~~~*~~~
Hayata dair sevdiğim her şey tam karşımda olmasına rağmen hiçbirinin tadını çıkaramıyordum. Ne güzel bir hayat dersiydi bu: Dilediğin şeye dikkat et.
~~~*~~~
Bu dönemleri ve bu dönemleri anlatan kitapları da filmleri de çok seviyorum. Hangi dönem diyeceksiniz şimdi... tabi ki Noel zamanı... çok güzel oluyor... hikayeleri, filmleri, kitapları...
Tam da Noel kutlanan bir zaman diliminde elimde olan ve okumayı ertelediğim bir kitap olan En Uzun Noel'i aldım elime ve okudum. İlk çıktığı dönemlerde aldığım ama bir türlü sıra gelmeyen bir kitaptı şimdi ise yorumuyla karşınızdayım.
~~~*~~~
Andrew bir daha asla sıradan bir aile dostu olmayacaktı; daima bundan biraz daha fazlası, biraz daha bana ait olacaktı, o bunu bilmese de.
~~~*~~~
Kitabın kısaca konusuna değinmek gerekirse; Mae, Noel'i ailesi ve ailesinin çok yakın arkadaşlarıyla beraber geçirmektedir. Birlikte geçirecekleri o altı günü çocukluk arkadaşı Theo ve onun ağabeyi olan Andrew ile her seneki gibi bir Noel geçireceğini düşünmektedir. Ki öyle de geçmiştir. Alışkanlıkların dışına çıkmamış ve herkes mutlu olsun diye hep yaptığı şeyleri yapmıştır. Ancak tatilin son günü yıllardır Noel'i kutladıkları kulübenin satılacağını öğrenmişlerdir ve bu bilgiyle yola çıktıklarında Mae, farkına varmadan bir dilek diler. "Beni mutlu edecek bir şeyi gösterir misin?" Bu dileğinin ardından Mae bir zaman döngüsünde sıkışıp kalır. Aynı anları tekrar tekrar yaşar... Yaptığı her hata da Noel'in tatilinin başladığı ana geri dönen Mae, artık ne yapacağını ya da yaptığı her hatada sil baştan yeniden yaşayacağı korkusuyla boş verir ve bütün duygularını rahatlıkla yaşamaya karar verir. O an kendini öncelikli yapar, düşüncelerini direk söylemeye kendini mutlu edecek şeyleri yapmaya başlar. Bunların başında da kendini bildi bileli aşık olduğu Andrew'a duygularını söylemek de var... Ancak her şeyi ilk kez yaşadığında yaptığı bir hata ise... üzerinde kara gölge gibi durmaktadır. Şimdi neyin doğru neyin zamanı korkusuyla yaşamaya devam eden Mae, kendi mutluluğunu bulmaya çalışırken arkadaşlığı ile aşkı arasındaki dengeyi de bulması gerekmektedir. Bir de geçmiş hataları anlatması...
Kitabın en güzel yanı diğer insanlar için kendimizi nasıl da geri plana attığımız, isteklerimizi kısıtladığımız, bunun karşısında başkaları mutlu olsun diye kendi mutluluğumuzu nasıl ikinci plana attığımızı gösteriyordu. Bunu okumak aslında aynılarını hepimizin yaptığını görmeme neden oldu. En azından benim çevremdeki herkes kendinden böyle ödün veriyor ki zaman zaman ben de veriyorum. Dolayısıyla da kaçırdığımız çok fazla şey olabiliyor. Bunu çok güzel okurun önüne seriyor kitap. Bu yüzden çok sevdiğimi söylemeliyim.
~~~*~~~
"Daha çok önümde uzanan hayatı gördüm ve neden istediğim şeyin peşinden koşmayayım ki diye düşündüm."
~~~*~~~
Mae'nin ailesi ve sevdiği insanlar için kendinden vazgeçerek elindekilerle mutlu olma çabası güzel anlatılmıştı. Zaten onun içinde her şeyi kırılma noktası da kulübenin satılacak olması ve sonrasında da alıştıkları düzenin bozulacak olmamasıydı. Her şeyin başladığı o dileğin dilendiği... Bazen ne dilediğine dikkat et diyorlar ya işte... bu kitapta onu da görüyoruz bazen dikkat etmek iyidir belli mi olur kabul olası tutar 😇
Mae'nin bu zaman döngüsünde sıkıştığında bocalaması çok güzeldi. Özellikle bunu sadece Benny ile paylaşması, yaşlı adamın kıza inanması ve ikilinin her şeyle baş etme çabası da güzeldi. Özellikle Mae'nin yaptığı her hatada ya da olan her şey de her an sil baştan yaşamaktan korkar modu süperdi. Bunun yanında da artık yeter be dediği nokta da herkese duygularını açıkça söylemesi tam bir ateş parçası gibi görünmesini sağladı. Resmen o sahneyi okurken yürü be kızım dedim. 😂
Zaten Andrew'un da en çok dikkatini çektiği sahneydi sanırım 😎 Zaten ona da duygularını ifade ediş biçimi, sonrasındaki cool tavırları, her şeye rağmen bir şekilde aşarım sen reddedeceksen et modu da çok iyiydi.
Yılbaşı ağacının altındaki halleri... Andrew ve Mae'nin halleri çok tatlıydı. Hatta ikilinin bir ilişkiye girme modu da öyleydi. Kıza yaparken ki halleri, kaçak oynarken ki halleri ya da alışverişte kimseye yakalanmama modları çok güzeldi.
