2002 yılında çıkan ve hala izlemeye doyamadığımız Harry Potter ve Sırlar Odası'nı izledim ve yorumuyla karşınızdayım.
Bu arada seriye yeninden başlama sebebim, son film Ölüm Yadigarları Part 1 ve Part 2'nin filmleri yeniden vizyona giriyor ve bende dedim ki bütün seriyi izle son bitişi de sinemada yap... Sonuç olarak yine karşınızdayım.
Öncelikle şunu söylemeliyim ki Sırlar Odası ilk çıktığında sinemada izledim ve dün akşam filmi izlerken yine aynı zevkle izledim. Sanki ilk kere izlemişim gibi... her seferinde bunu hissetmem normal mi? Sanırım bu seriye bayılıyorum.
Filmin Adı : Harry Potter ve Sırlar Odası (Harry Potter and the Chamber of Secrets)Süresi : 2 saat 41dakikaTürü : Fantastik - Macera - AileYaş Sınırı : +13Yapım tarihi : 2002Oyuncular : Daniel Radcliffe, Rubert Grint, Emma Watson, Richard Harris, Richard Griffiths, Fiona Shaw, Bonnie Wright, Tom Felton, Jason Isaacs...
Puanım : 8 / 10
Şu serileri ya sinemada izleyeceksiniz ya da karanlık bir odada kendinize sinema alanı yaratacaksınız. Çünkü o zaman daha fazla tadı çıkıyor.
Filmin her ne kadar herkes konusunu biliyorsa da ben kısaca bir anlatayım belki bilmeyen birileri vardır.
Hogwards da ilk yıl bitmiştir ve herkes yaz tatili için evlerine dönüşlerdir. Harry Potter'da evine dönmüştür ve heyecanla okul döneminin açılmasını beklemektedir. Ama bir gün odasında bir ev cini bulur. Adı Dobby olan ev cini, Harry'nin okula gitmesini engellemek istemektedir çünkü okulda bir şeyler oluyordur ve bu durum Harry'nin hayatını derde sokacak bir şeydir. Ancak bir şekilde okula gitmeyi başaran Harry, eğitim hayatına kaldığı yerden başlar. Ancak okulda bazı tehditler oluşmaktadır. Harry gaipten sesler duyar ve duyduğu sesleri başka kimse duymaz. Bu onu iyice tedirgin etmesine karşılık bir de okulda duvarlarda kanla yazılmış tehditler, dona kalmış öğrenciler olmaya başlar. Harry, Ron ve Harmonie bu durumu kendilerince araştırmaya başlarlar. Daha da önemlisi okulda Sırlar Odası'nın kapısının açıldığına dair bir dedikodu da dolanmaktadır. Kapıyı açacak olan varisin kim olduğu ve Harry'nin keşfettiği üzere yılan dilini konuşabiliyor olması okları Harry'e çevirse de üçlü bunun ardındaki sırrı araştırmaya başlar. Bir gün Harmonie'nin de taşlanmış halde bulunca ve Ron'ın kız kardeşi Ginny'nin kaçırıldığını da öğrendiklerinde Harry ve Ron işi iyice ciddiye alarak Sırlar Odası'nın nerede olduğunu bulmayı ve Ginny'i geri getirmeyi hedeflerler. Ama Sırlar Odası'nı açan ve ardındaki kişi tahmin edilemez bir şekilde kendini ortaya çıkardığında Harry en büyük düşmanına karşı yine bir hayatta kalma çabası sergilemesi gerekmektedir. Üstelik bu sefer arkadaşlarının da başı derttedir.
Öncelikle şunu söylemeliyim ki... hadi bir itirafla yoruma başlayayım. Zaten milyonlarca kez izlediğim bir film belli ki seviyorum bu seriyi. Ama küçük bir itiraf yapayım ben her anlattığımda gülüyorum eğleniyorum, yorumu okurken siz de eğlenin.
Filmin en heyecanlı yerleri maç sahneleriydi ama o sahneler tabi ki sonucu bildiğimiz yerler Harry Potter kazanır 😎
Karanlık Orman'daki örümcek sahnesi... ayyy çok fenaydı. Normalde örümceklere karşı bir fobim yok ama ben çok huylandım eğer sizin öyle bir fobiniz varsa hazırlıklı izleyin derim.
Sırlar Odası'na Feniks'in gelmesi de çok güzel bir detaydı. Kitaplarında kim bilir nasıl anlatılmıştır. Bu arada kitaplarını da alıyorum üç kitabı kaldı almadığım onları da alınca bir ara başlayacağım seriye. Ondan önce filmlerinin yorumları gelecek size sanırım 😇
Bu arada oyuncular resmen filmle büyümüşler dedim... ilk iki film arasındaki farkı görmek çok güzel bir değişiklikti ve bence en çok da bu yüzden sevdik sanırım. Karakterler filmlere çok oturmuştu ama kitaptaki yaş ortalaması ve karakterlerin her kitapla daha da büyümesi göz önüne alındığında filmde de aynısı görmek çok güzeldi.
Ailecek de izlenebilecek bir film serisi ve bence izlemelisiniz de. Her çocuk Harry Potter ile tanışmalı bence.
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder
Kitap ya da yazı hakkındaki görüşünüzü bizimle paylaşın