~~~*~~~
"Bazen sandığımızdan çok daha güçlü olduğumuzu anlamak için acı verici durumlara katlanmak zorunda kalırız."
~~~*~~~
Bazen bazı yorumları dinlemek lazım mı onu fark ettim çünkü bu kitapla ilgili o kadar yorum duymuştum ki alıp almama konusunda çok kararsız kalıp almamıştım sonra yazarın yeni bir kitabı çıkınca dedim ki ikisini de alayım bir şans tanıyayım... Hayır şans tanımak için bir yazarın iki kitabı neden alınır onu da bilmiyorum. Bazen kendimi anlamadığım ruh hallerine bürünüyorum sanırım kitap alışverileri sırasında. 😓
Neyse neden böyle düşündüğümü yorumun ilerleyen satırlarında anlatacağım sizlere.
Kitap Genç Yetişkin (young adult) türünde bir kitap. Tek kitap seri değil, küçük kasaba kurgusu... Cinsel içerik istemeyen, o tür yetişkin içeriklerden hoşlanmayan bir okur rahatlıkla okuyabilir. Karakterlerin yaşları zaten 17-18 yaşlarında dolayısıyla bu yaş grubu da severek okur bence.
Kitabın kısaca konusuna değinmek gerekirse; Bailey, annesi babası ayrılmış, annesiyle yaşayan henüz lise çağında bir genç kızdır. Annesiyle yaşadığı zamanlarda bir film platformunda Alex adına bir arkadaş edinir ve onunla yüzeysel konular ve filmler üzerine sohbet eder. Alex aynı zamanda Bailey'i de kendi kasabasına davet eder, çünkü genç kızın babasının orada yaşadığını biliyordur. Ama Bailey, cesaret edip gidemez. Ancak yaşadığı bazı olaylardan sonra babasının yanına, onun yaşadığı kasabaya taşınır. Alex'e de bu durumu söylemek istemez, konuşmalarda verdiği detaylarla kim olduğunu, gerçek kimliğini tahmin etmeye çalışır. Bu süre zarfında babasıyla ve yeni yaşayacağı kasabaya ayak uydurmaya çalışırken de bir işe girer ve oradaki kendi yaş grubu gençlerle de arkadaşlık yapmaya başlar. Onların en başında da Porter gelir. Çünkü delikanlı hem kasabanın yerlisi hem de Bailey'in ilgisini çekmiştir. Onunla başladığı arkadaşlık zamanla duygusal yakınlığa dönmeye başladığında ikili bir ilişkiye başlarlar ancak Porter geçmişinde aldatılmış olduğundan dolayı Bailey'den de dürüstlük beklemektedir çünkü kendisi her şekilde kartlarını açık bir şekilde ortaya sermektedir. Ancak Bailey'in aynı zamanda aklını meşgul eden bir Alex detayı da vardır. İkilem arasında kalan Bailey, Porter'a duygularını açtığı gibi Alex mevzusunu da açacak mı yoksa kendi içinde kalan küçük sırrı mı olacak...
~~~*~~~
"Ona tüm gücünle üstüne atlamak istermiş gibi korkunç bakışlar atıyorsun. O da sana dalgalarında sörf yapmak istiyorum der gibi bakışlar atıyor."
~~~*~~~
Öncelikle yorumun başlarında da dediğim gibi genç yetişkin kurgusu ve dolayısıyla da yetişkin okurların severek okuyacaklarını pek düşünmüyorum. Çünkü... ahh... hadi ama cidden 17-18 yaş ortalamasındaki gençlerin günlük yazar gibi yazılmış hikayesi hiç de ilgimizi çekmez diye düşünüyorum.
Kelimenin tam anlamıyla öyleydi. Duygu deseniz bir şeyler eksikti. Olay deseniz... hadi iki atraksiyon olsun diye sanki bir travmalı geçmişi olan delikanlı yazılmıştı. Aksiyon, olaylar yoktu.
