3 Mart 2021 Çarşamba

0 Ayşegül Çiçekoğlu ile Röportajımız


 

Merhabalar Ayşegül Hanım, her ay bir yazarımızla yaptığım röportaj etkinliğimde bana vakit ayırdığınız için öncelikle teşekkür ederim. Şimdiden itiraf etmeliyim ki hiç kitabınızı okumadım. Bu konuda azıcık utanıyorum. Çünkü genelde her yazarımızın en azından bir kitabını mutlaka okurum, röportaj yaptığım ama kitabını okumadığım ilk yazarsınız. 

Eğer hazırsanız röportaj sorularıma geçmek istiyorum.  


Öncelikle Ayşegül Çiçekoğlu kimdir? Okurlarınıza kendinizi anlatmanızı istesem, neler anlatırsınız? Ayşegül Çiçekoğlu ne yer ne içer? Neleri okumaktan, izlemekten hoşlanır? Boş zamanlarında neler yapar anlatır mısınız?

51 yaşında hayalperestliğini kaybetmemiş, eğlenceli bir anne, sabırlı bir arkadaş ve hala ilk günkü kadar kocasına aşık bir kadınım. Yıllarca kendime sakladığım yeteneğimi eşimin fark etmesi ile hikayeler yazan biriyim. Gezmeyi, okumayı ve yeni insanlar tanımayı severim.  Karadeniz’in hırçın doğasında,  Ayvalık’ın sakin sularında ve İstanbul’un kaosunda yaşarım. Başka yerlerde değilsem buralardayımdır. Kitap okumayı ve film seyretmeyi severim ve doğada olmayı severim. Tüm bunlardan arta kalan zamanımda yazarım. Zihnimde kağıda dökülmeyi bekleyen onlarca kurgu bana fazla boş vakit yaratmaz.


İlk kitabınızı yazmanızı nasıl yazmaya karar verdiniz? Kurgu nasıl gelişti? 

Yıllarca kendime sakladığım yeteneğimi eşimin fark etmesi ile yazmaya başladım. Onun zoruyla oldu tüm bunlar. O kadar çok ısrar etti ki sonunda bir deneyeyim diyerek yazmaya başladım ama o kadar çok anlatacağım şey varmış ki yazmaktan kendimi alamadım. 


Kitabınızı basmaya karar verdiğiniz de ilk destekçiniz kim oldu? Yakın çevreniz yazar olmanıza nasıl tepki verdi? Bir de aileniz kitaplarınızı okuyor mu? Neler söylüyorlar? Nasıl tepkiler veriyorlar? 

Hikayeler yazıldıkça ve birikmeye başladıkça kızımın ve eşimin başını okumaları için şişirmeye başladım. Tabii ki sonunda kızım pes etti ve bana Wattpad’den bahsetti. Orada yazmaya başladım. Amaç kitabın basılması falan değildi. Sadece yazdıklarımı birileri okusun görüşlerini benimle paylaşsın istemiştim ama hikayelerimi orada yayınlamaya başladıktan üç ay sonra bir yayınevinden teklif geldi. Tabii ki ilk destekçilerim eşim, kızım, ailem ve arkadaşlarım oldu. Tepkiler güzel olunca yayınevinin teklifini değerlendirmek istedim.


Hayalinizde yazar olmak var mıydı? Yoksa anlık gelişen bir durum muydu? Kitaplarınızın böylesine sevileceğini düşünmüş müydünüz? 

Tabii ki yoktu. Aklımın köşesinden bile geçmiyordu. Sadece yazmayı sevmiştim. İnsanlar okuyup yorum yaptıkça daha çok keyif aldım. Yayınevinden teklif gelmeseydi aklımda bile yazdıklarımı bastırmak yoktu. İlk hikayem basıldıktan sonra ilgi gördü. Yayınevi iki ay sonra yeni hikayemi basmak istedi.


Kitaplarınızda hep Türk karakterler var. Bunu kesinlikle yargılamıyorum, bir Türk yazarın tabi ki toplumumuza göre karakterler yaratması gerekir ama bazı yazarlar yabancı karakterler ile kurgularını oluşturuyor siz de hiç yabancı karakter kullanmayı düşündünüz mü? Bu arada konularına göz gezdirdim de ondan dolayı Türk isimler olduğunu gördüm :)

Evet hep Türk karakterler yazdım ama yan karakter olarak yabancı karakter kullandım. İntikam kitabında. Mart ayında çıkacak kitabımdaki baş karakterlerimden biri de Yabancı. Hepsinin yabancı olduğu bir hikayem var ama daha basma aşamasına gelmedi.


