7 Mart 2023 Salı

0 Meghan Quinn - Sevimsiz Bir Tanışma (Cane Brothers #1)



~~~*~~~
Lottie gerçekten de çok küçük bir şeydi ve bana mükemmel bir şekilde uyuyordu. Bunu ona asla itiraf edecek değildim, övündüğünü duymak büyük bir acı olurdu. Ama bana doğru kıvrıldığında bu iyi hissettiriyordu.
~~~*~~~

 

Çıktığında ilgimi çeken ve sonrasında edisyonunun kötü olduğunu duyduğum için fazlasıyla okumayı ertelediğim hatta almayı bile ertelediğim bir kitabın yorumuyla karşınızdayım. Bu bana bir kere daha ders olsun asla kendim denemeden başkalarının kararlarına göre hareket etmeyeceğim. Sonuçta kitapları orijinal dilden okumuyoruz ki çevirilerini kıyaslama durumunda olalım ya da editör değiliz ki edisyonundaki en minik hataları yargılayalım. 

Eğer siz de bu yüzden bu kitabı erteliyorsanız bence ertelemeyin beni açıkçası rahatsız eden kısımlar yoktu. Ha bazı argo kelimeler vardı evet ama çok da üstünde durmadım aslında. 

Üç kitaplık bir serinin ilk kitabıydı ve her kitap başka bir Cane kardeşin hikayesini anlatıyordu. O yüzden alıp okuyabilirsiniz. Ama tabi umarım yayınevi diğer kardeşleri de çıkarır. 


~~~*~~~
Tanıdığım hiçbir kadına benzemiyordu. Özgürdü, aklından geçenleri söylüyordu, dağınıklığından pişmanlık duymuyordu, dışa dönüktü ve her şeye hazırdı. Onun yanında kendinizi tutamazdınız. Bu yüzden metanetli kalmam, aramızda mesafe bırakmaya devam etmem gerekiyordu. Bunu yapmazsam sonunda mahvolacağımı biliyordum. 
Lottie, beni mahvedebilirdi.
~~~*~~~

Kitabın kısaca konusuna değinmek gerekirse; Lottie, tam terfi alıp, ailesinin evinden ayrılıp kendi dairesine çıkmanın ve kendine yeni bir hayat kurmanın hayalini yaşarken en yakın arkadaşı olan patronu tarafından işten çıkarılır. Artık işsiz olan Lottie, bu duruma kız kardeşi Kelsay hariç kimseye de anlatamaz. Kendince çözüm bulmanın yolunu ararken zengin bir mahallede yürüyüş yaparken Huxley ile karşılaşır. Huxley ise, yeni bir iş için peşinde koştuğu Dave'den her seferinde ret cevabı alınca bu sefer bir çare olarak ansızın karşısında Dave'i görür ve yanında hamile nişanlısı Ellie de vardır. Bu durumda sohbet ederken bir andan kendisinin de nişanlı ve nişanlısının hamile olduğunu söylediği yalan sonrasında kendini çıkmazın içinde bulur. Şimdi kendisine bir sahte nişanlı... özellikle hamile bir nişanlı bulması gerekmektedir. İşte bunun stresiyle düşünerek yaptığı bir yürüyüş sırasında Lottie ile karşılaşırlar. İkisi de kartlarını açık oynayarak derdini paylaşıp bir sözleşme imzalarlar. Bu anlaşma çift taraflı olarak çıkar ilişkisine kurulmuştur. Ancak hesaba katmadığı kısımlar ise birbirlerine karşı çekim ve tanımaya başladıkça hoşlanmalarıdır. İşler iyice karmaşık hala geldiği ve bu çekimle baş edemedikleri noktada her ikisi de ne yapacağını bilemezler. Huxley ve Lottie, aşklarını yaşamayı istemelerinin yanında sözleşmenin de sır olarak kalması gerekmektedir. 

Ancak hiçbir şey sır olarak kalmamaktadır ve bütün sırlar bir yerde ortaya çıkmaktadır. Bu durumla Lottie ve Huxley'in nasıl baş edebileceği ise kitapta saklı. 

Öncelikle şunu söylemek gerekiyor ki kitapta +18 sahneler var dolayısıyla bu tür detayları okumaktan hoşlanmıyorsanız kesinlikle denemeyin. Çünkü erotizm sahneleri detaylandırılarak yazılmıştı ve kullanılan bazı argo kelimeler durumu daha da sert hale getirmişti. O yüzden uyarmam gerektiğini düşünüyorum. 

