4 Monica McCarty - İskoç Savaşçı (Campbell Trilogy #1)

~~~*~~~

Onun sevgisini, güvenini ve saygısını istiyordu. Son ikisi olmadan, ilkinin olması mümkün değildi.

~~~*~~~

 

Bir historical romans yorumuyla karşınızdayım. Bu seferki kitabım tabi ki şimdiye kadar hemen hemen her kitabını okuduğum ve kitaplarına ve kurgularına hayran olduğum yazar Monica McCarty. 

Monica McCarty'nin okumadığım bir tek Campbell Üçlemesi kalmıştı ve instagramdaki #illekitaplahistoricalokuyoruz grubumuzla dedik ki okumamışlar ve okumayı planlayanlarla hep beraber okuyalım dedik. Her ay bir kitabı okuyalım ve seriyi bitirelim dedik ve başladık. İlk kitabı okuduk. En azından ben bitirdim ama tabi ki gruptaki arkadaşlarda bitirmek üzereler.

Monica McCarty'nin  kurguları genelde tarihi içeriğine dayanarak yazılıyor. Yani şunu demek istiyorum, evet karakterler gerçek ve yaptıkları veya tarihte yer aldıkları olaylar gerçek ama yazar bu tür gerçek tarihi detayları kurgulaştırarak bir aşk hikayesine çeviriyor. Bu yüzden de çok seviyorum yazarın kitaplarını. 

Campbell Üçlemesi de adından da anlaşıldığı üzere üç Campbell kardeşin hikayesini anlatıyor. İlk kitap Jamie Campbell, MacLeods Üçlemesi'nden tanıdığımız Jamie Campbell. Yani size tavsiyem bu seriyi okumadan önce MacLeods'ları okumanız ondan sonra bu seriyi okumanız. Böylelikle karakterlerin görevleri ve önemleri daha net anlaşılır.

~~~*~~~

Sevdiği her şeyi yerle bir eden adamın delici gözlerine bakarken hissettikleri, canını, etine sağlanan bir bıçak kadar acıtıyordu. 

~~~*~~~

Kitabın kısaca konusuna değinmek gerekirse; Jamie, adaleti sağlamak ve kanunları uygulamak adına önemli bir rol alırken kralın ve yetkili olan kuzeninin emriyle MacGregor'ları durdurmak zorundadır. Amacı adaleti sağlamak ve onların taşkınlıklarını, isyankarlıklarını ve baş kaldırılarını engellemektir. Aldığı duyumlara ve haberlere güvenerek Lamont topraklarına girip orada saklanmış MacGregor'ları ararken Lamont'ların düzenleyecekleri yarışa da katılmak durumunda kalır. Hem onların törenlerinde yer alırken hem de görevini yerine getirmeyi amaçlamaktadır. Ancak olaylar planladığı gibi gitmez çünkü Lamont'ların kızı olan Caitrina, Jamie'nin dikkatini çekmiştir. Genç kadına içten içe filizlenmeye başlayan aşkla bağlanırken Campbell ve Lamont beyliklerinin birbirlerinde nefret etmeleri de birçok olayı peşinde getirir. Ancak bir gün kardeşinin oyununa gelen Jamie, kardeşinin Caitrina'nın kalesine saldırması, ailesni katletmesi ve neredeyse Caitrina'nın da ölümüne sebep olması bütün her şeyi bozar. Çünkü Jamie, Caitrina ile evlenmeyi planlarken kardeşi bütün bu planları baltalamıştır. Aradan geçen üç ayın sonunda bir şekilde Caitrina ile evlenmenin yolunu bulan Jamie, genç kadını da bir şekilde ikna ettiğinde hayatın kendisi için daha kolay olacağını düşünürken Caitrina'nın ailesinin ölmeyen bireyleri, ihanetleri, güvensizlikleri ve görevleri birçok şeyi tehlikeye atar. Ama en çok da Caitrina ile Jamie'nin ilişkilerini tehlikeye atar. Bu durumdan ikilinin aşkının nasıl sağ çıkacağını okuyoruz. 

Öncelikle Jamie'yi ben Alex MacLeod ve Meg'in hikayesinden sevmiştim ve onun da kendi aşkını hep bulmasını istemiştim. Okuyan bilir o dönemlerde Jamie, kendine eş olarak Meg'i alacaktı ancak Alex ve Meg'in aşkı olayı değiştirmişti. Bu yüzden onun adına üzülmüştüm ve kendi aşkını bulduğunda hep mutlu olsun istemiştim bu kitapta da bunu okumak beni inanılmaz tatmin etti. 

~~~*~~~

Caitrina'nın gözlerinden süzülen yaşlar, Jamie'nin kalbini adeta asit damlaları gibi yakıyordu. 

~~~*~~~

Jamie'nin görev bilinci, bu idealde yaptıkları, kanunsuzluk yerine ikna yeteneklerini kullanması ve akıllıca adımlar atması takdire şayandı. Özellikle en son kuzenine karşı attığı 'hoşgörülü olma' adımı işte adamım senin zekice hareketin bu dedirtti. Ki zaten sonunda da ne kadar zekice hamleler yaptığını görmüş olduk. Bu adam bu konuda hak ettiği için geldiğini gösterdi bence. 

Jamie'nin Caitrina için göze aldıkları, ona kıyamaması, ona olan duygularını belli eder tavırları ama bunun yanında güvensizlikler karşısında yaşadığı kırgınlıklar ve hayal kırıklıkları... bütün bunlara rağmen aşkının arkasında durması ve hep affedici olması çok güzeldi. Hatta Caitrina'nın kızım kendi ayağına sıktın diye düşündüğüm söylevleri ve tavırlarına bile anlaması ve affedici olması Jamie'yi gözümde yüceltti. 

