15 Mart 2023 Çarşamba

0 Ceren Melek - Atepşare 2


~~~*~~~
Öldürmek zor değildi, bir insanın canını almak belki de en kolay şeydi. Zor olan, öldürdüğün canlarla yaşayabilmekti.
~~~*~~~ 

 
Ateşpare'nin 2. kitabının yorumuyla karşınızdayım. Açıkçası kitapta da dediği gibi V'nin bir hayran kitlesi oluşuyordu ve ben de o kitleye dahildim. Çünkü ciddi anlamda okurken kadına hayran olmamak mümkün değil. 

Serinin kaldığı yerden hızla devam ettiğini söylemeliyim. Nasıl ki ilk kitapta V'yi tanıdık, öfkesini gördük, neler yapabileceklerini okuduk bu kitapta da aynı şekilde devam ediyor tek farkla bu sefer hayatında Ateş ve Pusat... diğerleri de dahil... 

Seri kaç kitap olacak bilgim yok açıkçası bu konuda gerek instagram adresimizden gerekse kendi özel hesabımdan çok fazla soru alıyorum. Ama şunu söylemeliyim seri bitmese de ölene kadar okurum açıkçası. 🙈

Kitabın yorumuna başlamadan önce bir kere daha uyarayım kesinlikle +18 bir kitap. Gerek cinsellik gerekse cinayetlerin vahşiliği konusunda... hatta bazı detaylar öyle ki normal okurun midesini bulandırır ama ben V'nin işlediği cinayetlere hayranım çok ince detaylar ve zeka ürünü... 

~~~*~~~
Benim tehlikem ölüm getiriciyse onun tehlikesi yaşam getiriciydi ama bu yaşam, ölümden daha sahteydi. 
~~~*~~~ 


Kitabın kısaca konusuna değinmek gerekirse; en son Aşkın, Ateş'in kardeşi Ferda'yı kurtarmış ve sonrasında da kitap bitmişti. Şimdi Ateş ve Aşkın'ın ortaklığı devam ediyor. İkili kaldıkları yerden hayatlarına devam ederken hiçbir şeyi unutmayan Aşkın, içten içe kendi planlarını hayat geçirmek için atım atarken V karakteriyle de cinayetlerine devam ediyor. Bütün bunların yanında Ateş'e de yardım ediyor ve kendi ailesine de özen göstermeye devam ediyor. Ancak, Ateş ile Aşkın'ın havaalanında öpüşürken fotoğraflanması ve gündeme düşmesi ikilinin sahte bir ilişkiye başlama zorunluluğu doğar. Her ne kadar zaten birbirlerine aşık olmuş olsalar da bunu kabullenmediklerinden dolayı sahte olarak dışarıya sevgili rolü oynamaktadırlar. Ancak Ateş duygularını saklayamadan ve açıkça sahiplenme ve kıskançlık konusunda kartlarını açık oynadığında bu durum Aşkın'ın umurunda olmasa da sohbet konularında daima gündemdedir. Aşkın'da içten içe Ateş'e bağlanırken ve çevresindeki herkes bunu fark ederken Aşkın'ın inkar sürecinde olması da olayları hatta ikili arasındaki sohbetleri eğlenceli hale getirmektedir. Ancak ikili arasındaki dinamikler hep yüksek olsa da hayatlarının dinamiği ondan da yüksektir. Çünkü peşlerine takılan ve ne yaptığını, nasıl araştırması gerektiğini bilen yeni bir ajan vardır. Murat Dağhan... üstelik Aşkın'ın arkadaşı, Deniz ile beraber çalışmaktadır. Diğer tarafta da Ateş'in baş düşmanı  Şahin... her ikisi de Aşkın ve Ateş'in peşindeyken daha ikili ekstra dikkatli olmak zorundadır çünkü verdikleri her açık karşı tarafın eline verilen koz olmaktadır. Herkes artık bir adım daha V'ye yakınken Aşkın'ın ise daha da dikkatli olması gerekmektedir. Çünkü önce kendi evi sonrasında da el altından kurduğu yardım kuruluşu yakalanmıştır. Onlar adım adım V'nin peşindeyken Aşkın ise onlardan her zaman bir adım önde olmak zorundadır. Üstelik şimdi açık hedef gelmiş kendi ailesi, Ateş ile ilişkisi de söz konusuyken... 


~~~*~~~
Görüyordum; sarı gözlerindeki tehlikeyi, dudaklarındaki zehri, zihnindeki tilkiyi. Ateş Alanguva, çözmekte zorlandığım, zorlandığım için de eğlendiğim bir bilmeceydi.  
~~~*~~~ 


