgisi : Araf Serisi #1
Yayınevi : Parola Yayınları
Sayfa sayısı : 452
Kitabın tanıtım yazısı:
teşli, çılgın, kuralsız bir dünya ve bu dünyanın sahibi ROCK yıldızlarının hayatına misafir olup en gizli tutkular ile tanışmaya, bu kural tanımazlığa ortak olmaya ne dersiniz?
Hayaller bizim özgür ve sınırsız tek yerdir.
Luz için de öyleydi. Hayallerine ulaşmak için dikenli, çakıllı ve bol engelli yollardan yürüdü.
Çıplak ayaklarına batarak acı veren her engeli aşmayı başardı. Bu engeller onun kalbinde ve ruhunda ne kadar derin yaralar açarsa açsın pes etmedi. Her zorluk onu hayaline bir adım daha yaklaştırmış ve sonunda başarmıştı. Neredeyse…
Peki ya gerçek aşk? O da bizim hayallerimizde önemli bir yere sahip değil midir? Luke için öyleydi, bu hayali çabuk gerçekleşmiş ve onu bulmuştu. Daha doğrusu kaybedene kadar bulduğunu sanmıştı. Belki de Luke’un bu küskünlüğünün geçmesi için tek ihtiyacı olan fazlaca hırçın bir kız ve tabi ki ROCK’tı…
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder
Kitap ya da yazı hakkındaki görüşünüzü bizimle paylaşın