Şimdi bu uyarıya yaptıktan sonra yorumuma başlayayım. 


~~~*~~~
Onu daha çok tanırsam daha çok sevecektim. Bunu hissedebiliyordum. Kolayca dikkatimi çekip beni peşinden sürükleyecek türden bir kadındı.
~~~*~~~


Lottie karakterini çok sevdim, farkında olmasa da içerisinde barındırdığı cesaret, kendinden önce başkalarını düşünür halleri çok tatlıydı.

Huxley ise, adam tam bir iş adamıydı ve işi dışında çok az şeye vakit ayırır ve öncelik verir halleri ise adamı zaman zaman dostum hayatını da mı yaşasan acaba, zaman gidiyor ve sen bunu kaybediyorsun diye düşündüm.

Lottie'nin kız kardeşiyle ve ailesiyle olan ilişkisi çok güzeldi aynı şekilde Huxley'in de kardeşleriyle ilişkisi çok tatlıydı. Özellikle Huxley ve kardeşleri çok eğlenceliydi. Birbirleriyle takılmaları, açıklarıyla dalga geçmeleri ama her şeye rağmen yanlarında olmaları çok iyiydi. 

Kitapta kesinlikle aile ilişkilerine değinen detayların olması çok güzeldi. Çok sevdim bunu. 

Lottie ve Huxley'in arasındaki diyaloglar ve birbirlerinin yanındaki tavırları çok iyiydi. Başlarda gergin olsa da sonrasında birbirlerini tanıma amacıyla sorular sormaları, dürüst bir şekilde yanıtlamaları güzel detaylardı. 

Dave ve Ellie ile olan buluşmalarındaki konuşmalar da eğlenceliydi. Özellikle Ellie ve Lottie'nin süt pompası sahnesinde çok eğlendim bir de grup dersleri... süperdi. Beklemediğim sürpriz detaylardı açıkçası. 

Huxley'in Lottie'yi mutlu etme çabası, onu sevindirebilmek adına konser jesti çok güzeldi. Zaten aslında adamın içinde çok mükemmel bir aşık yatıyormuş... Mesele de bu yatıyormuş ve Lottie sayesinde o uyandı. 

Çok güzel, romantik komedi tadında çerezlik bir kitaptı. Çok yoğun bir dönemden geçiyoruz ve oldukça güzel bir kafa dağıtma ve moral verme kitabı oldu benim için. 

Umarım yayınevi diğer kitapları da çıkarır ve kardeşlerin hikayesini de okuruz. 

Bu arada kitaba puanım, 5 üzerinden 4 yıldız veriyorum. 🌟🌟🌟🌟


~~~*~~~
"Belki de işi benden daha önemliydi. Belki de onun için sandığım kadar önemli değildim."
~~~*~~~


Cane Brothers 



Kitabın adı     : Sevimsiz Bir Tanışma
Orijinal adı     : A Not So Meet Cute
Yazarı            : Meghan Quinn
Çevirmen        : Pelingül Uçar
Seri Bilgisi       : Cane Brothers #1
Yayınevi          : Ren Kitap
Sayfa sayısı     : 432


Kitabın tanıtım yazısı: 

Nasıl tanıştınız?

Tüm çiftlere sorulan temel sorulardan biridir. Cevap da genellikle aşk meleğinin oku ile vurulmuş, çifte kumrular tadında bir aşk hikâyesi olur. Benim sevimli tanışmam -aslında sevimsiz olan tanışmam- biraz daha farklıydı.

Benimle evlenecek birini bulmak için Beverly Hills’in zengin mahallelerinde dolanıyordum: Beni yeni kovmuş baş düşmanımı kıskançlıktan çatlatmak için; böyle durumları bilirsiniz. O ise muhteşem bir dev gibi ortalıkta tepinerek dolaşırken yanlış giden bir iş anlaşmasından ve beyaz yalanlarından kurtulmanın yollarını arıyordu.

İşte bu bizim ilk karşılaşmamızdı. Kıvılcımlar yoktu. Bir aşkın filizleneceğine dair hiçbir işaret yoktu. Karşılıklı iş anlaşması o an için mantıklı gelmişti. Malikânesinde beraber yaşayıp birbirimize sırılsıklam âşıkmış gibi davranırken çifte randevulara çıkmamızdan bahsediyorum. Hem de nişanlı olarak.

Hayal edebiliyor musunuz? Kesinlikle yürek isteyen bir şeydi.

Gelgelelim insanlar umutsuz olduğunda çılgınca şeyler yapabilirdi ve ben, baştan aşağıya çaresizlik içerisindeydim.

Bu yüzden bir anlaşma yaptım. Tek büyük hatam. Büyük mü dedim? Hayır, devasa bir hataydı bu!
Kazara kendimi eşsiz Huxley Cane’e bağlamıştım.






Hiç yorum yok :

Yorum Gönder

Kitap ya da yazı hakkındaki görüşünüzü bizimle paylaşın