Caitrina ise... bu kıza cidden çok kızdığım, uyuz olduğunu düşündüğüm ve Jamie'yi hak etmediğini düşündüğüm çok fazla zaman oldu. Cidden ilk defa bir Monica McCarty kitabında bir kadın karaktere bu kadar sinir oldum. 

Arkadaş bir insan bu kadar mı güvenmez eşine, bu kadar mı çocukça kararlar alır,  bu kadar mı umursamaz, egoist ve bencilce hareket eder... Resmen Jamie'yi kullanabileceğini falan sandı sanırım. Çok sinir oldum... 

Özellikle kitabın sonlarına doğru gidersen geri gelme konuşması, git kendini öldür yorma bizi dedirtti. Allah'tan küçük henüz 12 yaşındaki erkek kardeşi Brian onun aklını başına getirdi yoksa ciddi olarak kaybedecekti kocasını... 

Hayır yani kocası da Jamie... adam güven bana çözeceğim bu olayı diyor ama yok kadın anlamıyor... öl sen Caitrin öl dediğim çok an oldu.

~~~*~~~

Jamie'nin bir zamanlar ailesine verdiğini gördüğü sevgisinin artık tek hedefi klanıydı.

Yine de, Jamie bu sevginin kendisine de verilmesini istiyordu. 

~~~*~~~

Jamie'nin Caitrina için göze aldıkları çok tatlıydı. Özellikle onu saldırıdan kurtarması, üç ay geçmesine rağmen onu bırakmaması ve henüz onu bulmadan onunla evlenmek ve kalesini geri almak için çırpınması çok güzeldi. Kaleyi bile yeniden inşaa etmesi harikaydı. 

Niall... Caitrina'nın ağabeyi... onun hikayesi içimi parçaldı. Düşünsenize sevdiğiniz kadın tecavüze uğruyor ve siz hiçbir şey yapamıyorsunuz...Onun gözünüzün önünde eriyip bitmesini izliyorsunuz... içinizde yanan o öfke ve intikam ateşi asla söndürülemez... keşke onun da kitabını çevirseler de okuyabilsek... onun da aşkına kavuşup, intikamını alıp, huzuru ve mutlu olduğunu okumak isterdim. 

Argyll ile Jamie arasındaki ilişki çok güzeldi. Adamın kuzenine olan güveni ve onunla olan ilişkisi konumlarına rağmen sarsılması biraz zor gibiydi. Ki zaten Caitrina, Argyll'in karşısına dikildiğinde de kuzenine ne kadar yakışacağını da test etti. :) 

Neyse çok uzatmayayım yoksa spoiler vereceğim. Ben bu kitabı çok beğendi. Önümüzdeki ay 2. kitabı okumak için sabırsızlanıyorum. 2. kitap Jamie'nin kız kardeşi ve 3. kitap da hain ilan edilen ağabeyi Duncan'ın hikayesi... tabi ki serinin 3.5 numaralı novellası ise Niall'ın hikayesi... 

Ben bu kitabı çok beğendim ve umarım Niall'ın da hikayesi çevrilir ve seriyi tamamlamanın mutluluğunu yaşarız. 

Bu türü severlere bu yazarı tavsiye ederim. :)

~~~*~~~

Eğer Caitrina'ya bir şey olsaydı... Göğsünün yandığını ve sıkıştığını hissetti. Daha öncede en ufak bir şüphesi bile varsa, artık yoktu.

Bu aşktı. Caitrina'yı her bir zerresiyle seviyordu. 

~~~*~~~

Campbell Trilogy

• İskoç Savaşçı
• İskoç Sürgünü
• İskoç Esareti
• Highland Crossfire

~~~*~~~

"Onu gerçekten önemsiyor musun?"

Jamie döndü ve Niall Lamont'un kendisini izlediğini fark etti. Jamie'nin adamları, tünelleri kanunsuzlardan temizlerken, Niall'in elini de arkasından bağlamışlardı. 

"Buna şaşırdın mı? Kardeşinin cazibesinden  şüphen mi var?"

Niall homurdandı. "Hayır, yok. Girilmesi en imkansız kalplere ile girdiğini gördüm. Sadece senin de onlarda biri olduğunu bilmiyordum." 

~~~*~~~

Kitabın adı     : İskoç Savaşçı

Orijinal adı     : Highland Warrior

Yazarı            : Monica McCarty

Çevirmen        : Gökçe Müderrisoğlu Aktaş

Seri Bilgisi       : Campbell Trilogy #1

Yayınevi          : Nemesis Kitap

Sayfa sayısı     : 424

Kitabın tanıtım yazısı: 

İskoçya’nın en güçlü klanının en meşhur savaşçısı Jamie Campbell, İskoç topraklarındaki diğer klanların kanunsuzlarına ve zorbalarına karşı koymak için gereken her şeyi yapmaya hazırdır. Adaleti sağlamak, hayatta kendine biçtiği roldür ve bazen bunu yapmanın yolu, başka klanlarla güç birliğine gitmenin önünü açacak evliliklerden geçer.

Jamie Campbell’in de görev niteliğinde bir evlilik gerçekleştirmesi, küçük gruplar halinde İskoç topraklarına dağılmış klanların korunması ve İskoç topraklarında adaletin sağlanması için şart olmuştur.

Öte yandan Campbell soyadına kendini bildi bileli düşman olan Caitrina Lamont, söz konusu güç birliği için Jamie Campbell tarafından eş olarak seçilmiştir. Tabii Jamie’nin her şeyden önce Caitrina’yı bu evliliğe ikna etmesi gerekir. Onu ikna etmeye çalışırken görev aşkıyla Caitrina’ya karşı duymaya başladığı tutku arasında kalan Jamie için zor günler başlamıştır.