9 Mart 2021 Salı

0 ALINTILAR // Fiona Valpy - Gümüş Serçe

 

Bu sefer ki alıntı postu güzel bir aşk romanından ziyade 2. Dünya Savaşı sırasında yaşananları anlatan bir historical fiction olan bir kurguya sahip ve Arkadya Yayınları'nın en son kitabı Gümüş Serçe kitabından geliyor.

Kitap dediğim gibi bir historical fiction türünde. Bu türü sevenlerin keyifle okuyacağını düşünüyorum bu yüzden şiddetle tavsiyemdir. 

Kitap 2. Dünya Savaşı sırasında Paris'te bir moda evinde çalışan üç genç terzi kadının hayatını anlatırken, hayatlarına yön veren kararları, attıkları adımlar ve aşklarına da dokunuyor. Bunun yanında da o üç kadından ikisinin torunlarının bir araya gelip de geçmişi deşmelerini konu alıyor. 

Bu türü herkes okumaz biliyorum ama bu türü seviyorsanız kaçırmamanız gerektiğini düşünüyorum. 

Dün yorumu paylaştım okumak isteyen bir önceki postta yorum var. 

Şimdi size, alıntıları bırakıyorum :)  


Birden istediği her şeyin - güzel kıyafetler, şampanya, diğerlerinin kıskanç bakıları - hiçbir öneminin olmadığını fark etti. Önemli olan tek şey, sevmek ve sevilmekti. Aslında hayatında en çok bunu istiyordu. 


*****


Bazen hayatın temelleri bize çok zayıf görünüyor olabilirdi ama belki de bu hassasiyet sebebiyle onun üzerine titriyorduk. Belki de içten içe hayatı sevdiğimiz için onu kaybetmekten bu kadar korkuyorduk. 



*****


Kasabanın ışıkları karanlık suya yansıyor, martılar siyah saten görünümlü denize karşı dans ediyordu. 

Bu manzarayı izlerken Thierry beni kollarının arasına aldı. O an kendime bir liman, hayat denen fırtınadan beni koruyacak bir sığınak bulmuşum gibi hissettim. Huzuru yakalamıştım. Duyabildiğim tek ses, liman duvarına çarpan suyun ve öpüşürken hızla atan kalp atışlarımızın sesiydi. Sonsuza dek onun dudaklarında kaybolmak istedim.  



*****


Claire  an Vivi'nin artık nefes almadığını fark etti. Mavi beyaz gömleğinin katlarını kalbinin üstünde öylece hareketsiz duruyordu. 

Cesareti ve gücü barındıran kalbinin...

Artık atmayan kalbinin... 

Claire, ahşap yatağın yanında diz çökmüş bir halde dururken doktor şefkatli bir tavırla elini genç kızın cılız omzuna koydu.

İşte o an, Claire be olduğunu anladı. Biricik dostu, o narin, eşsiz güzellikteki gümüş serçesi artık yoktu. 



*****


Gözlerini açtığında birinin sandalyede oturduğunu fark etti. Yanındaki kişi ona doğru eğildi. Bir an Claire'in nefesi kesildi, sanki Vivi'nin o güzelim ela gözlerine bakıyordu. 

Ama sonra o kişinin Vivi olmadığını fark etti. 

Karşısındaki bir adamdı. Uzanıp elini tutan bu adam, sanki o eli bir daha hiç bırakmayacakmış gibiydi.



*****


Bu hikayeyi dinlerken geçmişin yaralarından kaçınabilecek kadar güçlü olduğumu da öğrenmiştim. Karanlığın kazanmasına izin vermeyecektim. Yüzümü ışığa, aydınlığa çevirmiştim artık. Belki de onların yapabildiği gibi bende aşkı derinlemesine yaşayabilirdim. 






Hiç yorum yok :

Yorum Gönder

Kitap ya da yazı hakkındaki görüşünüzü bizimle paylaşın