Öncelikle şunu söylemek istiyorum ki Ateş ve Aşkın ilişkisindeki diyaloglar çok güzeldi. Hem iş hem de aşk konusunda diyaloglar çok iyiydi. Açık açık konuşmaları, birbirlerine takılmaları ve birbirlerini kollamaları çok güzel anlatılmıştı. Çok eğlenceli sohbetler de olduğunu dile getirmeliyim. 

Özellikle Pusat ve Aşkın'ın diyalogları çok eğlenceliydi. Aşırı derecede eğleniyordum, gülüyordum. İkisinin arasındaki arkadaşlık çok güzel cidden. 

Pusat ve Bahar ilişkisi de çok tatlı. O kadar masum ve temiz ki şu kitaptaki en temiz şey bence onlar... Üstelik Pusat'ın da bir tetikçi, güvenlik şefi olduğu göz önüne alınırsa Bahar'ın yanında olduğu o kişi çok şeker... 
Tabi Bahar'ın da kişiliği bu konuda çok önemli bir detay. Çünkü tam da Aşkın'ın dediği küçük zilli çok cilveli Pusat konusunda 😉😇

Aşkın cinayetleri asla beni şaşırtmıyor. Özellikle işkence konusundaki yaratıcılığı süper... resmen öldürdüğü adamların nasıl pislikler olduğu göz önüne alınırsa hak ettiklerini bulduklarını düşünüyorum. Hatta zaman zaman gerçekten de böyle insanlara ihtiyacımız var diye de düşünüyorum. 

Ama asıl zirve bence tek kelimeyle taklitçilerine yaptıklarıydı. Kadın süpersin. Evet Ateş aşık olunası bir adam falan filan ama Aşkın... off be kadın... 😍😎


Aylin ile Baybora arasındaki ilişkideki o hüzünlü detaylar umarım ilerleyen kitaplarda bambaşka bir yol olur. Çünkü Aylin mutlu olmayı hak ediyor ve onu aslında kanlı canlı yaşasaydı Baybora'yla görmek çok güzel olabilirdi. 

Yade ve Didem konusunda hep tetikteyim bir şeyler yapacaklar gibi... kıskanç kadınlar çünkü fazla cüretkar olabiliyorlar. 


~~~*~~~
Beni bitirmek isteyen sadece bir kişi değildi, onlar bir okyanustu ama V, onları o okyanusun dibinde boğardı. 
V, adına leke sürülmesine izin vermezdi; artık korkmaları gerekliydi çünkü bu noktadan sonra ben bile V'yi durduramayacaktım. Kartlar bir daha dağıtılmayacaktı, V hile yapacak, onların kartlarını parçalayacaktı. V sadece kazanan değil, hayatta kalan olacaktı.  
~~~*~~~ 


Aşkın'ın vakfının ortaya dökülmesi, ajanların bunu keşfetmesi ve adına kadar ortaya çıkması süper bir detaydı. Ama asıl mükemmel olan vakfın adıydı. Çünkü işte bu Aşkın'a yakışır bir ad dedim. Kadın süpersin ve egon Kaf Dağı'nda falan ama hak ettiğin yerdesin valla. 😀 Başta çok güldüm ama başkasını da yakıştıramazdım açıkçası. 

