31 Aralık 2023 Pazar

0 ALINTILAR // Claire Kingsley - Noel'de Aşk Başkadır



Kitabın yorumu için tıklayınız!





"Geçmişe dikkat et derim."

Söylediği şey tuhaftı. "Geçmiş mi?"

"Evet, evet." Sanki bir şeyler arıyormuş gibi yeleğinin ceplerini yokladı. "Geçmiş daima insanı yakalar. Ondan kaçıp saklanamazsın."

"Geçmişten saklanmama gerek yok. Artık geride kaldı."

"Hepimiz böyle düşünürüz. Ama peşimizi bırakmaz."

Bu şimdiye kadar yaptığım en tuhaf konuşmalardan birine dönüşüyordu. "Nede bahsettiğini anladığımdan pek emin değilim."

Gözleri benimkilerle buluştu, gözlerindeki ani berraklık şaşırtıcıydı. "Saklanamazsın. Geçmiş ne olursa olsun seni bulur. Geçmişle kendi koşullarınla yüzleşmek daha iyidir."


*****


"Bu güzel küçük paylaşım etkinliğini geride bırakmada önce bir şey daha var."

Homurdandım.

"Nazik olmaktan nefret ettiğini biliyorum ama böyle bir şansı bir daha bulamayabilirim. İyi ir ruh hali içindesin."

"Hayır, değilim."

Beni eliyle geçiştirdi. "Tabi ki öylesin. Bu göreceli bir şey. Ama sana şunu sormam gerek: Cookların çiftliğinin peşinden gitmeye değeceğinden emin miyiz? Satmak istemediklerini ve Isabelle'le bir geçmişiniz olduğunu düşünürsek."

"Isabelle'le olan geçmişimin çiftlikle bir ilgisi yok."

"Duygu yelpazenin en fazla bir şalgamınkine denk olduğunun farkındayım ama sen bile buna inanıyor olamazsın. Isabelle'le olan geçmişinin bununla çok ilgisi var. Ne kadar istesen de geçmişi bugünden ayıramazsın."

"Evet, ayırabilirim."

"Deneyebilirsin ama işe yaramaz. Geçmiş daima peşimizden gelir."


*****

Başını iki yana sallarken üzgün gibiydi. "Neredeyse kanacaktım, inanamıyorum."

"Neye kanıyordun?"

"Cazibene. Kalbini gizlemek için taktığın o maske. Geçen gece, aslında düşündüm ki..." Durdu ve başka bir tarafa baktı. "Boş ver. Yanılmışım. Sen aynı değilsin."

"Aynı derken?"

"Önemi yok."


*****

"İnsanlar karmaşıktır. Duygular da öyle."

"Gerçekten de öyle, değil mi?" dedi Annika. 

Çay fincanımı kaldırdım. "Büyü duygulara, karmaşalara ve bunlar arasında yolumuzu bulmamıza yardımcı olan arkadaşlara?"

Çay fincanlarımızı tokuşturup birer yudum aldık.

"Sadece dikkatli ol," dedi Marigold. "Zamanında kalbini çok kırdı. Tekrar incinmeni istemiyorum." 

"İhtiyacım olan son şey bu," dedim. "Dikkatli olacağım. Doğrusu, Elias Stoneheart hakkında sizinle konuştuğuma inanamıyorum. Onunla bir daha asla konuşmayacağıma yemin ettim ama işte görüyorsunuz. Neden onu her gördüğümde içimde yükselen öfkeye midemde uçuşa kelebekler eşlik ediyor diye merak ediyorum."

"Kelebekler ve yakıcı öfke güçlü bir kombinasyondur," dedi Annika.

Bu konuda haklıydı. Çok güçlüydü. Çok öfkeliydim ama yine de onu düşünmeden edemiyordum. Yoğun yeşil gözlerini ve vücudunun sert hatlarını. İnsanı hipnotize eden sesini. 

Zaman zaman yüzünde gördüğüm o yaralı ifadeyi.

Karşı konulmaz biriydi. Ve tehlikeli. Karlı bir kış gününde sıcacık bir ateş gibi olmasını çok istesem de kolaylıkla kontrolden çıkıp kalbimi cayır cayır yakabilirdi.


*****

Endişelenmesine gerek yoktu. Onu hayal kırıklığına uğratmayacaktım. Artık değil.

"Liseden sonra Tilikum'dan ayrıldığımdan beri yanlış bir şeylerin peşinde koşuyordum. Kendimi kanıtlamam gerektiğini ve bunun tek yolunun da para kazanmak olduğunu düşündüm. Çiftliğe ilk geldiğimde bana ne dediğini hatırlıyor musun?"

"Git ve bir daha gelme mi?"

"O da var ama mutlu olmadığımı da söylemiştin. Haklıydın da. Ne kadar mutsuz olduğumun farkında bile değildim. Ama perişan haldeydim. Üstelik hırsın beni bu kadar uzun süre yönlendirmesine izin verdiğim için de değildi sadece. Gerçi o da etkiliydi. Ama mutsuzluğumun asıl sebebi sensizlikti."

"Yapma," dedi fısıldar gibi. "Ciddi değilsen bunu yapma. Kalbim buna dayanamaz."

Ona doğru biraz daha eğilip avucumu yanağına bastırdım. "Ciddiyim. Seni seviyorum, Belle."






 

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder

Kitap ya da yazı hakkındaki görüşünüzü bizimle paylaşın