~~~*~~~
"Cesur ol! Başarı, cesur insanların ödülüdür."
~~~*~~~
Fatih Murat Arsal kitaplarını seven bir okur olduğum bilinen bir gerçek.
Zaten yazarın her çıkan kitabını okumamdan ve hatta ön siparişle almamdan bile anlaşılır bu durum.
Ciddi anlamda aşkı çok güzel yazıyor ve adamlar aşık olunca yumuş yumuş olmak yerine duruşlarını bozmuyor olmalı çok güzel. Her ne kadar kadın karakterleri sinirimi bozsa erkek karakterler yeterince kalbimi çalıyorlar.
Gölge Serisi'nin ilk kitabı Yalanın Gölgesinde, yazarın kitapları her ne kadar her kitap başka karakteri konu alıyor ama kurgusal bütünlük içinden sıralı okunması bence daha iyi olur.
Ayrıca bu kitap, daha öncesinde Çığlık olarak yayınlanan hikayelerinden biri ama tabi baya bir değişmiş. Ben hikaye olarak okumuştum internette ancak kitabı okurken değişiklikler ve revize edilen halleri çok daha hoşuma gitti. Daha güçlü bir şekilde kurgulanması da cabası tabi. Yani anlayacağınız Çığlık hikayesi, Yalanın Gölgesinde ismiyle daha da güçlü bir şekilde düzenlenerek okurla buluşturulmuş.
~~~*~~~
Hayatında ilk kez bir erkek, onun koruma duvarlarını zahmetsizce aşmış, farkında olmadığı bir güvenle ruhuna ait pırıltılı bahçeye zorbaca dalmıştı.
~~~*~~~
Kitabın kısaca konusundan bahsetmek gerekirse; Deniz Karadağ, bir gün Alanya tarafında yolculuk ederken Della'yı görür ve kadın o kadar ilgisini çeker ki onun peşinden Della'ya ve çocuklarına kalan otele kadar onu takip eder. Kadınla geçirdiği zamanın ardından o oteli ve çevresindeki arazileri alarak yeni bir otel yapmak ve Della'yı hayatına dahil etmeyi kafasına koymuştur. Ancak hesaba katmadığı şey ise Della'nın kızı Belen'in işlettiği otelin satılmıyor olması. Belen, babasından yadigar kalan butik oteli işletirken kendi hayatını fazlasıyla arka plana atmış olmasını umursamadan hayatına devam eder ve asla oteli satmayı planlamamaktadır. Deniz'in oteli takıntı haline getirmesinin sonucunda bir şekilde olaya dahil olan oğlu Boran ile bu işin çözüleceğine inanmaktadır. Boran ise babasının takıntısını anlamasa da oteli satmama konusunda inat yapmış olan Belen'in de resimlerini görünce kendisi gidip hem Belen'i görmek hem de onu satışa ikna etmek ister. Ancak hesaba katmadığı şey ise, Belen onun tanıdığı diğer kadınlara benzememektedir ve Boran'da Belen'in tanıdığı diğer erkeklere benzememektedir. Her ikisi de birbirlerinden etkilenirken aynı zamanda birbirlerine de kafa tutmaktadır. Boran bu ilgiden asla kaçmazken Belen bu ilgiden korkarak kaçar. Ancak daha soran Boran'ın kim olduğunu öğrenmesi ve daha da önemlisi gizlediği bir kimliği de olması işleri Boran ve Belen tarafından çıkmaza sokar. Çünkü Belen kendi düzenli, güvenli ve konfor alanı içerisinde mutlu olduğunu düşünmektedir. Ama kalbi bambaşka bir şey söylemektedir.
~~~*~~~
"Sevgi her yaşta mümkündür. İnsanın kalbi her yaşta mutlulukla ve heyecanla dolabilir. Aşka her zaman ve her yaşta ulaşılabilir. Tabii bir kalbiniz varsa..."
~~~*~~~
Öncelikle şunu söylemek istiyorum bu kitapta her ne kadar Boran ve Belen ön planda olsa da Deniz ve Della ilişkisinin de anlatılmasını çok sevdim. Çünkü bence onlar içinde ikinci bir şans ve ikinci bir bahardı birbirleri... eee yaş ilerledikçe sevdiğin insanı bulmak ve onunla hayatını geçirmek istemek çok makul ve bunu Deniz ve Della'da görebilmek çok güzeldi.
Üstelik ikisinin yeni yetme genç gibi değil de daha olgun bir şekilde bazı şeyleri kabullenmeleri de çok güzeldi. Bunu çok sevdiğimi söylemeliyim. 💜
Della'da Deniz'de çok küçük yaşlarda evlenip ebeveyn olunca bence kaçırdıkları hayatları birbirlerinde buldular.
