Azıcık da sörfçüleri okuyalım ama değil mi?
Haklarının alındığını öğrendiğimden beri beklediğim kitaplarından biriydi Vahşi Aşk. Aslında genel anlamda seriyi öyle bekliyordum ve şimdi hızla okudum yorumuyla karşınızdayım. Bu arada ikinci kitapta çıktı ve henüz almadım aldığımda hemen okumayı planlıyorum.
3 kitaptan oluşan Love and Chaos Serisi'nin ilk kitabıydı. Karakter serileri olduğu için karakterler kendi kitaplarında mutlu sonlarına ulaşıyorlar. Ama kurgusal bütünlük ve karakterleri tanımak adına sıralı okunması daha iyi olur.
Smut sahneler kitabın sonuna doğru vardı onun haricinde yoktu ki zaten kurgu da tamamen dram içerikliydi. Sakın sadece romans diye düşünerek başlamayın baya şaşırırsınız.
Kitabın kısaca konusundan bahsetmek gerekirse; Remy, henüz on altı yaşında annesi ve ikiz kardeşi Dylan ile hayatta kalmaya çalışan bir lise öğrencisidir. Annesinin yarattığı fırtınada savrularak yaşayan bir yerde yerleşik kalamayan ve bunun yanı sıra da kendi kendilerini yetiştirmek zorunda kalan iki kardeşten kız olandır. Çünkü anneleri Rae, hiçbir şekilde annelik yapmamakta, kendi zevkleri ve para peşine koşmaktadır. Buna rağmen çocuklar 18 yaşına gelmeden annelerine bağımlı yaşamak zorundadırlar. En son gittikleri ve ev kiraladıkları kasabada yeni hayatlarına başlayacakları sırada Remy, kasabanın sörfçüsü, profesyonel sörfçüsü Shane Wilder ile tanışır. Shane, 21 yaşında, profesyonel olarak yarışmalara katılan ve birincilikler kazanan bir sörfçüdür. Bütün hayatı bunun üzerine kurulu ve bütün düzeni de bununla ilgilidir. Remy'i görüp de ondan etkilendiğinde kızın kaç yaşında olduğunu bilmeden hareket eder. Öğrendiğinde ise, aralarında bir ilişki olmasına engel olur. Çünkü yasal değildir ve Shane'ın en son uğraşmak istediği şeydir illegal bir durum. Bu durum hem hayallerini hem kariyerini mahvedebilir. Ancak Remy'e aşık olması ve daha da önemlisi aşkına karşılık olması da olayları iyice çıkmaza sokar. Remy'nin on sekiz olmasına haftalar kaldığında ikili arasında bir ilişki başlar. Bu ilişkiyi gizli yaşamaya başladıklarında her ikisinin de küçük sırrı boyutundadır. Ancak Remy'e kafayı takmış olan okuldan arkadaşı Tristan bütün her şeyi mahveder. Çünkü Shane'ın kariyerini bitirmekle tehdit ederek Remy'i kendi çıkarları için kullanmaya başladığında ve bu durum Shane yansıdığında olaylar kontrolden çıkar. Shane, asla yapmaması gereken şeyler yapıp kariyerini bitirircesine harekete geçtiğinde Remy ile yolları ayrılır. Aradan geçen 7 yıl sonucunda da Remy, kendi hayatını çizmiş, ünlü bir model olmuştur. Shane ise, bitirdiği kariyeri, yüzleştiği sorunlar ve elindeki koca bir hiçlikle ortadadır. Şimdi Remy, Shane için geri dönecektir. Shane ise, her şeyi geride bırakıp hala yüreğini aşka dolduran kadını hayatına kabul edebilecek midir?
