~~~*~~~
Roarke gecenin karanlığında Eve'in yanında uzanmış nefes alışlarını dinliyordu. Bir adamın cinayet işlemesi için bildiği türlü türlü sebep vardı. Ama bu sebeplerden hiçbirisi sevdiği kadını korumaktan daha geçerli ve hayati değildi.
~~~*~~~
Ayın ilk kitabı geçen ay okumayı planlayıp okuyamadığım Nora Roberts'ın Ölüm Yargısı kitabıydı. Biliyorsunuz ki serinin her ay bir kitabını okuyarak tamamlamayı planlıyorum ve 11.kitaba kadar düzenli okuyup bunda biraz sallandı yarattım aferin bana ama yetiştirebilirsem ki muhtemelen yetiştiremem ama olsun bu ay bir tane daha okumak istiyorum.
Dediğim gibi serinin 11. kitabıydı Ölüm Yargısı... Ölüm Serisi ya da Eve Dallas serisi hangisini kullanırsanız... polisiye aşk kurgusunda bir seri... dibine kadar polisiye ve dedektifli bir kurgusu var ve içerisinde çok güzel bir şekilde aşk harmanlanmış.
Şu seriye her okur bir el atmalı bence hala okumadıysanız ilk kitabı Çıplak Ölümü alarak başlayın derim.
~~~*~~~
Eve kimsenin kendine onun gibi baktığını hatırlamıyordu. Sanki ondan başka hiçbir şey, hiç kimse yokmuş gibi hissettiren bir bakıştı bu.
~~~*~~~
Kitabın kısaca konusuna değinmek gerekirse; Eve, Araf isimli striptiz-gece kulübünde bir polisin şiddetli bir öfke sonucu öldürülmesini araştırmaya başlar. Araf, aynı zamanda Roarke'ın sahip olduğu bir mekandır. Öldürülen polisin aslında örnek polislerden olduğu, her işini düzgün ve kitabına uygun yapan, eski askerlerden polisliğe geçiş yapan bir memurdur. Maddi geçimsizliklerden dolayı mesai saatleri dışında da gece kulübünde barmenlik yapmaktadır. Kimsenin genç adamdan hiçbir sıkıntısı yoktur. Çünkü hem barmen olarak hem polis olarak hem de bir eş bir baba olarak tam bir örnek insandır. Eve bunu araştırırken başka bir polisin daha öldürülmesi ve ikisi arasındaki bağlantıyı keşfettiğinde işin içinden oldukça pis kokular yayılmaya başlar çünkü öldürülen polislerin geçmişlerinde rozetlerini kötüye kullanma, rüşvet gibi notlar vardır. Adım adım cinayetleri araştırırken bir mafya babasına, iş adamı kimliği altına saklanmış kötü bir adam olan Max Ricker'a dayanır. Ayrıca bu adamın Roarke ile bir geçmişi vardır. Her ne kadar sonradan yollarını ayırmış olsalar da Ricker, Roarke'a takmış ve kinlenmiştir. Onu yok etmek için Eve Dallas'ı da gözünü kırpmadan harcayabilecektir. Ki zaten katilin kim olduğunu bulmaya çalışan Eve'in yolu da devamlı Ricker'a çıkmaktadır. Üstelik katil şimdi gözünü Eve'e dikmiştir ve genç kadının adamı yakalamak için çok az zamanı kalmıştır. Bunların yanında da Ricker'da gözünü Roarke'a dikmiştir ve Roarke'a ulaşmanın yolu da Eve'den geçmektedir.
Öncelikle şunu söylemek istiyorum ki Roarke'a adamım bütün dünyayı sahiplenmiş satın almışsın hahaha nereye el atsak senin mekan çıkıyor. Neden artık diğer dünyalara el attığını anladım bu dünyada alacak yer kalmadı sanırım 😂
Ahh bir de nadir anlardan birine tanık olduk. Summerset, Eve'in yanında oldu. Yani onun yaptığı bir şeyi destekledi! Bu an... cehennemin buz tuttuğu andı bence 😂
~~~*~~~
Eve, Roarke'ın gözlerinin içine baktı. Kış kadar soğuk, donmuş bir okyanus kadar maviydi bu gözler. Daha bir kaç saat önce silahlı dört adamla karşı karşıya kaldığında, adrenalinin bu kadar yükseltmediğini düşündü. Ne tuhaf, Roarke'ın tek bir bakışı çok daha etkiliydi.
~~~*~~~
Katilin amacı, içindeki acısı, polisleri hedef alırken bıraktığı notlar çok iyiydi. 30 gümüş kredi ve kanlı rozet... vay canına güzel detay... çok severim polisiye kurgularda böyle detayları o yüzden bu kitapta da bu detay çok hoşuma gitti.
Katilin kimliği konusunda kitabın başından beri şüphem vardı ancak iki kişiden biri diyordum ve tahminim çıktı. Ahhh yanılmıyorumdur katiller konusunda 😎
Cinayetlerin araştırılma konuları ve ekibin hep toplanması kısmını çok seviyorum okumak öyle zevk veriyor ki... Özellikle her seferinde Roarke'ın teknolojisini kullanmanın EDB için müthiş bir heyecan ve bende çok heyecanlanıyorum oraya geçtiklerinde çünkü diyorum ki evet yasadışı polis araştırması... 😂
Roarke'ın bir numaralı düşmanı Max Ricker... bu detay bence kitabın en iyi ayrıntısıydı. Çünkü Roarke'ın herkes düşmanı çünkü adam çok şey ama bu adam hem güçlü hem zengin ama geçmişten gelen kin onu daha da gözü kara yapıyor bu durumda daha heyecan verici hale geldi kitapta.
