24 Aralık 2023 Pazar

0 ALINTILAR // Amanda Bouchet - Kraliçelerin Laneti (Kralseçen Günlükleri #4)



Kitabın yorumu için tıklayınız!







"Kuşku duymaya başlıyorum," diye itiraf etti Cat, sesinde korku vardı. Yere gömülüyor gibi görünüyordu. "Böyle geçen günlerin sonu gelmeyecekmiş gibi."

"Sel Elpis'sin. Umutsun." Jocasta arkadaşına baktı. Kız kardeşine. "Yıkılmazsın. Kararlısın. Herkese umut verdin. Şimdi kendine de biraz umut ayır."


*****


Artık şafağın sökmesine ihtiyaçları vardı. Ufukta bir ışık görmeye. Elpis, hepsinin bildiği bir mucizeydi. Umut, insanlara sınırların ötesinde bir güç verirdi. Görevleri tamamlanana kada rbir adım, sonra bir adım daha atmalarını sağlayan o güce. 


*****

Bellanca omuz silkti. "Asıl güçsüzlük, hislerimizin etrafında dönüp durmamız. Şeker değiliz, birazcık gerçek karşısında eriyip gitmeyiz. İnsanlar göründüklerinden daha sağlamdır. Gerçekten söylemek istediklerini söyle. Hayat kolaylaşır, emin ol."

"Senin hayatın çok mu kolaydı?" diye meydan okudu Carver. 

"Hayır ama en azından gaddarlığı ve dehşeti gerçekti." Bellanca suratında bir sırıtışla ona döndü. "Şimdi daha iyi."

Carver ona ters bir bakış attı. Flynn'e göre gönülsüz bir hareketti. "Çünkü işkence edebileceğin biri var: Ben."

*****

"Savaşmak ve çiftçilik yapmak dışında hiçbir şey bilmiyorum."

Jo'nun mırıltısı kısık ve yumuşaktı. "Savaşmak ve çiftçilik. Flynn onun başının arkasını sıkıca tutuyor olmasına rağmen Jo göğsüne dayanarak başını salladı. "Koruma. İhtiyaç karşılama."

Flynn dudaklarını yukarı doğru kıvıran, inanmaz bir gülümsemeye engel olamadı. "Söylemediğim şeyleri duyuyorsun ve sözlerimi değiştiriyorsun."

Jo kollarını ona dolayıp arkasından birleştirdi. "O konuda fazlasıyla iyiyim."

Flynn kahkahasını bastırdı. "Tepeme göktaşı düşmüş gibi hissederken beni nasıl gülümsetebiliyorsun."

"Şimdi de göktaşı mıyım?" Başını geriye doğru attığında safir mavisi gözleri kısılmıştı. "Ne gurur okşayıcı."

"Gurur okşayıcı değil mi?" Bir göktaşı Flynn'in düşünebileceği en nefes kesici şeydi. Gökyüzündeki ateşti. "Doğrudan gökyüzünden geliyorsun ve seninle ne yapacağımı bilmiyorum."


*****

Flynn hiç düşünmeden arkasından atıldı. Kızın dirseğini kavrayıp durdurdu. "Hayır."

Jo ona bakmak için döndü, yüzündeki saldırganlık ürkütücüydü. "Neye hayır?"

"Gitme."

Jocasta'nın dudakları dümdüz bir çizgi oldu. O narin burun delikleri aldığı derin nefesle şişti. "Niçin gitmeyeyim? Bir şeyi ardımda bırakıp gitmiyorum ya."

Flynn buna hırlayarak karşılık verdi. "Beni ardında bırakıp gidiyorsun."

"Yani? Ne önemi var? Sen beni istemiyorsun. Yeterince değil."

"Seni hayatın kendisinden bile daha çok istiyorum!"

*****

"Dur." Flynn uzanıp onun kollarını kavradı. Sertçe değil, sadece onu adımının ortasında durdurup yeniden ona bakmasını sağlayacak kadar. "Bana işkence ediyorsun."

Jo'nun kaşları yukarı fırladı. "Ben mi sana işkence ediyorum?"

Bir saniye için kızın dizini hayalarına geçireceğini düşündü. Öyle bir şey yapmadı ve Flynn konuşmaya başladı. "Uyandığımda düşündüğüm ilk şey sensin. Uykuya daldığımda zihnimde senin yüzün var. Rüyalarımdan çıkmıyorsun, gece gündüz aklımdasın." Yüce Zeus, konuşmayı bırakamadı. Jo kocaman olmuş gözlerini ona dikip baktı. "Fakat beni dehşete düşürüyorsun. Birlikte bir yola girersek ve seni kaybedersem mahvolurum. Bunu altı yıl önce zaten biliyordum. Şimdiyse durum daha da kötü." 

Jo'nun alnı kırıştı. "Neden daha kötü?"

Çünkü seni o kadar çok seviyorum ki bu sevgi içimi dışıma çıkarıyor. Bunu itiraf etmek çok fazla geldi. Söylediği tek şey, "Çünkü kendimi daha iyi tanıyorum," oldu.

*****

"Geçen hafta boyunca yemeğinin içine gizli gizli aşk iksiri döküyordum. Sonuçlar inandırıcı. Memnun oldum."

Flynn sırıttı yine. "Kurcaladığını gördüğüm için yemeklerden önce tabaklarımızı değiştiriyordum. Buna ne diyorsun?"

Jocasta'nın gözleri sahte bir şaşkınlıkla irileşti. "Kendime karşı bir düşkünlük hissediyorum ben de."

Adamın kısık sesli kahkahası yine duyularını karıncalandırdı. 

Jocasta yavaşça şarabını yudumladı, bir defa, iki defa. Flynn'in gözlerini yine dudaklarına çekiyordu. "Öyleyse bana tamamen kendi başına aşık oluyor olmalısın," diye ekledi cüretkarca. 

Flynn, Jocasta'ya çenesini kapalı tutmuş olmasını diletecek kadar uzun süre tereddüt etti. En sonunda, "Ben aşkına yıllar önce düştüm." dedi. 








 

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder

Kitap ya da yazı hakkındaki görüşünüzü bizimle paylaşın