Bellinger Sisters Serisinin ikinci kitabı ve aynı zamanda serinin son kitabının yorumuyla karşınızdayım. Bir Yaz Boyunca kitabını çok severek okuyunca bu kitabı da mutlaka denemeliyim diye düşünerek almıştım. Hatta o kitabı okurken Hannah karakterine bayılmıştım ve onun Fox ile olan ilişkisi de ilgimi çekmişti ve denemeden asla bırakamayacağım bir hikayenin beni beklediğini bilerek aldım kitabı.
Böylesine zor bir süreçte kelimenin tam anlamıyla keyifle okuduğum bir kitap oldu çünkü her ne kadar azıcık normale dönmek istesek de dönemiyoruz o yüzden belki de umut vaat eden ve bizi yormayacak ama mutlu da edecek hikayelere ihtiyacımız vardı en azından benim vardı. Tam da öyle bir kitap oldu benim için. İstediğim şey de buydu açıkçası. Çok güzel gitti.
Ayrıca bir seriyi bitirmenin mutluluğu da var tabi içimizde. Seri bitti zaten iki kız kardeşin hikayesini anlatıyordu ve iki kitabı çıktı. Özellikle kitabın sonundaki bence bonus olabilecek o bölüm çok güzel de bir son oldu.
Kitabın konusuna değinmek gerekirse; Westport'a ablasıyla gelen Hannah, ablası Piper'ın orada kendi hayatını kurmasından sonra Los Angeles'a geri döner. Oradaki hayatına ve işine tekrardan dönmesine rağmen Westport'ta tanıştığı kral yengeç avcısı, kasabanın çapkını olan Fox ile mesajlaşmaya devam eder. Zaman zaman bu mesajlaşmalar flörtleşme moduna geçse de dile getirilmemiş şeyler olduğundan ve farklı hayatlarda olmalarından dolayı asla kelimelere dökülüp isimlendirilmez. Ancak Hannah'ın işiyle ilgili karşısına çıkan bir fırsatı kullanarak çekimleri Westport'ta yapılması konusundaki fikrini yönetmene söylemesi ve bunun kabul edilmesi sonucunda kasabaya geri döner. Ablası Piper'ın yanında kalacağını düşünürken planlar hiç de düşündüğü gibi olmaz ve Fox ile aynı evi paylaşmak zorunda kalır. Bu durumda ikili arasındaki kıvılcımı çakan bir detay olur. Çünkü her ikisi de birbirlerine aşıktır ve henüz bunu kabul edip dile getirmemişlerdir. Hannah, yönetmeninde hoşlandığını düşünse de asla Fox'a hissettiklerini ona karşı hissetmediğini düşündüğü ve Fox'a karşı duygularını kabullendiğinde bu ilişki için Fox'dan da bir adım beklemektedir. Ancak bir sorun vardır... Fox, geçmişi yüzünden, onu etkiletledikleri ve olmak zorunda olduğu adam yüzünden Hannah'ın adını lekelemek istememektedir. Tereddütleri ve güvensizlikleri baş göstermeye başlar ve bu durumla savaşmak zorunda olan Hannah, ya aşkı için savaşacak ya da arkasını dönüp gidecek Fox'un ona gelmesini bekleyecektir. Karar Fox'a kaldığında onun atacağı adım mutlu ya da mutsuz bir geleceğe açılacaktır.
Öncelikle kitaptaki Fox ve Hannah arasındaki arkadaşlık çok güzel anlatılmıştı. O arkadaşlık için vazgeçtikleri, birbirlerine güvenleri, kimseye söyleyemediklerini birbirlerine söyleyebilmeler ve daha da önemlisi yine birbirlerinin en büyük desteği olmaları çok güzel ifade edilmişti. Bunun detaylarını çok sevdim.
Hannah'ın yönetmenine hayranlığını ben hep basit bir şey olduğunun farkındaydım çünkü Fox ile tanışmalarından sonra ikisinin arasındaki dolu dizgin olan aşkın kokusunu almıştım zaten.
Hannah'ın cesareti ve göze aldıkları çok güzeldi. Hatta Fox için vazgeçtikleri ve bunun için kendine güvenerek hareket etmesi, kimse güvenmezken Fox'a güvenmesi, normalde başka kitaplarda olsa terk edip gideceği noktalarda kalıp savaşmasını çok sevdim. Hatta bu detaylar için yazar taktirimi de kazandı açıkçası.
Hannah'ın babasıyla ilgili detayları da güzel işlenmişti ve bence o detaylar çok duygusaldı da...
Fox ise... adamım ya... kendi karakterini, duygularını önemsemeden başkalarının onun için biçtiği rolü hakkıyla getiriyordu. Herkes gözünde onun tek eşli olmayacağını, her gece başka kızlara gidebilecek bir çapkın olduğunu düşünürken adam Hannah ile tanıştıktan sonra tek bir kadına bile yan gözle bakmamış... ki neredeyse bir seneyi buluyor bu durum... Fox'a çok haksızlık edildi ki kendi mutluluğunu bulabilmesi de çok güzel oldu.
Bütün o güvensizlikleri ve etrafındaki insanların neler düşüneceğini, bu düşüncelerin Hannah'ya zarar vereceğini düşünerek davranması adamın alfalığını ortaya koyuyordu ama atladığı şey ise Hannah öyle kolay lokma değil herkesle Fox için savaşabilecek biriydi. Zaten Fox için de böylesi biri gerekliydi.
Özellikle Brendan'ın kardeş gibi oldukları Fox'a güvensizliği ise... kalp acıtan cinstendi... orada Fox çok güzel duygularını ifade etti ve gerçekten herkesin bir sarsılmaya ihtiyacı vardı.
Fox ve Hannah arasındaki diyaloglarla eğlendiğim kadar üzüldüğüm kısımlarda oldu. Fox, geçmişinden dolayı yaralı olması ve en büyük ilacında Hannah olması çok güzeldi.
Hatta kitabın en takdir ettiğim kısımlarından biri de Fox, denizde döndükten sonra ve tayfalarından Hannah konusunda azar işittikten onu hak etmediğini duyduktan sonra genç kadının iyiliği için ondan ayrılmayı göze aldığında Hannah'ın tavrı ayakta alkışlanacak cinstendi. Hem yapması gerekeni yaptı hem de Fox'ın aklını başına getirdi daha ne olsun. Oradaki detaylar çok iyiydi.
Neyse kısa keseyim yoksa spoiler vermeye başlayacağım. Kitabı ciddi anlamda çok sevdim. Okurken de keyif aldım ve romantik komedi, kasabalarda geçen aşk hikayelerini seviyorsanız bu seriye mutlaka el adın derim.
Kitaba dair puanım 5 üzerinden 5 veriyorum. 🌟🌟🌟🌟🌟
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder
Kitap ya da yazı hakkındaki görüşünüzü bizimle paylaşın