Okurken çoğu zaman ne okuyorum ben dedim ve atlayarak okuduğumu itiraf edeyim. Hatta öyle ki atlıyorum falan ama o sahne geçmiyor... hala aynı sahnedeler, hala benzer mevzudalar...
Kendimi ergen kardeşimin-kuzenimin-yeğenimin sorunlarını dinleyen biri gibi hissettim.
Sevgili, aile, arkadaşlık problemleri ve yeni bir yaşam kurma çabasına değinilmek istenmiş ama bana hiç o hissi vermedi.
Kitapta tek hoşuma giden kısım, genelde kasabaya yeni gelen kızlara bir artistlik modu olur ya erkek karakterlerde... o mod yoktu. Porter tamamen arkadaş canlısıydı... Bir o kısım hoşuma gitti ama onun haricinde sevemedim kitabı.
Yorumu çok uzatmayacağım zaten çok da bahsedilecek bir şey yok. Alex'in kimliğini daha en başından tahmin ettim... sizlerde edersiniz zaten belli ki yazar ikilik yaratayım modunda değil, temiz saf bir hikaye yazma modundaymış.
Tavsiye eder miyim? Şu kitap fiyat piyasasında benim okuduğum türe güveniyorsanız paranıza yazık diyebilirim. Buna vereceğiniz parayla kendinize başka kitap alın.
Kitaba dair puanım 5 üzerinden 2 veriyorum. 🌟🌟
~~~*~~~
"Korkuyorum," dedim ona. "Senin yanındayken hissettiklerimden. Senden istediğim şeyden korkuyorum ve bunu nasıl isteyeceğimi bilmiyorum." Ayrıca söylersem korkunç olacağından ya da beklentilerimi karşılamayacağından da korkuyorum ama bunu söylemedim çünkü duygularını incitmekten çekindim.
Alnımı öptü. "Ben neyden korkuyorum biliyor musun?"
"Neyden?"
"Senden çok hoşlanmaktan ve senin beni daha iyi tanıyınca çok daha iyisine layık olduğunu düşünerek kalbimi kırıp, beni daha klas biri için terk etmenden korkuyorum."
~~~*~~~
Kitabın adı : Neredeyse Alex
Orijinal adı : Alex, Approximately
Yazarı : Jenn Bennett
Çevirmen : Neslin Gizem Efeoğlu
Yayınevi : Martı Yayınları
Sayfa sayısı : 416
Kitabın tanıtım yazısı:
Klasik film hayranı Bailey "Mink" Rydell, aylarını internette sadece Alex olarak tanıdığı esprili bir film tutkununa âşık olarak geçirmişti. Farklı eyaletlerde yaşamaları onları birbirinden ayırıyordu. Ta ki Bailey, âşık olduğu çocukla aynı kasabada yaşayan babasının yanına taşınana kadar.
Bailey, aklındaki şüpheler nedeniyle (gerçek hayatta garip biriyse veya daha kötüsü?) Alex'e onun şehrine taşındığını söyleyemedi. Ya da tam bir turist tuzağı olan yerel bir müzede işe girdiğini. Ya da müzenin sinir bozucu şekilde yakışıklı güvenlik görevlisi Porter Roth’un, yani yeni baş düşmanının ona her gün sataştığını. Ama hayat filmlerden çok daha karmaşıktı, özellikle de Bailey; nefret, aşk ve Porter’a karşı hissettiği bu duygu arasındaki o ince çizgiyi keşfetmeye çalışırken.
Yaz ayları geçerken Bailey, online dünyasındaki mükemmel Alex’e tutunup kalmak ile Porter’la kusurlu gerçekliğe riskli bir adım atmak konusunda seçim yapmak zorunda kalacaktı. Bu seçim düşündüğünden hem daha basitti hem de çok daha karmaşıktı. Çünkü Porter’ın da kendine sakladığı bir sırrı vardı…
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder
Kitap ya da yazı hakkındaki görüşünüzü bizimle paylaşın