0 ALINTILAR // Sarah Hogle - Sensiz Olmaz

Kitabın yorumu için tıklayınız!

"Senin gibi güzel birinin böyle katlanılmaz bir pislik olması çok yazık," diye patladım öfkeyle.

Odaya sessizlik hakim oldu. "Ben o kadar kötü biri değilim," diye devam ettim. "Niye bana sürekli sırtını dönüyor, benimle konuşmak bir cezaymış gibi beni görmezden geliyorsun anlamıyorum. Kendimi bok gibi hissetmeme neden oluyorsun. Senin yüzünden, olduğumdan çok daha yalnız hissediyorum."

Bunu söylediğime inanamıyordum. Düşüncelerimi dillendirdiğime inanamıyordum. Kendi kendime şoke etmiştim. Wesley ise ne olduğunu şaşırmıştı. 

Bana bakarken gözleri kocamandı. Şu anda kafasından neler geçtiğini öğrenmek için otelin sol kanadını feda edebilirdim. 

"Her neyse!" diye bağırdım, öfkeme utanç da eklenirken. "Bundan böyle seni asla rahatsız etmem. Git yalnızlığının tadını çıkar."

*****

"Şimdi bana kulak ver. Anlattıklarını sonuna kadar dinledim ve seni hala seviyorum. Beni duyuyor musun? Tüm sorunlarını duydum ve hala seni sevmenin dünyanın en kolay şeyi olduğunu düşünüyorum. Benden bir şey saklamana gerek yok; çünkü her şeyini, her bir parçanı seviyorum. Sen de seni sevmeme izin vermelisin, tamam mı? Seni seviyorum. Şimdi sen de söyle."

Emin değildim ama Wesley ağlıyormuş gibi gelmişti. 

"Seni seviyorum."

Havaalanı bambaşka bir diyara dönüştü. Işıklar, sesler, insanlar kayboldu. Kalbim tekrar Falling Stars'daydı. "Hayır, şaşkın. Sevildiğini söyleyeceksin."

"Beni seviyorsun."

"Evet. Sana aşık olmadan önce kim olduğunu biliyordum Wesley Koehler. Seni olduğun gibi seviyorum. Şimdi tekrar söyle."

"Beni seviyorsun."

"Yüzde yüz emin olabilirsin. Neyini seviyorum peki?"

"Her şeyimi."

"Güzel. Bunu bir kağıda yaz ve sakın unutma. Her zaman cebinde taşı. Seni dün de seviyordum, bugün de seviyorum, yarın da seveceğim. Beş gün sonra eve döndüğümde hala seviyor olacağım ve bunu yüzüne söyleyeceğim."

"Ben..." Sesi çatallanmıştı. "... o günü iple çekiyorum. Maybell, seni tahmin edemeyeceğin kadar çok seviyorum. Her şeyini, her bir parçanı seviyorum."

"Biliyorum."

"Sen de bir kağıda yaz."