16 Eylül 2023 Cumartesi

0 ALINTILAR // Monica McCarty - Vurucu (Highland Guard #10)


Kitabın yorumu için tıklayınız!







Eoin MacLean'de on hitap eden, onu özel hissettiren, ona sarılıp onu hiç bırakmak istememesine neden olan bir şey vardı. 

*****

Kanı çekildi. Margaret lanetlenmiş bir kraliçe gibi, kınamalarına karşı başkaldıran ve hepsine cehennemin dibini boylamalarını söyleyen bir bakışla bakarken gerçeklik göğsüne darbe gibi indi. 

Ona aşığım.


*****

Öpücüğü onu ne kadar umursadığını gösteriyordu. 

Margaret kalbinin yumuşadığını hissetti. Bu adam için artık hissettiğinden emin olduğu aşkın içinde çiçekler açtığını hissetti. Olan bitenin tek açıklaması buydu. Onu seviyorum.


*****

Çenesini avucunun içine alıp kendisine yaklaştırdı. "Beni seviyor musun, Maggie?"

Margaret'in tereddüt etmesini beklemiyordu. Tereddüt ettiğini görünce, onu kaybetmenin eşiğinde olduğunu fark etti. Karnına bir yumruk yemiş gibi oldu. Lanet olsun ki ödü koptu. 

"Evet," dedi Margaret sonunda. 

"O zaman benden vazgeçme. Senin için zor olduğunu biliyorum ama biraz daha sabredebilirsen, onlara galip geleceğini biliyorum."  Alaycı bir gülümseme belirdi yüzünde. "Bu yeni elbiselerin ve şalların seni yumuşattığını söyleme bana." 

Zarif kaşları arasında bir çatık belirdi. "Yumuşamak?"

Eoin omuzlarını silkti. "İnsanların ne düşündüğünü umursamadığını ve bu kadar kolay yenilmeyeceğini sanırdım. Erkek kıyafeti giyip, bilmediğim en iyi binicilerden bir tanesini bile bir yarışta ezip geçen kıza ne oldu? Heosi MacDowell gururundan mıydı?"

Margaret'in dudağının bir kenarı hafif kıvrılınca taşı gediğine koyduğunu hissetti. "Yarın sabah kahvaltıya pantolon giymemi mi öneriyorsun?"

Eoin kahkaha attı. "Tanrım, hayır. Annemi şoktan kaybetmek istemem." Biraz iç geçirdi. "Bazen zor olabildiğini biliyorum ama onu tanırsan, kardeşlerim ve benim için en iyisini istediğini de göreceksin."

"Sorun da bu zaten."

"Sen benim için en iyisisin. Sadece o henüz farkında değil."


*****

Kıskançlıktan, şüpheden, güvenilmemekten ve en çok da yalnız kalmakta bıkmıştı. Eoin hiçbir zaman gerçekten Margaret'e ya da evliliklerine kendini vermemişti.

"Cehennemin dibine kadar yolun var, Eoin. Geri dönme zahmetine girme."

Eoin çattığı kaşlar öfke ve hiddete dönüştü. "Ne demek oluyor bu?"

"Bana güvenmeni beklemekten vazgeçtim demek oluyor. Sana kendimi kanıtlamaya çalışmaktan vazgeçtim. Bir an bile nasıl düşünebilirsin ki..." Margaret duraksadı, göğsünde yanan acının arasından nefes almaya çalıştı. "Artık kendimi ne sana ne de başkasına savunacağım. Yarım bir eş olmayacağım. Ne zaman canın istese ilişkiye gitmen için bir kalede sakladığın küçük kirli sırrın olmayacağım. Bu bir hataydı."

Margaret'in sesindeki kesinlik onu uyarmış olmalıydı. "Öyle değil, Margaret. Keşke bir de benim açımdan bakmayı deneyebilsen. Yemin ettim. Bir görevim var."

"Bana karşı görevin ve ettiğin yeminler ne olacak? Beni sevdiğini söylüyorsun ama bu sevgi falan değil, Eoin. Bu ara ara fiziksel zevk anları olan yalnızlık, sırlar ve şüphe."

Eoin gözlerini dikti. Gözlerindeki çaresizlik Margaret'in canını acıtıyordu ama kendinden emin durdu. 

"Elimden gelenin en iyisini yapıyorum, Maggie. Zor olduğunu biliyorum ama lütfen biraz daha sabırlı olmaya çalış."

"Hayır," dedi ve kendinden daha emin bir şekilde tekrarladı. "Hayır. Sabırlı olmaktan bıktım. Seni tamamen istiyorum. Şimdi, buradan bensiz gidersen, bir daha gelmeye zahmet etme."


*****

"Savaşa her gidişimde okurum." Kırışmış parşömenin, onu terk ederken yazdığı not olduğunu görür görmez anladı. Kaba yazısını ve yanlış telaffuz edilen kelimeleri gördüğünde, utanma sırası kendindeydi. "Bunu atmalıydın." Gülerek geçiştirmeye çalıştı. "Ya da yanlışlıkla evlendiğin kızın ve ondan kurtulduğun için ne kadar şanslı olduğunun bir hatırlatıcısıydı."

Eoin'in tepkisi hem ani hem de sertti. Margaret'in çenesini avucunun içine alıp yüzünü kendine çevirdi. "Nasıl bir aptal olduğumu hatırlatıyordu. Dedikoduya, söylentilere göğüs gerecek kadar beni seven ve beni mutlu edeceğini düşündüğü için okuma yazmayı öğrenen kadını hatırlatıyordu. Çünkü ben ona yeterince iyi değilmiş gibi hissettirmiştim. Ama yanıldım, Maggie. Sen tam da olduğun gibi mükemmeldin ve benim için değişmen gerektiğini düşündürdüğüm için kendimden nefret ediyorum. Okuma, yazma, bunların hiçbirinin bir önemi yok. Önemli olan hiçbir zaman bu olmadı."

Margaret, anılar canını acıtıyormuşçasına gözlerini kaçırdı. "Ben yabani, ilkel bir kafirdim. Bende ne gördüğünü bilmiyorum."

Eoin, bakışlarını zorla kendine döndürdü. "Güçlüydün ve güzeldin ve komiktin ve pervasızdın ve günah kadar tenseldin ve seni ilk gördüğüm andan beri sevdim."

"Sevdin mi?"

Başıyla onayladı. "Hiç durmadan. Belki dursam daha kolay olurdu ama sen benim gönlümdeydin Maggie ve hep de orada olacaksın."

"Ben de seni seviyorum."






Hiç yorum yok :

Yorum Gönder

Kitap ya da yazı hakkındaki görüşünüzü bizimle paylaşın