Ateş'in şirketine yapılan siber saldırıyı Aşkın'ın çözmesi süperdi. Hatun ya valla okuyup da Aşkın'a hayran kalmamak mümkün değil. Saatler içerisinde çözüm üretti, haini buldu ve yakalattı. Ateş sen de kasıntı gibi dolan ortalıkta anca 😅

Ah bir de Aşkın'ın Ateş'in bütün adamlarına bana yenge diyeceksiniz modu çok eğlenceliydi. Kadın istediğini elde etmeye alışık ve hedefi bir Alanguva olmak bunun içinde her türlü vurguyu yapıyor asla sözünü de sakınmıyor. 

Kaya... Aşkın'ın çoğu konuda ilklerini yaşadığı adam... Ateş'in aynı zamanda en iyi avukatlarından biri... kendini gösterdi. Açıkçası adama karşı tedirginim çünkü satar gibi de geliyor Aşkın'ı elde edemezse... ona göre geçmiş yarım kalmış ve devam etmek ister gibi ama Aşkın'ın aşkı Ateş'te artık bunu fark ettiğinde neler yapabilir bilemiyorum. Onun konusunda da tetikteyim. 

Kitabın sonundaki uçakla ilgili olan detaylar ve sonrasındaki hamleler Aşkın ve Ateş'in bence duygularını tavan olduğu ve daha da önemlisi artık bunu kabullenmeleri anlamına gelecek gibi geliyor. Çünkü insan sevmediği... kendi canından daha fazla sevmediği biri için hayatını riske atmaz dimi... 

Ayy bu arada kitabın iç sayfa tasarımı çok güzeldi. Bazı sayfalarda mürekkep lekeleri vardı sanki kan sıçramış havası vermek için çok beğendim o detayları. Bir yerde de V detayı vardı... sevdim bunları. 

Kitaba dair söylemek istediğim çok yer var ama kısa kesiyorum çünkü spoiler vermek istemem. Kitabı çok çok sevdim. Acilen 3. kitabı verin bana lütfen 😇 

Kitaba dair puanım 5 üzerinden 5 veriyorum. 🌟🌟🌟🌟🌟


~~~*~~~
Bir insan katilin teki için hayatını tehlikeye atmazdı, bir insan sahte sevgilisi için hayatını tehlikeye atmazdı. 
Ve katilin teki de rakibi olarak gördüğü bir adam için bir suikastı durdurup endişeyle o rakibe sarılamazdı. 
Biz sahte değildik, biz rakip değildik, biz Ateş ve Ateşpare'ydik. 
~~~*~~~ 





Kitabın adı      : Ateşpare - 2
Yazarı            : Ceren Melek
Seri Bilgisi       : Ateşpare #2
Yayınevi          : Ephesus
Sayfa sayısı     : 400

Kitabın tanıtım yazısı: 

Vahşi katil Aşkın’ın ve gizli örgüt lideri Ateş’in yolları bir girdabın içinde kesişmiştir. Aşkın ilk defa Ateş’e yenilmiştir ancak Ateş daha büyük bir yenilginin içine düşmüştür. İkisi de o girdabın içinde sürüklenirken birbirlerine oyunlar oynayıp kendilerini büyük bir iç savaşın içine çekmişlerdir. Ancak bilmedikleri bir şey vardır: Bu oyunun sonu en başından bellidir.

Ateş ve Aşkın aralarındaki tutku ve çekime karşı koyamayarak her geçen gün biraz daha yakınlaşırken kendilerini sürekli durdurmaya çalışırlar ancak bu çekime ikisinin de karşı koyması artık mümkün değildir. Sadece hisleriyle değil, aynı zamanda karşılarına çıkan büyük düşmanlarıyla da savaşmak zorundadırlar.

Düştükleri yangın ikisini de canlı canlı yakmaya başlamıştır, yangının büyüklüğünü fark etmişlerdir ancak ikisi de bunu durduramayacaktır.

“Perdelediğimi savunduğu kuşkularımı oldukları yere bıraktım. O, kuşkuları yok ettiğimi sanabilirdi ama belki de o kuşkular Ateş ve ateş parçasından daha yakıcı olacaktı. Bu lavların üstünde oynanan bir kumardı, sadece bir kişi dengesini bulacaktı.”




Hiç yorum yok :

Yorum Gönder

Kitap ya da yazı hakkındaki görüşünüzü bizimle paylaşın