Bir Türk yazar kitabıyla karşınızdayım. Aslında hiç hesapta yokken aldığım ve daha da önemlisi bir anda okumaya karar verdiğim bir kitaptı. Aslında bunda okuyan arkadaşlarımın da etkisi oldu.
Gerçi onlar çok süper oku dememişlerdi ama anlatması falan baya merak ettirdi bir de asker temalı kitapları severim bunda da onu görmek okumama neden oldu.
Öncelikle şunu söylemeliyim ki kitap yarım bitiyor ve devamı gelecektir muhtemelen. Çünkü çok fena noktada kitap bitti. Aslında hep şey diye düşündüm seri olduğunu duyduğumda bir grup asker ve onların aşka kavuşmaları ve hayatlarının zorluğu diye düşünmüştüm ama yanıldım. 2. kitapta muhtemelen Şafak ve Zeynep ağırlıklı olacaktır diye düşünüyorum.
~~~*~~~
Kitabın kısaca konusuna değinmek gerekirse; Zeynep, ailesi ve oturduğu yerdeki birkaç aile dostuyla beraber mutlu bir şekilde hayatına devam eden, ailesiyle vakit geçiren, çocukluk arkadaşlarıyla kopmadan ilişkisin sürdüren bir hemşiredir. Hem komşusu hem de çocukluk arkadaşının ağabeyi aynı zamanda ağabeyinin de en yakın arkadaşı Şafak bir gün görevden dönünce Zeynep'in hayatı değişmeye başlar. Şafak, özel eğitimli birlikte görev alan bir askerdir. Herkesle samimiyet kursa da Zeynep'e karşı hep bir sınır vardır. Zeynep ise herkesle iyi geçinen Şafak'ın kendisine karşı tutumuna hiçbir anlam veremez. Ancak bir gün ikili arasındaki dinamikler değişir. Şafak her ne kadar Zeynep'ten uzak durmak zorunda olsa da Zeynep'in genç adama karşı olan tutumu ve asla pes etmeden yanında durma, onunla aşkı için savaşma gücüyle karşısında geçince Şafak'ın da genç kızdan uzak durma çabaları yerle bir olur. Şafak her ne kadar Zeynep'e karşı hissettiği duyguların farkında olsa da asker olması onu durdurmaktadır, ama ne bu durum Zeynep'i durdurur ne de Şafak'ı... artık duygular serbest kalmış ve Zeynep ile Şafak aşklarını yaşamak için duygularını birbirlerine itiraf etmişlerdir. Ama Şafak'ın gittiği görevlerde kendine edindiği düşmanlar Şafak'ın ve ekibinin kimlikleri ifşa olana kadar durmayacak onların peşinden geleceklerdir. Bu durumda Şafak'a yaklaşmak ve belki de yakalamak için ilk hedef Zeynep olacaktır. Üstelik tam da aşklarını yaşamaya başlamışken... şimdi aşklarının ve daha da önemlisi hayatlarının önündeki bu engellerden nasıl kurtulacaklardır.
Öncelikle asker temalı ya da özel ajan, mit temalı kurguları çok severim ve okurum. Bunu söylemiştim ve bu kitapta böyle bir durum olması çok güzeldi. Askeri bir tim olması, bir avuç adamın birbirlerini savunması ve bunu yaparken ölüme gidercesine hem kendilerine, hem birbirlerine güvenmeleri ve ülkeleri için her şeyi göze almaları çok güzel anlatılmıştı. Okumaktan keyif aldığım detaylardı açıkçası.
Şafak'ın göreve gittiği kısımlar haricindeki detaylar, Zeynep'in arkadaşlarıyla olan ilişkisi, ailesiyle olan ilişkisi ve bunları devam eden kurgu bana biraz çok günlük okuyormuşum hissi verdi ama yine de çabuk okunduğu için çok da sorun etmedim.
Zeynep'in hemşire olması ve hastanede çalışması, bunun yanı sıra hastanede değinen olaylar güzel anlatılmıştı. Kullanılan bazı tıbbi terimler de öyle kurguyu bir tık sağlam hale getirmişti.
Aile ilişkileri ve arkadaşlık ilişkilerine değinmesi çok güzeldi. O kısımları severek okudum çünkü ben kitaplarda -özellikle Türk kitaplarında- bu tür detayları okumayı çok seviyorum.
Her ne kadar Şafak ve Zeynep ilişkisi ana tema olsa da yan karakterlerden Funda ile Osman ilişkisi bunun yanı sıra Zeynep'in ağabeyi Ekrem ile Duru'nun da ilişkisine değinmesi çok güzeldi. Bu detayı da sevdim. Bence daha fazla da anlatılabilirdi.