Öncelikle, kitap karakterlerinin yaşlarının küçüklüğü young-adult romans kitabı hissi veriyordu ama kurgu o kadar basit değildi. Remy ve Dylan'ın hayat tarzı, yaşamları, hayatta kalma çabaları, yaptıkları, birbirine destekler... Shane ile yaşananlar ve diğer yanda da duygusal iniş-çıkışlar kitabı tamamen bir dram kurgusuna çevirmişti. Bu yüzden evet karakterler henüz küçük olabilir ama kurgu dram-romans diyebileceğim türdeydi.
Remy'nin henüz 16 yaşında olması ve Shane'ın da 21 yaşında olması... böyle bakıldığında biraz absürt ve olamaz hissi veriyor. Okurken bunu nasıl kurtaracak yazar dedim. Çünkü o yaşlarda bu yaş farkı fazla ama yetişkinliklerinde göze batmıyor. Ama yazar bazı sınırları aşmadan kurgulamıştı olayları ve bunun bence güzelce de altından kalmıştı. Zaten kitap ilk yarısında o yaşlardalar ikinci yarısında ise karakterler yetişkin aradan 7 yıl geçmiş bir zaman dilimi...
Remy ve Dylan'ın ilişkileri o yaşlar için belki çalkantılı olabilir ama birbirlerini desteklemeleri, en büyük gücü birbirlerinden almaları, birbirlerinin yıkılmalarına izin vermemeleri çok güzeldi. Evet birbirlerinden bir şeyler sakladılar belki ama en büyük destekçileri de birbirleriydi. Kardeşliği güzel yazmıştı yazar. Sevdim..
Shane ise... adamım sen müthiş bir detaysın. Öyle bir üne sahip birini başka bir yazar daha züppe yazabilirdi belki ama bu kitapta hayran olunası bir karakterdi. Hedeflerine odaklı, ailesine vakit ayıran ve aşık olduğu kızı koruma çabasında olması müthişti. Remy'i korumak için yaptıkları ve çabalaması süperdi.
Zaten aradan geçen zamana rağmen hala birbirlerinden kopamamalarını da çok güzel anlatmıştı yazar.
Sörf detayları çok güzeldi. Açıkçası okyanus kenarında sörf yapmak... ölmeden önce yapılacaklar listeme girdi. Bir gün... umarım bir gün denerim...
Kitapta yürek burkan çok detay vardı. Bunlardan ilki kesinlikle Dylan ve Sienna'nın ilişkisiydi. Bir gece ansızın Remy'nin ikili hakkında öğrendiği şey... Dylan'ın kendisini küçük kirli sır olarak görmesi... O satırları okuduğumda Dylan için kalbim çok kırıldı ki zaten yedi yıl sonra da o zamanların etkileri Dylan'ın üzerinden gitmemiş gibiydi. Bu arada ikinci kitap Dylan'ın hikayesi... onunki daha da yürek burkacak gibi...
Diğer bir sahne de Remy'nin Shane'ın kariyeri darbe almasın diye vazgeçtiği şeylerdi. Tristan'ın oyununa gelmesi... O satırlarda Remy'nin kendi kendine vurduğu darbe, kalbinde açtığı kocaman bir yaraydı.
Kitap çok yeni bir kitap o yüzden çok detaylı yorum yapamıyorum, spoiler olmasın diye ama şunu söylemeliyim ki duygusal olarak oldukça dolu bir kitap olduğunu düşünüyorum. Dramı fazla var. Okumayı planlayanlar bunu göz önüne alsınlar derim.
Bütün bunların yanında, kitabı genel olarak sevmemin haricinde kitap çok hızlı okunan bir kitap değil. Çünkü olay yoktu kitapta bu da kitabı durgun ve tekdüze gitmesine sebep oluyordu. Bunu bilerek okumanızı tavsiye ederim. Ayrıca kitapta duygular ön planda olduğu için de dram olduğunu hissettiriyor.
Kitaba dair puanım 5 üzerinden 4 veriyorum. 🌟🌟🌟🌟
- Vahşi Aşk
- Tatlı Kaos
- Until August
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder
Kitap ya da yazı hakkındaki görüşünüzü bizimle paylaşın