Belen ise tam bir vahşi sarışındı. Kitapta onun ele avuca sığmaz hallerinden baya bahsediliyordu ve bunları görmek de ayrı bir güzeldi. Açıkçası zaman zaman ona hak verdiğim yerler oldu ama hak vermediğim yerler de oldu. Mesela Boran ve Deniz'in konuşmalarının bir kısmını duyup yargılaması Boran'a haksızlıktı ama orada duyduklarına rağmen güçlü duruş sergilemesi de hayranlık uyandırıcıydı. İçten içe endişelense de Boran'ın eline yüzüğü verdiği kısım sinirimi bozsa da her şeye rağmen ona kafa tuttuğu kısımlar da çok güzeldi.
Boran ise... ciddi anlamda diğer karakterleri aratmayacak biriydi. Zaten Akrepler ekibinin de üyesi olması onlara eş değer olmasının bir diğer göstergesiydi. Duruşunu, konuşmasını, bakışlarını hayal etmek bile muhteşemdi açıkçası. Okurken benim bile kalbim pır pır etti Boran karşısında. 🙈 Boran'ın her söylediği kelimede her yaptığı harekette adamım ya dedim. Cidden Boran gibi bir adamı Belen yerine yaşamak isterdim 🙈
Boran'ın hep dürüstçe yaklaşması, yalan dolan yapmaması ama açıklayamayacağı şeyleri Belen'e anlattığında gördüğü muamele bence çok büyük haksızlıktı. Hadi ama biraz ciddi olalım adam her önüne gelen kadına kendi kimliğini söyleyecekse nasıl gizli bir birimin üyesi olabilir ki... adı üzerinde gizli yani... Ahh Belen ahh...
~~~*~~~
"Bu hikayenin sonunu bilmiyorum ama... uzun bir süre hayatındaki tek erkek olmaya niyetim var."
~~~*~~~
Boran'ın Belen'in kendisini reddetmesindeki duruşu, sonrasında yaptıkları çok iyiydi. O kısımlarda Fatih hoca tam da benim beklediğim tepkileri yazmış çünkü öyle bir hareket karşısında ben de aynı Boran gibi harekete derdim. Belen o tepkileri dibine kadar hak etti der susarım. Ahh Boran ahh... çok güzel sevdi be 💜
Cemil Keskin, Köse, Neco ve diğerleri ile ilgili kısımlardaki detaylar muhteşemdi. Çok beğendim o kısımları soluksuz okudum hatta öyle ki son 100 sayfayı elimden bırakamadığım için gece 02.30 da yattım sabah da erkenden kalkıp işe gittim öyle heyecanlıydı. Seviyorum böyle detayları olan kitapları ve Fatih hoca her seferinde her kitabında bunu biz okurlara veriyor.
Hatta kitapta Tamer ve Doğan bolca boy gösterdi onları görmek çok güzeldi bizim meşhur Ghost ekibi... Hatta Tahir bile vardı... Off Tahir ya... adam kim ne derse desin King ya. 😍 hepsinin kalbimizde özel bölgelere sahip resmen. Onları bolca görmek paha biçilemezdi resmen.
Ayy aslında çok fazla detay vermek istiyorum ama spoiler olmaması için susmak zorunda kalıyorum çünkü henüz kitap yeni ve okumayanlar varsa diye heves kaçmasın istiyorum.
Ben çokça sevdim bu kitabı. Açıkçası tam ihtiyacım olan zamanda okumuşum o kadar güzel gitti ki, iş yoğunluğum almış başını giderken en ihtiyacım olan şey bu kitapmış gibi geldi. 😊
Tabi ki kitapa puanım 5 üzerinden 5 yıldız. 🌟🌟🌟🌟🌟
~~~*~~~
"Belen!" demişti genç adam kararlı bir sesle. Artık umutsuzdu. İp inceldiği yerden kopacaksa, o da bu gece olacaktı. "Döndüğümde kalbinin neden acıdığını öğrenmek istiyorum. Bunun sevgi olup olmadığını bilmeliyim. Seni kaybetmemek ve mücadele edebilmek için birazcık umuda ihtiyacım var!"
~~~*~~~
Gölge Serisi
Kitabın adı : Yalanın Gölgesinde
Yazarı : Fatih Murat Arsal
Seri Bilgisi : Gölge #1
Yayınevi : Ephesus
Sayfa sayısı : 448
Kitabın tanıtım yazısı:
Biten hayallerinin rüzgârında sürüklenen tehlikeli bir adam…
Bir daha sevemeyeceğini düşünen genç bir kadın…
Gizli hayatıyla ölüme meydan okuyan pervasız bir oğul…
Göz kamaştırıcı güzellikte inatçı bir genç kız…
Ve dördünü birleştiren karmaşık bir plan!
Yalanların gölgesinde filizlenip büyüyen çarpıcı güzellikte iki büyük aşk!
Aşkın her yaşta güzel olabileceğini keşfedeceğiniz, kalpler arasındaki engellenemez çekimin büyüsüne kapılacağınız bir FMArsal romanı daha!
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder
Kitap ya da yazı hakkındaki görüşünüzü bizimle paylaşın