Yanılmıyorsam kitaplarınız hep aşk romanı türünde. Hiç farklı bir türde yazmayı düşündünüz mü? 

Evet, büyük çoğunluğu o türde ama son çıkan kitabımız Bir Duygudan Fazlası biraz daha farklı.


İlk kitabı elinize aldığınızda neler hissettiniz? Çevrenizde, ailenizde okuyanlar nasıl tepki verdiler?  

İnanılmaz bir duyguydu. Hiç aklınızda yokken zihninizdeki bir hikaye kağıt kokusuyla buluşuyor ve elinizde tutuyorsunuz. Üzerinde sizin adınız var. Gerçi her çıkan kitabımda aynı duyguları hissediyorum. Her biri benim için ilk çıkan kitap kadar değerli.


İlk imzanız nasıldı? Neler hissettiniz okurlarınızı karşınızda bulunca? 

İlk kitabım 2015 Nisanın da çıktı ve ilk imzam on gün sonraki İzmir Kitap Fuarıydı. Çok heyecanlandım. Gün yaklaştıkça endişem büyüdü ya hiç kimse gelmezse diye. Hatta eşimden ve kızımdan benimle gelmesini istedim. Kimse gelmezse size imzalarım diye ama imza için yerime oturduğumda tüm endişelerim gitti. Çok güzeldi. Beni bekliyorlardı ve o kadar duygulandım ki bir süre önüme konulan kitapların üzerine ne yazacağımı bile bilemedim.


Kitaplarınıza okurların tepkileri nasıl oluyor? Karakterlere, zamana, olay döngüsüne veya duygulara dair yorumlar, tepkiler, eleştiriler neler oluyor? 

Geri dönüşler hep çok güzel. O kadar güzel şeyler yazıyorlar ki beni olumlu olarak motive ediyor. Okuyucularıma ilham perilerim diyorum. Çünkü her kelimeleri bana ilham veriyor. Eleştirilerde oluyor onlarda daha ileriye gitmemi sağlıyor.


Şimdiye kadar aldığınız en hoşunuza giden yorum ve en sert dediğiniz eleştiriyi hatırlıyor musunuz? 

Hoşuma giden yorumlar o kadar çok ki hangisini söyleyeyim bilmiyorum. Hepsi birbirinden güzel yorumlar. Şimdiye kadar aldığım en sert eleştiri Wattpad’de yazarken oldu. İlk kitabımın basımına karar verildiğinde yayınevi finali vermemi istemedi. O zaman takipçilerimden biri en sert eleştiriyi yapmıştı diyebilirim.


Yayınlanan kitaplarınızı tekrardan okuduğunuz oldu mu? Okuduğunuzda da keşke burayı farklı yazsaydım dediğiniz oldu mu?  

Olmaz mı? Tekrar tekrar okuyorum. Farklı yazsaydım dediğim yerler oluyor tabii. Yıllar geçtikçe, yazma yeteneğiniz geliştikçe değişiklikler yapmak istiyorsunuz. Yeni basımlarında oraları düzeltiliyorum.


Bir kitabı yazmaya başladığınızda tıkandığınız oluyor mu? Öyle durumlarda ne yapıyorsunuz?  

Genelde olmuyor. Çünkü tüm kurgu zihnimde bir sıraya girmiş oluyor yazmaya başladıktan sonra akıp gidiyor.

 

Nasıl ortamlarda yazmayı seviyorsunuz? Sessiz mi olmalı yoksa gürültülü de olsa ilhamınız geldiğinde size hiçbir şey engel olmaz mı?

Fark etmiyor ama sabahın erken saatlerinde yazmayı seviyorum. Her gün düzenli yazıyorum.


Kitaplarınız editör aşamasındayken neler hissediyorsunuz? 

On altı kitap olmasına rağmen her defasında ilk heyecanı yaşıyorum.


Bir yazar olarak severek takip ettiğiniz yerli ya da yabancı yazarlar var mı?

Var tabii ama artık eskisi kadar sık okuyamıyorum. Hikayelerimin bitmesine yakın hiç okumuyorum. Yazar arkadaşlarımın kitaplarını takip ediyorum. Yabancılardan takip ettiğim çok fazla yazar var.