Zaten Roarke'ın adamın adını duyduğunda verdiği tepki de bunu gösteriyordu.
Eve'in Ricker ile görüşmesi ve orada olanlar süperdi. Yürü be kızım dedim. Gerçi o görüşme Roarke ve Eve arasındaki iplerin gerilmesine neden oldu. Ama buna da ihtiyaç vardı çünkü Roarke'ın da bir şeylere kızma modu olabileceğini görmeliydi Eve. Ayrıca evliliğin uzlaşma olduğunu da öğrenmeliydi.
İkili arasındaki o kırgınlık, küskünlük ya da trip mi demeliyim çok güzeldi. Tam bir evlilik aksiyonuydu. Hani diyorlar ya tartışmalar evliliğin tuzu biberi işte biz de Roarke ve Eve evliliğinde öyle bir ana şahit olduk. Ama ikisi de bu durumdan nasıl rahatsızlardı sonunda görmek çok güzeldi. Barıştıklarında ikili arasındaki dinamik aynı hale geldi. 😍💕
~~~*~~~
"Buz gibi. Ölümün yanı başında ancak bu şekilde durup bakabilirsin. Kendini buz gibi tutmalısın ki içine işlemeyesin."
~~~*~~~
Eve'in geçmişte takıldığı bir adam olan Webster... bence kitabın en güzel bir diğer detayıydı. Çünkü Roarke'ın kendi bölgesini işaretleme modu yarattı. Resmen kıskanç bir Roarke okuduk 😂
Eve kendi hayatını tehlikeye söz konusu olduğunda gözü kara davranırken Roarke'ı piyon olarak kullanıldığı anda tetikte ve kıyameti koparmaya hazır modda olması süperdi. Ahhh Eve... aşk sana çok yakışıyor be gülüm 😇
Roarke'ın toplantısını basıp da konuşma talep ettiğinde de çok güzeldi. Roarke'ın şaşırması, Eve'in bunu umursamadan kendini anlatma çabası... çok güzeldi. 💕
Peabody ile McNab süpersiniz. Her ne kadar Eve onları onaylamıyor gibi görünse de bence ikilinin dinamiği çok iyi. Hatta Roarke'ın onları desteklemesi de çok güzel. Ama kitabın sonunda Araf'ın tuvaletlerini teftiş muhabbeti çok eğlendirdi beni. Bir de Roarke'ın Eve, hadi biz de bir teftiş edelim demesi... 😂 Evet kızgın, kırgın Roarke çok ateşli, seksi falan ama aşk adamı Roarke'da öyle 😍💕
Kitabın sonunda katil ile olanlar... bence bu kurguya yakışacak bir sondu. Cidden başka türlüsünü de bu kitaba yakıştıramazdım.
Umarım yayınevi harcamaz da bu seriyi çıkarmaya devam eder. Evet, uzun bir seri! Evet, yurt dışında elli küsürlü kitaplar çıktı! Evet, bir daha yirmilerdeyiz! Ama bu seri okunur! Bu seri tutuyor! Bu seriyi düzgün basılsa deli gibi satar!
Kitaba dair puanım 5 üzerinden 5 veriyorum. 🌟🌟🌟🌟🌟
~~~*~~~
"Benim aracılığımla kimse sana dokunmayacak." Roarke karısının yüzünü kendine doğru kaldırdı. "Seni incitmek için kimse beni kullanmayacak."
~~~*~~~
Kitabın adı : Ölüm Yargısı
Orijinal adı : Judgment in Death
Yazarı : Nora Roberts (J. D. Robb)
Çevirmen : Aslı Ağca
Seri Bilgisi : Ölüm Serisi (Eve Dallas) #11
Yayınevi : Epsilon
Sayfa sayısı : 392
Kitabın tanıtım yazısı:
Bir polis, Araf adındaki kulüpte öldürülmüştür ve Eve Dallas suç dünyasının cehennemine inmek zorunda kalacaktır.
"Muhtemelen eşi benzeri yok." Library Journal
Üst düzey bir gece kulübünde, hunharca öldürülmüş bir polis bulunur.
Silah olarak beysbol sopası kullanılmıştır. Cinayet sebebi ise bir muammadır. Büyük bir acımasızlıkla işlenen bu cinayeti ise Eve Dallas hızla çözmek zorundadır. Ne var ki araştırmaları, bu özel kulübün bir gece kulübünden fazlası olduğunu ortaya çıkarır. Araf herkesin yargılanmadan önceki son şansıdır. Burada nihai kaderinizi en mahrem günahlarınız belirler. Ve Araf'taki bir polisin sırları, masum ruhların sonsuza kadar lanetlenmesine sebep olabilir...
"Çok eğlenceli." Cosmopolitan
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder
Kitap ya da yazı hakkındaki görüşünüzü bizimle paylaşın