Kitapta sevmediğim kısımlardan biri geçmişe dönük anlatılıyordu kurgu yani 2020 yılından başlıyor ama sonrasında 2018'e dönerek geçmiş anımsanıyordu bu konuda sıkıntı yoktu da severim geçmiş anımsanarak yazılan kurguları da... ama tarihler arasındaki geçişler sadece tarih yazılarak yapılmıştı açıkçası ben bölüm başı ya da o detayları ayrı bir bölüm olarak okumayı tercih ederdim. Bir de karakter anlatım geçişleri.. .Yani genelde kitap Zeynep tarafından anlatılıyordu ama Şafak tarafından anlatılan kısımlar üçüncü kişi tarafından anlatılıyordu. Keşke hepsi üçüncü kişi tarafından anlatılsaydı ya da bölüm başı yapılarak tekrardan Şafak tarafından anlatılsaydı dedim.
Ben bazen kurguları okurken ciddi anlamda hoşlanmadığım kısımlar olabiliyor ve bu kitapta da öyle kısımlar vardı... o da iç seslerdi. Yani kitap çok iyi gidiyor, kurgu ve duygular süper gidiyor ama çok alakasız olabilecek bir iç ses giriyor araya ve o duygular dağılıyor... O kısımları ciddi anlamda hiç sevmedim. Şu kitap romantik komedi olabilecek bir tür değil ve o kısımlar olmasaydı ciddi anlamda kurgu çok daha iyi olabilir gibiydi.
Yani Zeynep'in tarafından anlatılıyor okuyorsun ama sonra bir anda bir konuyla iç alakası olmayan tamamen skeçlik performans olan iç sesler giriyor araya ve kurgudan, konudan kopartıyor. Bir anda haha gülmem gerekiyor sanırım falan moduna giriyorum. Ki ben normalde hiç sevmem öyle detayları ve hatta itiraf etmek gerekirse o kısımları da atladım.
Neyse buna daha fazla devam etmeyeyim sonra kitabı gömmeye çalıştığımı sanacaksınız halbuki sadece sevmediğim kısımları söyledim. Şimdi azıcık da sevdiğim kısımdan bahsedeyim.
Şafak muhteşem bir detay cidden öyle. Hatta görevdeyken içindeki o vahşi adama bayıldım severim öyle karakterleri.
Şafak ve silah arkadaşları diyeceğim askeri ekibi... çok süperdi. Onların birbirleriyle diyalogları, sohbetleri, takılmaları muhteşemdi. Böyle arkadaşlıkları görmek çok güzel çünkü bana kendi arkadaşlarımla ilişkimi anımsatıyor çok eğleniyorum böyle detayları okumaktan. Art niyet olmadığını bilerek birbirine takılacak ve bütün sırlarını dökecek kadar güveneceğin bir arkadaşa sahip olmak.. süper...
Zehra ve Akif detayı... süperdi. Çok eğlendim ve içimden bir ses bunlar süper bir çift diye düşünmüştüm. Sonra 2021 yılına geçiş yapıldığındaki detaylarda onları çift olarak gördük. Oraya geçiş çok alakasız geldi ama bilemedim neden öyle bir geçiş yapıldı...
Zeynep hastanedeyken bir hasta yakını tarafından şiddete maruz kalma detayı da çok güzel bir mesajdı. Hep haberlerde görmek farklı bir de kitaplarda okumak farklı... o detay hoşuma gitti çünkü bazı şeyleri bazen de okuyarak algılamak gerekir diye düşünüyorum.
Ah bir de Zeynep'in ablasının eşinden şiddet gören bir kadın olması... Kitapta böyle bir detayı da görmek çok güzeldi. Açıkçası bunlar güzel mesajlar bence ve belki kitaplarda olması da bir şeyleri değiştirmek için atılmış bir adımdır.
Kitapta +18 detaylar vardı. Hem vahşilik anlamında hem de erotizm anlamında bu yüzden bun bilerek okumanızı tavsiye ederim. Özellikle erotizm detayları genelde bir Türk yazardan görmediğimiz şekilde detaylandırılmıştı. Açıkçası artık yazarlarımızın kurgularını böylesine özgür yazmasını seviyorum kısıtlanmadan istedikleri gibi yazması çok güzeldi.
Kitap da çok can alıcı bitiyor... ikinci kitabın gelmesini merakla bekliyorum ve okurum da. Çünkü dediğim gibi her ne kadar sevmediğim detaylar olsa da sevdiğim kısımlarda vardı. Bu yüzden 2.kitap çıktığında okurum.
Sizlerde okuyacaksanız çok büyük beklentilere girmeden okuyun bence ortalama bir kitaptı.
Kitaba dair puanım 5 üzerinden 3 veriyorum. 🌟🌟🌟
- Şafak Vakti
- Şafak Vakti - Fecir
.jpeg)
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder
Kitap ya da yazı hakkındaki görüşünüzü bizimle paylaşın