Bir kitabınızın kurgusunu yeniden düzenlemek ve yazmak için bir şansınız olsaydı hangisi olurdu?

Yeni basımlarında o şansım oluyor. İlk yazdığım hikayem Senden Vazgeçmemdi. Basılmasına karar verdiğimizde o hikayeyi baştan sonra değiştirdim.


Pika’dan çıkan kitaplarınızın kapaklarının tasarımı çok güzel, çok beğeniyorum. Aynı türde ve tonlarda olması çok güzel. Tasarımları siz mi tercih ettiniz bu şekilde olmasını?

Evet kesinlikle çok güzel. İlk kitaptan sonra o tonlarda gitmeye karar verdik. 


Diğer kitaplarınız da Pika’dan çıkacak mı? 

Evet.


Üzerinde çalıştığınız yeni bir kitabınız var mı? Varsa eğer çıkış tarihi belli mi? 

Mart ayında çıkacak yeni bir kitabım var. Yakında yayınevi tanıtmaya başlar. Şu anda üzerinde çalıştığım başka bir kurgum var.


Kitaplarınız arasında en sevdiğiniz kurgu hangisine ait, ayırt edebilir misiniz? Ya da sizin için birinin farklı bir yeri var mıdır? 

Ayırt edemem hepsi benim evlatlarım gibi. 


En sevdiğiniz üç kitabınız diye sorsam, hangileri ilk üçe girerdi?

Böyle bir sıralama yapamam.



Bir kitabınızın karakteriyle tanışma şansınız olsaydı, bu karakter gerçek olsaydı hangisi olmasını isterdiniz? Bir de kitaplarınızdan bir karakterin yerine geçmeniz gerekse bu hangisi olurdu? 

Genelde kitaplarımdaki karakterlerin bir çoğu gerçek. Çevremdeki ya da tanıdığım insanları hikayelerimde kullanmayı seviyorum.


8:15 Vapuru kitabının hikayesi eşinizle sizin hikayenizmiş öyle duydum doğru mu? Doğruysa kendi hikayenizi yazmak nasıl bir duyguydu? 

Evet doğru. Aslında aklımda yazmak gibi bir niyetim yoktu ama bizi tanıyan arkadaşlarımızın biraz ısrarıyla oldu. Biraz düşündükten sonra benimde aklıma yattı. Kızımız için bırakacağımız harika bir anı oldu.


Bu kadar sorunun ardından kısa, eğlenceli sorularıma geçiyorum :)

# Çay mı kahve mi?    

Kahve


# En sevdiğiniz kitabınız?    

Hepsi


#  En sevdiğiniz karakteriniz?   

Hepsini seviyorum ama Yankı açık ara önce şimdilik.


# Sizce en etkileyici kurgunuz?   

Bir Duygudan Fazlası

 

# En sevdiğiniz mevsim?     

İlkbahar ve Sonbahar


# En sevdiğiniz kapak tasarımı (Eskileri mi yenileri mi)   

Tabii ki yeniler


# Ciltli kitap mı karton kapak mı?  

Fark etmiyor.


# Dizi izlemek mi film izlemek mi?  

Kesinlikle film.


# Tiyatro mu sinema mı?    

Her ikisi de.


# Kitap arasına ayraç mı yoksa rastgele bir şey mi?   

Kesinlikle ayraç.


# Şu an okuduğunuz kitap?    

Şu anda yok


# En son okuduğunuz kitap?   

Lisa Gardner Ben Kimim


# En son izlediğiniz film / dizi?  

Ateşböceği yolu


#  En sevdiğiniz çizgi film?   

Neredeyse hepsi


# En sevdiğiniz film?      

Not defteri


# En çok gitmeyi istediğiniz üç yer?      

Afrika 


# En çok sevdiğiniz müzik türü?           

üzel olan her şeyi dinlerim


# En sevdiğiniz hayvan?                     

Köpek


Son olarak da yeni yazar adaylarına vereceğiniz tavsiye ne olurdu?

Bana vakit ayırdığınız için çok teşekkür ederim. Umarım kitaplarınızın bol satışlı olur :)






Hiç yorum yok :

Yorum Gönder

Kitap ya da yazı hakkındaki görüşünüzü bizimle paylaşın