~~~*~~~
Ona aşık olduktan yalnızca birkaç ay sonra onu öldürmek için ölümcül dozda fare zehri kullanacağımı bilemezdim.
İlk ihanet. İlk kurban. Lekeli mirasın başlangıcı.
~~~*~~~
Çok büyük merakla ve beklentiye aldığım kitaplardan biri daha... Kayıp Eczacı kitabını duyduğumda, konusunu okuduğumda dedim ki tam benlik bir şeyler... merak ettim, okumalıyım dedim ama ne yazık ki beklentimi karşılayan bir kitap olmadı. Bu konuda üzgün bir okurum ne yazık ki 😔
Tekli bir kitap, seri değil. Historical fiction türünde ve biraz da gizemle harmanlanmış bir kitaptı. Historical fiction türünü çok sık olmasa da arada okurum ve açıkçası okuduğum kitapları çok sevdiğim için bu kitabı da aynı şekilde seveceğimi düşündüm ama ne yazık ki sevemedim. Sanırım beklentimi çok yükselttim.
Kitabın kısaca konusuna değinmek gerekirse, Caroline, tarihe ilgisi olan bir kadındır. Evliliğinin onuncu yıl dönümünü kutlamak için Londra'ya gelmeye karar verirler ancak kocası tarafından aldatıldığını öğrenen kadın tek başına gelerek kocasından uzaklaşmaya ve burada doğaçlama takılmaya karar verir. Bir gün tesadüfen öğrendiği çamur kazısına katılır ve orada bir küçük cam ilaç şişesi bulur. Bunu tarihini araştırmaya başlar. Zaten tarihe de ilgisi olduğu için kendi sorunlarından bir kaçı gibi de olmuştur bu onun için.
Diğer bir yandan da 18. yüzyıl Londra'sında bir eczacı olarak çalışan Nella, eczacı kişiliğinin ardında kadınlara yardım etmek amacıyla zehir hazırlayıp satmaktadır. Ancak hedefi hiçbir zaman bir kadın öldürmek olmamıştır. Birgün bir müşterisinin 12 yaşındaki çalışanı Eliza kendisine gelip de hanımının istediği ilacı alınca Nella'nın hayatı değişmeye başlar. Çünkü Eliza, hanımı hedefine ulaştıktan sonra bir süre uzaklaşmaya karar verir ve Eliza'da gidecek yeri olmadığından dolayı ve Nella'nın yaptığı işe merakı olduğu için kadının yanına gider. Ancak Nella'nın yanındayken hayatlarını etkileyecek bir hata yapar.
Caroline'ın bulduğu ilaç şişesi 18.yüzyıldan gelen bir gizemi barındırmaktadır.
Kitapta da her iki kadının geçmişin ve günümüzün yollarını kesiştirerek gizemi çözerken hayatlarının gittikleri yönleri okuyoruz.
~~~*~~~
On iki dakika. Bir ömrün içinde ufacık ama onun akışını yetiştirmeye yetecek bir parça.
~~~*~~~
Historical fiction türünde genelde yapılan şey zaten geçmiş ve günümüzü harmanlamak oluyor. Bu kitapta da bu durum vardı ama nedense geçmişin gizemine karşılık günümüzde oturmayan şeyler vardı bilemiyorum. Ya da ben çok yanlış bir zamanda okudum kitaba giremedim bilemiyorum.
Nella'nın eczacı olması, hazırladığı ilaçlar ya da zehirlere dair detay vermesi güzeldi ama okurken değişik bir şekilde sıkıldım ve ilgimi çekmedi. Normalde bu tür şeyler ilginç de gelir bana ama nedense ilgimi çekmedi.
Caroline'ın şişeyi araştırma yolculuğu nedense bana eksik geldi ve bir şeyler çok havada hissi verdi. Onu da oturtamadım.
Bir de Caroline'ın kocası detayı var... sanki araya aşkı da sokuşturayım ikinci şansı yazayım tarzı bir şey olmuş gibiydi.
Kitabı okurken ne yazık ki sıkıldım 😔 akmadı, gitmedi ve daha da önemlisi saatlerce okursunuz da ama toplasanız üç beş sayfa okumuşsunuzdur hep öyle hissettim. Sanki sayfalar hiç gitmiyor gibiydi.
Bir de kitapta çok fazla diyalog yok gibiydi... sanki karakterler sözsüz iletişimde de dudaklarından hiç kelime dökülmüyor gibiydi... bana mı öyle geldi çoksa çok mu takıldım bilemiyorum. Çok fazla yorum yazmayacağım zaten.
Üzgünüm Kayıp Eczacı benim için sen sınıfta kaldın.
Kitaba dair puanım 5 üzerinden 2 veriyorum. 🌟🌟
~~~*~~~
"Bana ulaşmak için gösterdiğiniz çabaya minnettarım ama bunu kabul edemem. Bir kadını öldürmeye niyetliyseniz sizi buradan bu tozla gönderemem. Bu dükkan kadınlara yardım etmek ve onları iyileştirmek için burada, onlara zarar vermek için değil. Olayın temel taşı bu ve ben onu yerinden oynatmayacağım."
~~~*~~~
Kitabın adı : Kayıp Eczacı
Orijinal adı : Lost Apothecary
Yazarı : Sarah Penner
Çevirmen : Elif Nihan Akbaş
Yayınevi : Yabancı Yayınları
Sayfa sayısı : 320
Kitabın tanıtım yazısı:
BU ŞİŞENİN İÇİNDE İHANET, KEDER VE KARANLIK SIRLAR VAR.
On sekizinci yüzyıl Londrasının derinliklerinde, sıra dışı müşterilere hizmet veren bir eczane saklıydı. Şehirdeki kadınlar, hayatlarındaki zalim erkeklere karşı kullanılabilecek zehirler satan Nella adında gizemli bir kadının adını fısıldıyorlardı birbirlerine. Fakat Nellanın en genç müşterisi Eliza ölümcül bir hata yapmak üzereydi ve yankısı asırlarca sürecek bir dizi sonuç doğurarak eczanenin geleceğini tehlikeye atacaktı.
Günümüz Londrasındaysa tarihçi olmaya can atan Caroline Parcewell, onuncu evlilik yıldönümünü tek başına kutlarken dertlerini unutmaya çalışıyordu. Yüzleşmekten kaçtığı ne varsa, iki asır önce Londrayı sarsan cinayetler silsilesine dair bir ipucuna denk gelmesiyle birlikte su yüzüne çıkacaktı.
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder
Kitap ya da yazı hakkındaki görüşünüzü bizimle paylaşın