0 Anna Campbell - Mahrem

~~~*~~~

Arazide geçirdiği yalnız zamanlar Grace Paget durgun hayatına göle düşen bir kaya gibi girdiğinden beri kayıp bir cennetmiş gibi geliyordu.

~~~*~~~ 

Bu ayın historical romans kitabı Anna Campbell'ın uzun zamandır elimde olan bir kitabıydı. Zaten yazarın güncel çıkan kitabı yok hepsi çok eskidir. Mahrem de 1. baskı bendeki ve 2009 yılı... düşünün ne kadar eski!

Neyse konumuz bu değil. Historical romans türünde, tekli kitaplardan biri. Bu yazarı merak ederek almıştım ama almasam da olurmuş dedim 🙈

Beklentilerimi karşılamadı ne yazık ki! Ortalama bulduğum bir kitap çıktı ki oldukça hevesle başladım kitaba. 😔

~~~*~~~

"Burası her an kumarla dolu." Sonra aceleyle titreyen bir sesle, "Neşe, Lord John'dan alabileceğin en büyük intikam olur. İnanıyorum ki... inanıyorum ki beraber neşe yaratabiliriz."

"Neşe buraya yabancıdır," dedi umutsuzca.

"Öyle olmak zorunda değil."

~~~*~~~ 

Kitabın kısaca konusuna değinmek gerekirse; Matthew, yani Sheene Markisi, amcasının kendisini deli olduğuna ikna ederek bir eve hapsetmiştir. Öyle ki dışarısı veya kaçması imkansızdır çünkü amcası oldukça güçlüdür ve acımasızdır. Bu yüzden de kaderini kabullenmiştir. Amcası aynı zamanda Matthew'a bir kadın getirip onun erkekliğini de korumak ve bir kadına bağlamak istemektedir. Bu yüzden maddi zorluklar çeken, bir süre önce kocasını kaybetmiş olan Grace'i kaçırırlar. Aslımda Grace bir f*hişe zannederek kaçırırlar ve genç kadın kimseyi aksine inandıramaz bu yüzden de Matthew'un yanında hapsedilir. Bu süre zarfında da Matthew'un amcası Lord John  tarafından da tehdit edilir eğer yeğeninin yatağına girmezse öldürülecektir ama öncesinde adamlarına hediye edilecek sonrasında öldürülecektir. Şimdi Matthew ile Grace aynı tarafta savaşmaları gerekir ancak önce birbirlerine de güvenmeleri gerekiyordur. Ama ikili arasındaki cinsel gerilim ve duygular işleri karıştırır çünkü birbirlerine aşık olmaya başlamışlardır ve hayatlarını yaşamaları için bir çare düşünmeleri gerekmektedir. 

Öncelikle şunu demeliyim ki kitap alıştığımız historical romanslardan değildi. O alıştığımız sosyete ya da balolar yoktu. Bu yüzden farklı olması türünden de ayrıştırabilir bir kurgu olması bir artıydı. Ancak... okurken sıkıldım. Akmadı! İçimden yarım bırakmak geçti ama ısrarla bitirdim ve sonucunda da beğenmedim 🙈

Karakterlerde oturmayan bir şey vardı... duygularda da öyle... fazla mı acıtasyon vardı yoksa bana mı öyle geldi bilemiyorum ama olmadı sanki. 

Kitapta hoşuma giden şey alışılagelmişin dışında karakterler olmasıydı. Sheene Markisi'nin karakteri, bir marki sonuçta alışılagelmişin dışındaydı bunu sevdim. 

~~~*~~~

Grace'ten istediği hayvansı bir rahatlama değildi. Grace'ten istediği... aşktı.

~~~*~~~ 

Grace'in de masum, iyi aile kızı olmasını beklerken ailesine karşı çıkarak bir evlilik yapıyor ve ailesi tarafından reddediliyor ama buna rağmen hayatın ona getirdiklerine de kabul ederek yaşıyor. Farklı karakter olmasını sevdim bu yönden de.

Matthew'un gardiyanlarını pislik gibi göstermeye çalışılmış ama çok zorlama geldi bana. 

Bir de kitapta çok fazla f*hişe kelimesi geçiyordu. Her konuşmada... yani tamam anladık Grace'i öyle görüyorsunuz da o kadar dile getirmek de gereksizdi. Bir yerden sonra çok eğreti duruyordu.

Kitabın sonunda kaçma girişimleri, sonrasında süre gelen olaylar güzeldi ve bence kitaptaki eksik olan hareketlilikti diyebilirim. Ama orada da Grace'in ailesinin olaylara girmesi, yardımcı olması ve canım kızım modları da yapmacık geldi.

Aslında çok uzatmayı planlamıyorum yorumumu çünkü anlamışsınızdır ki çok sevemedim 🙈

Tavsiye eder miyim? Eğer aldıysanız okursunuz zaten ama almadıysanız da almak için acele etmeseniz de olur sanki.

Kitaba dair puanım 5 üzerinden 2 veriyorum. 🌟🌟

~~~*~~~

"Kalbimi tanıyorum, Matthew. Hissettiklerimin değişmeyeceğini biliyorum." Grace titrek bir nefes aldı ve ona doğru titreyen bir el uzattı. Sesi yoğunlukla titriyordu. "Sana seni sevdiğimi söylediğim zaman bu seni sonsuza dek seveceğim anlamına gelir."

~~~*~~~ 

Kitabın adı     : Mahrem

Orijinal adı     : Untouched

Yazarı            : Anna Campbell

Çevirmen        : Aslı Tümerkan

Yayınevi          : Epsilon 

Sayfa sayısı     : 392

Kitabın tanıtım yazısı: 

Sadece birkaç öpücük nasıl bu kadar fırtınalı bir arzu yaratabilir?

Güzel Grace Paget kaçırılmış, gizlice uzaktaki bir çiftliğe götürülmüş ve hiç tanımadığı bir adamın her arzusunu karşılaması söylenmiştir, eğer bu isteği yerine getirmezse hayatını kaybedecektir. Grace onu kaçıranların sandıklarının aksine bir fahişe değildir ve hayatını kurtarmak için her türlü riski göze alacaktır fakat birden kendini bu tanımadığı yakışıklı adam tarafından baştan çıkarılmış bir halde bulur. Adamın gözlerindeki bir şey Grace'e onun göründüğü kadar acımasız olmadığını fısıldar.

Sheene'in, bu kadının çiftliğe neden ve nasıl getirildiğine dair hiçbir fikri yoktur. Bir mahkûm gibi kilit altında tutulan ve herkes tarafından "deli" olarak tanınan bu adam hayatını geri kazanmak için her şeyi yapmaya hazırdır fakat Grace'in büyüleyici güzelliği bütün amaçlarını unutmasına sebep olur. Ve onun yanından bir an bile ayrı kalmak istememesine rağmen Grace'in zorla çiftlikte tutulmasına da dayanamaz. Birlikte onları tuhaf bir şekilde bir araya getiren bu güce karşı gelmeleri gerekmektedir. Ancak o zaman birbirlerine ait olacaklardır. Sonsuza kadar...