Bunların yanında bütün ailenin birbiriyle olan ilişkisi, ebeveynlerin çocuklara olan tavırları da çok güzel anlatılmıştı. Cidden anne babaların yıllara yenilmeyen arkadaşlıkları çocuklara da yansımış... çok tatlıydı.
Mae'nin bütün yaşadığı bu travmaları anlattığı nokta da ise... diğerlerinin tavırları ya da ailesinin desteği çok güzel anlatılmıştı.
~~~*~~~
"Her şey geçip gidene kadar hangi seçimin doğru olduğunu bilmek zor sanırım."
~~~*~~~
Andrew'un da bocalaması, neye inanacağını bilememesi ve daha da önemlisi Mae'nin yaptığı hata karşısında şaşırması ve sorgulaması çok iyi kurgulanmıştı. Açıkçası onu hiç suçlamadım çünkü ben de olsam aynı tavrı verirdim dedim.
Kitabın sonları çok tatlıydı. Ve kitabın kurgusunun altındaki nedenlere bakıldığında kitabın cidden çok iyi olduğunu da itiraf etmeliyim. İlk başladığımda nasıl ya bu böyle mi gidecek hep falan modundaydım ama sonrasında çok daha iyi bir hal aldı.
Kitabı severek okudum, bir iki sahnede seks sahnesi vardı bu yüzden çok da rahatsızlık duyularak okunacak bir kitap değildi bence.
Ayy çok sevdim ben kitabı. Bu tür kitapları seviyorsanız mutlaka deneyin 😍
Kitaba dair puanım 5 üzerinden 4 veriyorum. 🌟🌟🌟🌟
~~~*~~~
"Sana herkesin bilmediği bir sır vereceğim: Her şey yoluna girecek. Bunu öylesine söylemiyorum. Etrafındaki herkes darmaduman olunca sanki sen aynı lükse sahip olamazmışsın gibi hissediyor insan, biliyorum ama bu doğru değil. Bazen darmaduman olmakta hiçbir problem yoktur, hayatım."
~~~*~~~
Kitabın adı : En Uzun Noel
Orijinal adı : In A Holidaze
Yazarı : Christina Lauren
Çevirmen : Onat Özyılmaz
Yayınevi : Yabancı Yayınları
Sayfa sayısı : 280
Kitabın tanıtım yazısı:
Aşk yanı başındayken ne dilediğine dikkat etmelisin
Maelyn Jones ailesiyle birlikte yaşıyor ve ona artık bir şey katmayan işinden nefret ediyordu. Yine de Noel yılın en büyülü zamanıydı ve dünyada en sevdiği yerdeydi: Ailesi ve onların ömürlük dostlarıyla tüm tatillerini geçirdiği karlı kulübede. Ancak gece yarısı yaptığı bir hata sığınağının sıcaklığını tehlikeye atmış ve işler hiç beklemediği biçimde sarpa sarmıştı.
Mae çaresizce evrenden onu mutlu edecek şeyi göstermesini dilediğinde kendini tatiline en baştan başlamak üzere uçakta bulmuştu. Bu ya dev bir şakaydı ya da gerçekten ona ikinci bir şans verilmişti. Hapsolduğu bu zaman döngüsünden kurtulmak istiyorsa önce işleri yoluna koymalıydı. Özellikle de kendini bildi bileli âşık olduğu adama itiraf etmesi gereken bir şey vardı…
“Kış temalı bir aşk hikâyesinden isteyebileceğim her şey!” —Emily Henry
“Mükemmel bir yılbaşı hediyesi.” —Publishers Weekly (starred review)
“Lauren’ın ilk tatil romansı insana daha en baştan kendini iyi hissettiriyor.” —BookPage (starred review)
“Kusurlarıyla sevilesi bir kadın karakteri alın, aşırı ilgili komşu-çocuğu kahramanı ekleyip üzerine sıcak bir aile kutlaması serpiştirin; işte size Christina Lauren’dan zaman döngüsü konulu leziz bir romantik komedinin tarifi.” —Library Journal (starred review)
“Christina Lauren baş döndürücü aşk romanları yazmakta usta ancak En Uzun Noel en muhteşem işi. Kitap, okurlarını çok sevdikleri bayram kazakları gibi sıcak, neşeli bir şekilde sarmalıyor.” —Entertainment Weekly
“Klasik bir konu, Christina Lauren’ın alameti farikası iğneleyici şakalar ve tutkuyla birleştiğinde ortaya cazip bir romantik komedi çıkıyor.” —Kirkus
“Christina Lauren’ın En Uzun Noel’i mutluluğu bulmak ve âşık olmak üzerine muhteşem bir bakış açısı sunuyor.” —Carrie Ann Ryan
“Kesinlikle büyüleyici bir tatil romansı: zekice yazılmış, sıcacık ve enfes bir şekilde seksi. Karakterleri aklınızdan kolay kolay çıkmayacak.” —Kate Clayborn
“En Uzun Noel bir şans daha verilmiş bir kadının hikâyesi… Christina Lauren’ın hayranları bu neşeli romana kesinlikle bayılacak.” —Shelf Awareness
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder
Kitap ya da yazı hakkındaki görüşünüzü bizimle paylaşın